U.K.
"U.K." teriminin Türkçe anlamları:
- Günlük Konuşma Dili (v.): aklını kaçırmış olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): aklını yemiş olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kafadan kontak/kaçık olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): hapı yutmuş olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zor durumda olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): sıkıntı içinde olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): sıkıntıda olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): dövmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): (döverek) benzetmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): hiç umurunda olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): en ufak bir ilgi duymamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar ilgilenmemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): hiç umurunda olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): en ufak bir ilgi duymamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar ilgilenmemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): hiç önemli olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar önemi olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): ufacık bir önemi bile olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): hiç önemli olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar önemi olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): umurunda olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar umurunda olmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): zerre kadar önemsememek
- Günlük Konuşma Dili (v.): şu kadarcık bile önemsememek
- Günlük Konuşma Dili (v.): takmamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): sallamamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): iplememek
- Günlük Konuşma Dili (v.): aldırış etmemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): adil/eşit muamele talep etmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): adil/eşit muamele görmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kafası yükselmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kafası iyi olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kafası dumanlanmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kafayı yapmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): sarhoş olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): çakırkeyif olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): dışarı atılmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kapı dışarı edilmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kapının önüne koyulmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kovulmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): defedilmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): birini sert/ağır bir şekilde cezalandırmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): birine gününü göstermek
- Günlük Konuşma Dili (v.): birini çok fena azarlamak/paylamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): birinin çok fena canına okumak
- Günlük Konuşma Dili (v.): birine çok fena giydirmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): birine çok fena fırça çekmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): birini çok fena haşlamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): birine çok fena çıkışmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): sert/ağır bir şekilde cezalandırılmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): gününü görmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): çok fena azar işitmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): çok fena fırça yemek
- Günlük Konuşma Dili (n.): duyar kasma
- Günlük Konuşma Dili (n.): cüce
- Günlük Konuşma Dili (n.): maviler ve ikiler
- Günlük Konuşma Dili (n.): ambulans ya da polis aracı gibi acil servis araçları
- Günlük Konuşma Dili (n.): doğu londra aksanıyla konuşan kişi
- Günlük Konuşma Dili (n.): doğu londra şivesiyle konuşan kişi
- Günlük Konuşma Dili (n.): doğu londra lehçesiyle konuşan kişi
- Günlük Konuşma Dili (n.): bow kilisesi'nin çan sesleriyle büyümüş kişi
- Günlük Konuşma Dili (n.): cockney aksanıyla konuşan kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): badigard
- Günlük Konuşma Dili (n.): koruma
- Günlük Konuşma Dili (n.): goril
- Günlük Konuşma Dili (n.): fedai
- Günlük Konuşma Dili (n.): badigard
- Günlük Konuşma Dili (n.): koruma
- Günlük Konuşma Dili (n.): goril
- Günlük Konuşma Dili (n.): fedai
- Günlük Konuşma Dili (n.): fırsat
- Günlük Konuşma Dili (n.): imkan
- Günlük Konuşma Dili (n.): şans
- Günlük Konuşma Dili (n.): yaşlı emekli
- Günlük Konuşma Dili (n.): kendi başına ve özgürce yaşayan kişi
- Günlük Konuşma Dili (n.): kendince sebeplerle yalnız yaşayan tip
- Günlük Konuşma Dili (n.): kısa ve sert cevap
- Günlük Konuşma Dili (n.): yardımcı olmayan cevap
- Günlük Konuşma Dili (n.): reflektif yelek/ceket
- Günlük Konuşma Dili (n.): reflektif yelek/ceket
- Günlük Konuşma Dili (adj.): önemsiz
- Günlük Konuşma Dili (adj.): küçük
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok büyük
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kocaman
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok fazla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): yığınla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): bir dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): deli gibi
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok büyük
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kocaman
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok fazla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): yığınla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): bir dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): deli gibi
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok büyük
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kocaman
- Günlük Konuşma Dili (adj.): çok fazla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): yığınla
- Günlük Konuşma Dili (adj.): dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): bir dolu
- Günlük Konuşma Dili (adj.): deli gibi
- Günlük Konuşma Dili (adj.): haksız
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kabul edilemez
- Günlük Konuşma Dili (adj.): abartı
- Günlük Konuşma Dili (adj.): katlanılmaz
- Günlük Konuşma Dili (adj.): haksız
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kabul edilemez
- Günlük Konuşma Dili (adj.): abartı
- Günlük Konuşma Dili (adj.): katlanılmaz
- Günlük Konuşma Dili (expr.): o da kimmiş?
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kimmiş o?
- Günlük Konuşma Dili (expr.): o da kim?
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kafanı kırarım!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kafanı dağıtırım!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kafanı kırarım!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kafanı dağıtırım!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): bir şeyin ne kadar iyi olduğunu vurgulamak için kullanılan ifade
- Günlük Konuşma Dili (expr.): aferin sana
- Günlük Konuşma Dili (expr.): bravo sana
- Günlük Konuşma Dili (expr.): helal olsun sana
- Günlük Konuşma Dili (expr.): seninki pek güzel değil
- Günlük Konuşma Dili (expr.): pek beğenmedim
- Günlük Konuşma Dili (expr.): pek bayılmadım
- Günlük Konuşma Dili (expr.): pek hoşlanmadım
- Günlük Konuşma Dili (expr.): ya iki katı ya hiç (var olan borcun kazanma durumunda silineceği, kaybetme durumunda iki katına çıkacağı bir bahis)
- Günlük Konuşma Dili (expr.): ya çift ya hiç
- Günlük Konuşma Dili (expr.): ya çift ya denk
- Günlük Konuşma Dili (expr.): bir selam verme ifadesi
- Günlük Konuşma Dili (expr.): selam
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çok cimri
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çok pinti
- Günlük Konuşma Dili (expr.): eli sıkı
- Günlük Konuşma Dili (expr.): eli cebine gitmeyen
- Günlük Konuşma Dili (expr.): günahını vermeyen
- Günlük Konuşma Dili (expr.): cebinde akrep olan
- Günlük Konuşma Dili (expr.): üç kuruşun/üçün beşin hesabını yapan
- Günlük Konuşma Dili (expr.): üç kuruşa tamah eden
- Günlük Konuşma Dili (expr.): neredeyse
- Günlük Konuşma Dili (expr.): hemen hemen
- Günlük Konuşma Dili (expr.): yaklaşık
- Günlük Konuşma Dili (expr.): aşağı yukarı
- Günlük Konuşma Dili (expr.): takriben
- Günlük Konuşma Dili (expr.): ilk denemede
- Günlük Konuşma Dili (expr.): ilk seferde
- Günlük Konuşma Dili (expr.): asla!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kesinlikle hayır!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): mümkünatı yok!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): öyle bir şey yok!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): öyle bir ihtimal yok!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): korkacak bir durum yok!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): imkanı yok!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): tabii ki hayır!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): olur mu hiç!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): haydi bir şeytanlık yap!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): haydi bir çılgınlık yap!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): haydi bir kere de boş ver!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): haydi bir yaramazlık yap!
- Yaygın Kullanım (n.): defans
- Yaygın Kullanım (n.): karavan
- Yaygın Kullanım (n.): çöp torbası
- Yaygın Kullanım (n.): çöp torbası
- Genel (n.): birleşik krallık
- Genel (n.): ingiltere
- Genel (n.): birleşik krallık
- Genel (n.): büyük britanya
- Genel (n.): büyük şehir polis teşkilatı (ingiltere)
- Genel (n.): ticari araç sürücü belgesi
- Genel (n.): taze fasulye
- Genel (n.): basmalı kalem
- Genel (n.): bulaşık sabunu
- Genel (n.): bulaşık deterjanı
- Genel (n.): birleşik krallık müşterek ve çok uluslu terimler ve açıklamaları sözlüğü
- Genel (n.): aile danışmanlığı
- Genel (n.): (elektrik) iletim kulesi
- Genel (n.): bel çantası
- Genel (n.): bel çantası
- Genel (n.): telesekreter
- Genel (n.): et döveceği
- Genel (n.): et tokmağı
- Genel (n.): gürültücü komşu
- Genel (n.): şeffaf dosya
- Genel (n.): poşet dosya
- Genel (n.): koşum atı
- Genel (n.): yasa dışı çöp boşaltma
- Genel (n.): portatif tuvaletler
- Genel (n.): araba mezarlığı
- Genel (n.): araba hurdalığı
- Genel (n.): sezon finali
- Genel (n.): tutum/tavır değiştirme
- Genel (n.): döneklik
- Genel (n.): yazar kasa
- Genel (n.): gazete büfesi
- Genel (n.): gazete bayisi
- Genel (n.): gazete bayi
- Genel (n.): gazeteci
- Genel (n.): gazete satılan yer
- Genel (n.): çöp toplama görevlisi
- Genel (n.): çöp toplama işçisi
- Genel (n.): çöpçü
- Genel (n.): çöp toplama görevlisi
- Genel (n.): çöpçü
- Genel (n.): çöpçü
- Genel (n.): çöpçü
- Genel (n.): çöp toplama görevlisi
- Genel (n.): çöp toplama işçisi
- Genel (n.): çöp toplama işçisi
- Genel (n.): çöp toplama işçisi
- Genel (n.): çöpçü
- Genel (n.): çöp toplama işçisi
- Genel (n.): çöp toplama görevlisi
- Genel (n.): çöp toplama görevlisi
- Genel (n.): egzersiz giysisi
- Genel (n.): eşofman
- Genel (n.): 200-2009 arası yıllar
- Genel (n.): 200-2009 arası yıllar
- Genel (n.): mağaza vitrini
- Genel (n.): (işe yarayacak birşeyler bulmak amacıyla yapılan) çöp karıştırma
- Genel (n.): fincan kek
- Genel (n.): fincan şeklinde küçük kek
- Genel (n.): ingiltere vizesi
- Genel (n.): saç tokası
- Genel (n.): güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz
- Genel (n.): özel emniyet mensupları
- Genel (n.): kayıp ve bulunan eşya ofisi
- Genel (n.): kayıt yılı
- Genel (n.): düşkünler evi
- Genel (n.): evsizler evi
- Genel (n.): evsizler yuvası
- Genel (n.): bahçe merkezi
- Genel (n.): yakıt tankeri
- Genel (n.): tanker
- Genel (n.): insanların üzerinde sebze/meyve veya küçük bitkiler yetiştirmeleri için kiraladıkları küçük toprak parçası
- Genel (n.): hobi bahçesi
- Genel (n.): pamuk şeker
- Genel (n.): pamuk helva
- Genel (n.): pamuk helva
- Genel (n.): pamuk şeker
- Genel (n.): kulaktan kulağa oyunu
- Genel (n.): masaj salonu
- Genel (n.): bilimsel çaba
- Genel (n.): Snapback şapka
- Genel (n.): bakımveren
- Genel (n.): bakıcı
- Genel (n.): mağara yürüyüşü
- Genel (n.): mağarada yapılan gezinti
- Genel (n.): yabancılaştırma
- Genel (n.): sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç
- Genel (n.): yerel gazete
- Genel (n.): metro durağı
- Genel (n.): metro istasyonu
- Genel (n.): kaldırım rampası
- Genel (n.): kaldırım rampası
- Genel (n.): magazin haberleri
- Genel (n.): itfaiye teşkilatı
- Genel (n.): itfaiye
- Genel (n.): çek yat
- Genel (n.): şalama
- Genel (n.): veteriner hekim
- Genel (n.): çay partisi
- Genel (n.): ikindi çayı
- Genel (adj.): kanalize edilmemiş
- Genel (adj.): kanalı olmayan
- Genel (adj.): kanallı olmayan
- Genel (adj.): yönlendirilmemiş
- Genel (adj.): kanal ile taşınmamış
- Deyimler (v.): yuhalamak
- Deyimler (v.): yuh çekmek
- Deyimler (v.): hiçbir şey duymamak
- Deyimler (v.): çıt çıkmamak
- Deyimler (v.): ses seda çıkmamak
- Deyimler (v.): çıtı çıkmamak
- Deyimler (v.): ses etmemek
- Deyimler (v.): gıkını çıkarmamak
- Deyimler (v.): en ufak bir dikkat göstermemek
- Deyimler (v.): zerre kadar umursamamak
- Deyimler (v.): hiç umurunda olmamak
- Deyimler (v.): çok sinirlenmek
- Deyimler (v.): küplere binmek
- Deyimler (v.): tepesi atmak
- Deyimler (v.): tepesinin tası atmak
- Deyimler (v.): sinirden deliye dönmek
- Deyimler (v.): köpürmek
- Deyimler (v.): kudurmak
- Deyimler (v.): fıttırmak
- Deyimler (v.): sigortası atmak
- Deyimler (v.): şalterleri atmak
- Deyimler (v.): fitilini ateşlemek
- Deyimler (v.): kışkırtmak
- Deyimler (v.): infial yaratmak
- Deyimler (v.): isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak
- Deyimler (v.): keyfini çıkarmak
- Deyimler (v.): tadını çıkarmak
- Deyimler (v.): canının istediği kadar almak
- Deyimler (v.): (birisinin) yerini doldurmak
- Deyimler (v.): (birisinin) görevini devralmak
- Deyimler (v.): (birisinin) yerine geçmek
- Deyimler (v.): keyfini çıkarmak
- Deyimler (v.): tadını çıkarmak
- Deyimler (v.): canının istediği kadar almak
- Deyimler (v.): çıkarılmak
- Deyimler (v.): atılmak
- Deyimler (v.): kovulmak
- Deyimler (v.): kapı dışarı edilmek/atılmak
- Deyimler (v.): (birine) kapıyı göstermek
- Deyimler (v.): çıkarılmak
- Deyimler (v.): atılmak
- Deyimler (v.): kovulmak
- Deyimler (v.): kapı dışarı edilmek/atılmak
- Deyimler (v.): (birine) kapıyı göstermek
- Deyimler (v.): çok yanılmak
- Deyimler (v.): tamamen yanlış olmak
- Deyimler (v.): hiç tutturamamak
- Deyimler (v.): tamamen farklı yerlerde olmak
- Deyimler (v.): yanlış yerde/yolda olmak
- Deyimler (v.): açık ara ikinci olmak
- Deyimler (v.): çok büyük bir farkla ikinci olmak
- Deyimler (v.): birinciyle/kazananla arasında çok fark olmak
- Deyimler (v.): yarışı kazananın epey gerisinde/arkasında bitirmek
- Deyimler (v.): açık ara üçüncü olmak
- Deyimler (v.): çok büyük bir farkla üçüncü olmak
- Deyimler (v.): ilk ikiyle arasında çok fark olmak
- Deyimler (v.): yarışı ilk ikinin epey gerisinde/arkasında bitirmek
- Deyimler (v.): açık ara ikinci olmak
- Deyimler (v.): çok büyük bir farkla ikinci olmak
- Deyimler (v.): birinciyle/kazananla arasında çok fark olmak
- Deyimler (v.): yarışı kazananın epey gerisinde/arkasında bitirmek
- Deyimler (v.): açık ara üçüncü olmak
- Deyimler (v.): çok büyük bir farkla üçüncü olmak
- Deyimler (v.): ilk ikiyle arasında çok fark olmak
- Deyimler (v.): yarışı ilk ikinin epey gerisinde/arkasında bitirmek
- Deyimler (v.): çok yanılmak
- Deyimler (v.): tamamen yanlış olmak
- Deyimler (v.): hiç tutturamamak
- Deyimler (v.): tamamen farklı yerlerde olmak
- Deyimler (v.): yanlış yerde/yolda olmak
- Deyimler (v.): olmamak
- Deyimler (v.): gerçekleşmemek
- Deyimler (v.): zora girmek
- Deyimler (v.): çuvallamak
- Deyimler (v.): (bir işte) aksilik yaşanmak
- Deyimler (v.): işler ters/aksi gitmek
- Deyimler (v.): müşkül duruma girmek
- Deyimler (v.): başarısızlığa uğramak
- Deyimler (v.): başarısız olmak
- Deyimler (v.): halı altına süpürmek
- Deyimler (v.): gözden uzak etmek
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan gizlemek
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan saklamak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
- Deyimler (v.): görmezden/bilmezden gelmek
- Deyimler (v.): farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
- Deyimler (v.): inkar etmek
- Deyimler (v.): yaptığını saklamak
- Deyimler (v.): yadsımak
- Deyimler (v.): yok saymak
- Deyimler (v.): halı altına süpürmek
- Deyimler (v.): gözden uzak etmek
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan gizlemek
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan saklamak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
- Deyimler (v.): herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
- Deyimler (v.): görmezden/bilmezden gelmek
- Deyimler (v.): farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
- Deyimler (v.): inkar etmek
- Deyimler (v.): yaptığını saklamak
- Deyimler (v.): yadsımak
- Deyimler (v.): yok saymak
- Deyimler (v.): kiri tozu halının altına doğru süpürerek gizlemek/saklamak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu aramak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu aramak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu aramak
- Deyimler (v.): (taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak
- Deyimler (v.): sadece eşiyle birlikte olmak
- Deyimler (v.): sadece eşiyle cinsel ilişkiye girip başka kimseyle girmemiş olmak
- Deyimler (v.): cinsel olarak sadık olmak
- Deyimler (v.): birine (genelde kocaya) cinsel olarak sadık olmak
- Deyimler (v.): sınırlarına göre davranmak
- Deyimler (v.): hayatını ekonomik durumuna göre ayarlamak
- Deyimler (v.): ayağını yorganına göre uzatmak
- Deyimler (v.): (birinin) fikirlerini sahiplenmek
- Deyimler (v.): (birinin) fikirlerini/projelerini çalmak
- Deyimler (v.): (başkasının) taktiklerini çalmak
- Deyimler (v.): yakalamak
- Deyimler (v.): ele geçirmek
- Deyimler (v.): enselemek
- Deyimler (v.): kıstırmak
- Deyimler (v.): iyi iş çıkarmak
- Deyimler (v.): parasını hak etmek
- Deyimler (v.): ücretini/kazancını hak etmek
- Deyimler (v.): arpasını hak etmek
- Deyimler (v.): (birinin) yaptığı iyi/başaralı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek
- Deyimler (v.): yerini hak etmek
- Deyimler (v.): (kendisine güvenenleri) boşa çıkarmamak
- Deyimler (v.): iyi iş çıkarmak
- Deyimler (v.): parasını hak etmek
- Deyimler (v.): ücretini/kazancını hak etmek
- Deyimler (v.): arpasını hak etmek
- Deyimler (v.): (birinin) yaptığı iyi/başaralı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek
- Deyimler (v.): yerini hak etmek
- Deyimler (v.): (kendisine güvenenleri) boşa çıkarmamak
- Deyimler (v.): sap gibi ortada kalmak
- Deyimler (v.): dımdızlak ortada kalmak
- Deyimler (v.): bir kenarda, kendi başına oturmak
- Deyimler (v.): bitirmek
- Deyimler (v.): sona erdirmek
- Deyimler (v.): sonlandırmak
- Deyimler (v.): son noktayı koymak
- Deyimler (v.): abartmak
- Deyimler (v.): mübalağa etmek
- Deyimler (v.): aşırıya kaçmak
- Deyimler (v.): fazla konuşmak
- Deyimler (v.): aşırı acelesi olmak
- Deyimler (v.): koştur koştur koşturmak
- Deyimler (v.): aşırı acelesi olmak
- Deyimler (v.): koştur koştur koşturmak
- Deyimler (v.): çok memnun olmak/hoşnut olmak
- Deyimler (v.): içine sinmek
- Deyimler (v.): tatmin olmak/hazzetmek
- Deyimler (v.): pek meraklı/hevesli olmamak
- Deyimler (v.): çok bayılmamak
- Deyimler (v.): çok düşkün olmamak
- Deyimler (v.): (kişi için) fark etmemek/önemi olmamak
- Deyimler (v.): lafı uzatmak
- Deyimler (v.): kafa şişirmek
- Deyimler (v.): kafa ütülemek
- Deyimler (v.): baş şişirmek/kafa açmak
- Deyimler (v.): vır vır etmek
- Deyimler (v.): kendini acındırmak
- Deyimler (v.): mazlumu oynamak
- Deyimler (v.): duygu sömürüsü yapmak
- Deyimler (v.): pireyi deve yapmak
- Deyimler (v.): olayı büyütmek
- Deyimler (v.): abartmak
- Deyimler (v.): bire bin katmak
- Deyimler (v.): iyice can sıkmak
- Deyimler (v.): kendini acındırmak
- Deyimler (v.): mazlumu oynamak
- Deyimler (v.): duygu sömürüsü yapmak
- Deyimler (v.): pireyi deve yapmak
- Deyimler (v.): olayı büyütmek
- Deyimler (v.): abartmak
- Deyimler (v.): bire bin katmak
- Deyimler (v.): iyice can sıkmak
- İfadeler (v.): (sporda) golünü saymamak
- İfadeler (v.): (sporda) golünü silmek
- İfadeler (v.): (sporda) sayısını iptal etmek
- İfadeler (v.): aylaklık etmek
- İfadeler (v.): kaytarmak
- İfadeler (v.): savsaklamak
- İfadeler (v.): boşa vakit harcamak
- İfadeler (v.): ense yapmak
- İfadeler (v.): yan çizmek
- İfadeler (v.): sorumluluktan kaçmak
- İfadeler (v.): yeterli olmak
- İfadeler (v.): yeteri kadar olmak
- İfadeler (v.): oyalanmak
- İfadeler (v.): tembellik etmek
- İfadeler (v.): boş işlerle uğraşmak
- İfadeler (v.): faydasız işlerle uğraşmak
- İfadeler (v.): boşa vakit geçirmek
- İfadeler (v.): oyalanmak
- İfadeler (v.): tembellik etmek
- İfadeler (v.): boş işlerle uğraşmak
- İfadeler (v.): faydasız işlerle uğraşmak
- İfadeler (v.): aylaklık etmek
- İfadeler (v.): kaytarmak
- İfadeler (v.): savsaklamak
- İfadeler (v.): boşa vakit harcamak/geçirmek
- İfadeler (v.): ense yapmak
- İfadeler (v.): yan çizmek
- İfadeler (v.): sorumluluktan kaçmak
- İfadeler (adv.): acayip
- İfadeler (adv.): çok
- İfadeler (adv.): haddinden fazla/çok
- İfadeler (adv.): fazlasıyla
- İfadeler (adv.): aşırı
- İfadeler (adv.): gereksiz derecede çok/fazla
- İfadeler (expr.): sarı yelve'nin ötüşünü belirtmek üzere kullanılan yansıtma ifade
- İfadeler (expr.): sarı çintenin (sarı kiraz kuşu) ötüşünü andıran bir yansımalı/onomatopeik ifade
- İfadeler (expr.): sarı yelve'nin ötüşünü belirtmek üzere kullanılan yansıtma ifade
- İfadeler (expr.): bir parça ekmek, peynir istemez
- İfadeler (expr.): bir neslin biriktirdikleri üçüncü nesle kadar erir gider
- İfadeler (expr.): zenginlik zar zor üç nesil devam eder
- İfadeler (expr.): parayı dede kazanır, oğul saklar, torun savurur
- İfadeler (expr.): zenginliğin keyfini tek bir kuşak sürer
- İfadeler (expr.): dizginlerinden boşaldığında
- İfadeler (expr.): tepesinin tası attığında
- İfadeler (expr.): gözü karardığında
- İfadeler (expr.): ne alakası var?
- İfadeler (expr.): ne ilgisi var?
- İfadeler (expr.): alakasız değil mi?
- İfadeler (expr.): ne alaka?
- İfadeler (expr.): kel alaka değil mi?