Zealand
"Zealand" teriminin Türkçe anlamları:
- Kısaltma (n.): yeni zelanda kriketi
- Kısaltma (n.): yeni zelanda eğitim araştırmaları konseyi
- Kısaltma (n.): yeni zelanda ingilizcesi
- Kısaltma (n.): yeni zelanda seferi gücü
- Kısaltma (n.): yeni zelanda pasifik seferi gücü
- Kısaltma (n.): yeni zelanda eğitim enstitüsü
- Kısaltma (n.): yeni zelanda hukuk raporları
- Kısaltma (n.): yeni zelanda tıp birliği
- Kısaltma (n.): yeni zelanda liyakat nişanı
- Kısaltma (n.): yeni zelanda basın birliği
- Kısaltma (n.): yeni zelanda demiryolları
- Kısaltma (n.): yeni zelanda rugby futbol birliği
- Kısaltma (n.): yeni zelanda diplomalı hemşiresi
- Kısaltma (n.): yeni zelanda menkul kıymetler borsası
- Kısaltma (n.): yeni zelanda senfoni orkestrası
- Kısaltma (n.): yeni zelanda televizyonu
- Kısaltma (n.): aotearoa/yeni zelanda kilise konseyi
- Kısaltma (n.): avustralya ve yeni zelanda banka grubu
- Kısaltma (n.): avustralya ve yeni zelanda bilimi geliştirme derneği
- Tarım (n.): mezbahada soğuk hava deposu görevlisi
- Tarım (n.): doğrudan tüketim için pastörize edilmiş süt
- Sanat (n.): törensel amaçlarla kullanılan oymalı māori bastonu
- Botanik (n.): titoki
- Botanik (n.): yeni zelanda'da yetişen, parlak yeşil yapraklarını dökmeyen bir ağaç
- Botanik (n.): yalancı kayın
- Botanik (n.): bol miktarda kereste mahsulü sağlayan, uzun bir yeni zelanda ağacı
- Botanik (n.): yeni zelanda pamuğu
- Botanik (n.): yeni zelanda şerit ağacının pamuk lifine benzeyen kabuğu
- Botanik (n.): yeni zelanda dacryberry ağacı
- Botanik (n.): kolay işlenebilen ahşabı için önem verilen yeni zelanda'ya has yaprak dökmeyen bir ağaç
- Botanik (n.): yeni zelanda dacryberry ağacı
- Botanik (n.): kolay işlenebilen ahşabı için önem verilen yeni zelanda'ya has yaprak dökmeyen bir ağaç
- Botanik (n.): yeni zelanda papatya çalısı
- Botanik (n.): kokulu, beyaz renkli çiçek başları için yetiştirilen, gür yapraklı bir yeni zelanda çalısı
- Botanik (n.): yeni zelanda keteni
- Botanik (n.): oldukça uzun, kılıç şeklinde, iki sıralı yaprakları olan ince bir bitki
- Botanik (n.): yeni zelanda keteninin kordon, sicim ve paspas yapımında kullanılan güçlü lifi
- Botanik (n.): yeni zelanda hanımeli
- Botanik (n.): kırmızı çiçek salkımlarından oluşan ve değerli, kırmızı benekli kerestesinden ürün veren, ince ve zarif bir yeni zelanda ağacı
- Botanik (n.): yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı
- Botanik (n.): yeni zelanda dağ çamı
- Botanik (n.): yeni zelanda'ya özgü bir çalı
- Botanik (n.): kırmızı renkli, aromatik, acı yaprakları olan bir yeni zelanda çalısı
- Botanik (n.): tüysü yaprakları ve yeşilimsi aromatik çiçekleri olan, kırmızı dut benzeri meyve veren herdem yeşil bir ağaç
- Botanik (n.): yeni zelanda ıspanağı
- Botanik (n.): kırmızı veya sarı çiçekleri olan, kaba ve geniş bir avustralasya bitkisi
- Botanik (n.): okyanus mersini
- Botanik (n.): yaprakları çayın niyetine kullanılan, yeni zelanda ve avustralya’ya özgü bir çalı
- Botanik (n.): yeni zelanda şarap böğürtleni
- Botanik (n.): zarif, yaprak döken çalı
- Botanik (n.): çekici yaprakları ve küçük kırmızı böğürtlenleri olan küçük bir ağaç
- Botanik (n.): çalıkuşu benzeri yeni zelanda kuşlarına verilen ad
- Botanik (n.): yeni zelanda ıspanağı
- Botanik (n.): parlak yeşil yaprakları olan yeni zelanda'ya özgü yaprak dökmeyen bir ağaç
- Botanik (n.): yeni zelanda çalısı
- Botanik (n.): eğreltiotunun yenebilir kökü
- Üreme (n.): bir ile iki yaşları arasındaki koyun
- Günlük Konuşma Dili (v.): sabrı taşmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): çileden çıkmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): ölmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): öteki dünyayı boylamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): bozulmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): batmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): iflas etmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): fiyasko ile/başarısızlıkla sonuçlanmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): başarısızlığa uğramak
- Günlük Konuşma Dili (v.): başarısız olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birinden) irite olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birinden) rahatsız olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birine) bozulmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birine) gıcık olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birine) uyuz olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (birine) kıl olmak
- Günlük Konuşma Dili (n.): marka takıntılı kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): sadece modaya uygun markalı giysiler giyen kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): şarap kutusunda satılan şarap
- Günlük Konuşma Dili (n.): şanslı olaylar zinciri
- Günlük Konuşma Dili (n.): sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş
- Günlük Konuşma Dili (n.): çalışma
- Günlük Konuşma Dili (n.): çalışma
- Günlük Konuşma Dili (adv.): avantajlı durumda
- Günlük Konuşma Dili (adv.): çok uygun bir durumda
- Günlük Konuşma Dili (expr.): acele et
- Günlük Konuşma Dili (expr.): elini çabuk tut
- Bilgisayar (n.): yeni zelanda standart saati
- Bilgisayar (n.): yeni zelanda:nz
- Bilgisayar (n.): yeni zelanda
- Bilgisayar (n.): yeni zelanda yaz saati
- Çevre (n.): çöpün geri dönüştürülmek veya katı atık depolama sahasına taşınmak üzere sınıflandırıldığı belediye deposu
- Ormancılık (n.): yeni zelanda hanımelinin ağır ve alacalı kırmızı kerestesi
- Ormancılık (n.): doğa yürüyüşü yapanların kullanımı için çalıdan yapılmış kulübe
- Gastronomi (n.): küçük bir sosis çeşidi
- Gastronomi (n.): sığırın uyluk kemiğinden çıkan yağsız ve kemiksiz et
- Gastronomi (n.): yeni zelanda yerlilerinin kullandığı bir tür toprak fırın
- Genel (n.): yeni zelanda doları
- Genel (n.): yeni zelanda
- Genel (n.): yeni zelandalı
- Genel (n.): yeni zelanda halkı
- Genel (n.): içki ruhsatı olan özel kulüp
- Genel (n.): doğa yürüyüşü yapan kimse
- Genel (n.): doğa yürüyüşü grubu
- Genel (n.): (geçmişte) can kurtaran
- Genel (n.): aşk
- Genel (n.): sevgi
- Genel (n.): hürmet
- Genel (n.): genellikle nakit harici başka ödüller veren piyango
- Genel (adj.): yeni zelanda´ya özgü
- Coğrafya (n.): yeni zelanda adaları
- Coğrafya (n.): kuzey adası
- Coğrafya (n.): güney adası ve güney pasifik'teki birbirine bitişik küçük adalara verilen isim
- Coğrafya (n.): kalker üzerindeki suyun etkisiyle oluşan şaft
- Tarih (n.): anzaklar
- Deyimler (v.): sinirlenmek
- Deyimler (v.): kızmak
- Deyimler (v.): vitesten atmak
- Deyimler (v.): rahatsız olmak
- Deyimler (v.): irrite olmak
- Deyimler (v.): kontrolünü kaybetmek
- Deyimler (v.): (sinirle) parlamak
- Deyimler (v.): delirmek
- Deyimler (v.): (sinirden) patlamak
- Deyimler (v.): sinirlenmek
- Deyimler (v.): kızmak
- Deyimler (v.): vitesten atmak
- Deyimler (v.): rahatsız olmak
- Deyimler (v.): irrite olmak
- Deyimler (v.): kontrolünü kaybetmek
- Deyimler (v.): (sinirle) parlamak
- Deyimler (v.): delirmek
- Deyimler (v.): (sinirden) patlamak
- Deyimler (v.): umutsuzluğa/ümitsizliğe düşmek
- Deyimler (v.): umutsuzluğa/ümitsizliğe kapılmak
- Deyimler (v.): kaygılanmak
- Deyimler (v.): kaygıya kapılmak
- Deyimler (v.): kontrolü/kendini bırakmak
- Deyimler (v.): panik yapmak
- Deyimler (v.): asılmamak
- Deyimler (v.): umutsuzluğa/ümitsizliğe düşmek
- Deyimler (v.): umutsuzluğa/ümitsizliğe kapılmak
- Deyimler (v.): kaygılanmak
- Deyimler (v.): kaygıya kapılmak
- Deyimler (v.): kontrolü/kendini bırakmak
- Deyimler (v.): panik yapmak
- Deyimler (v.): asılmamak
- Deyimler (v.): şikayet etmek
- Deyimler (v.): sızlanmak
- Deyimler (v.): yakınmak
- Deyimler (v.): pişman olmak
- Deyimler (v.): pişmanlık duymak
- Deyimler (v.): kendi partisi aleyhine oy kullanmak
- Deyimler (v.): (birini) hor görmek
- Deyimler (v.): (birini) küçümsemek
- Deyimler (v.): (biri) hakkında olumsuz görüşleri olmak
- Deyimler (v.): (birisi) hakkında önyargılı davranmak
- Deyimler (v.): (birine) karşı peşin hükümlü olmak
- Deyimler (v.): (birine) garezi olmak
- Deyimler (v.): (birinden) hiç haz etmemek
- Deyimler (v.): birini hor görmek
- Deyimler (v.): birini)küçümsemek
- Deyimler (v.): biri hakkında olumsuz görüşleri olmak
- Deyimler (v.): birisi hakkında önyargılı davranmak
- Deyimler (v.): birine karşı peşin hükümlü olmak
- Deyimler (v.): birine garezi olmak
- Deyimler (v.): birinden hiç haz etmemek
- Deyimler (v.): umudunu kaybetmek/yitirmek
- Deyimler (v.): umudunu kaybetmek/yitirmek
- Deyimler (v.): kendi kontrolünü kaybetmek
- Deyimler (v.): kontrolden çıkmak
- Deyimler (v.): duygularını kontrol edememek
- Deyimler (v.): paniğe kapılmak
- Deyimler (v.): kendini tutamamak
- Deyimler (v.): kendine hakim olamamak
- Deyimler (v.): iradesini kontrol edememek
- Deyimler (v.): otokontrolünü kaybetmek
- Deyimler (n.): on
- Deyimler (n.): onlu grup
- Deyimler (n.): işin en zor kısmı
- Deyimler (n.): bir şeyin angaryası
- Deyimler (n.): kötü/haksız muamele
- Deyimler (n.): kötü niyetli muamele
- Enstitüler (n.): avustralya ve yeni zelanda muhasebe kurumu
- Hukuk (n.): toprağa el koyma
- Hukuk (n.): toprağın müsaderesi
- Hukuk (n.): (avustralya ve yeni zelanda'da) hükümet başsavcısı
- Deniz Biyolojisi (n.): trevali balığı
- Deniz Biyolojisi (n.): yeni zelanda yılan balığı
- Deniz Biyolojisi (n.): istavritgiller familyasından çatalkuyruklu yenebilir av balığı
- Deniz Biyolojisi (n.): yeni zelanda sularında yaşayan karındanbacaklı salyangoz
- Tıbbi (n.): yeni zelanda advers i̇laç reaksiyonları i̇zleme merkezi
- Askeri (n.): nirengi noktası
- Askeri (n.): anzaklar
- Askeri (n.): avustralya ve yeni zelanda kolordusu
- Askeri (n.): avustralya ve yeni zelanda ordu birliği
- Madencilik (n.): yeni zelanda yeşim taşı
- Madencilik (n.): yeni zelanda'dan gelen ve değerli taş olarak kullanılan yeşim taşlarına verilen ad
- Madencilik (n.): altın içeren alüvyonlu toprak
- Mitoloji (n.): ruh
- Mitoloji (n.): şeytan
- Ornitoloji (n.): yeni zelanda güvercini
- Ornitoloji (n.): ormanlık alanlara özgü, meyveyle beslenen büyük bir güvercin
- Ornitoloji (n.): sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş
- İfadeler (v.): (yanlış yazılan yeri) daksille silmek
- İfadeler (interj.): (maorice'de) acı, üzüntü veya şaşkınlık belirten nida
- Yerler (n.): wellington
- Yerler (n.): yeni zelanda'nın başkenti
- Politika (n.): ikinci dünya savaşından sona eski askerlere yardım etmek amacıyla kurulmuş bir rehabilitasyon dairesi
- Politika (n.): yeni zelanda
- Politika (n.): millet meclisi
- Printery (n.): daksil
- Argo (n.): geçmişte kullanılan üç peni değerinde bir madeni para
- Argo (n.): içki
- Argo (n.): bira
- Argo (n.): sürtük
- Argo (n.): sokak serserisi
- Sosyal Bilimler (n.): ata
- Sosyal Bilimler (n.): soy
- Sosyal Bilimler (n.): cet
- Sosyal Bilimler (n.): ata
- Sosyal Bilimler (n.): soy
- Sosyal Bilimler (n.): cet
- Sosyal Bilimler (n.): bir kimsenin evi olan arazi
- Sosyal Bilimler (n.): yeni zelanda'daki eyaletlerin kuruluşunun kutlandığı bir gün
- Sosyal Bilimler (n.): önemli bir ailenin ilk çocuğu
- Telekom (n.): yeni zelanda yayında
- Telekom (n.): yeni zelanda yayın komisyonu'nun işletme adı
- Telekom (n.): görüşme ücreti
- Ticaret / Ekonomik (n.): kamuya açık bir kurulun mütevelli heyetinin yönettiği bar veya otel
- Ticaret / Ekonomik (n.): kamuya açık bir kurulun mütevelli heyetinin yönettiği bar veya otel
- Ticaret / Ekonomik (n.): yeni zelanda şirketi
- Ticaret / Ekonomik (n.): yeni zelanda doları
- Zooloji (n.): yaban domuzu
- Zooloji (n.): yeni zelanda kürklü foku
- Zooloji (n.): köpek
- Zooloji (n.): yeni zelanda çan kuşu