Thorn's
"thorn's" teriminin Türkçe anlamları:
- Botanik (n.): aguldikeni
- Botanik (n.): eriğe benzer meyveli, gövdesinde dikenleri olan güney afrika çalısı
- Botanik (n.): çatallı dikenleri ve erik benzeri meyveleri olan bir güney afrika çalısı
- Botanik (n.): dikenli çalı
- Botanik (n.): alıç
- Botanik (n.): gladiçya
- Botanik (n.): afrika'da yetişen ağaçsı bir akasya
- Botanik (n.): boru çiçeği
- Botanik (n.): çit olarak kullanılan herhangi dikenli ağaç veya çalılık
- Botanik (n.): gladiçya
- Botanik (n.): iğneli gövdesi olan çeşitli palmiye cinslerinden herhangi biri
- Botanik (n.): boru çiçeği
- Botanik (n.): şeytan elması
- Botanik (n.): amerika'ya özgü sert veya dikenli bir yabani erik
- Botanik (n.): gelincikgiller familyasındaki argemone cinsi bitkilere verilen ad
- Botanik (n.): asya'nın tropikal bölgelerinde yaşayan dikenli bir çalı
- Botanik (n.): ateşdikeni
- Botanik (n.): at dili
- Botanik (n.): boruçiçeği
- Botanik (n.): boru çiçeği
- Botanik (n.): boru çiçeği
- Botanik (n.): çermezen
- Botanik (n.): çermezen
- Botanik (n.): dere kirazı
- Botanik (n.): deve dikeni
- Botanik (n.): gelin küpesi
- Botanik (n.): karaçalı
- Botanik (n.): karaçalı
- Botanik (n.): noelyıldızı
- Botanik (n.): şeytanelması
- Botanik (n.): şeytan elması
- Botanik (n.): tavşan kirazı
- Botanik (n.): tatula
- Botanik (n.): tatula
- Botanik (n.): yalova mercanı
- Botanik (n.): yandık
- Botanik (n.): arabistan akasyası
- Botanik (n.): mısır akasyası
- Botanik (adj.): (yaprak uçları) dikenli
- Yaygın Kullanım (n.): diken
- Entomoloji (n.): elma ağacı veya diken çalıların üzerinde yaşayan bir ağaç çekirgesi
- Entomoloji (n.): ormanlık alanlarda yaşayan geometrit güveler
- Entomoloji (n.): mühendis kelebekleri familyasından, kanatları açılı duran bir güve
- Ormancılık (n.): genellikle küçük dikenli ağaçların hakim olduğu tropik savana ormanı
- Genel (v.): içine dert olmak
- Genel (v.): diken batırmak
- Genel (v.): batmak
- Genel (v.): huzursuz etmek
- Genel (v.): can sıkmak
- Genel (v.): başa dert açmak
- Genel (n.): baş belası
- Genel (n.): dikenlik
- Genel (n.): şeytanelması
- Genel (n.): belalı
- Genel (n.): kaba diken
- Genel (n.): tatula
- Genel (n.): kara çalı
- Genel (n.): çok dikenli (çalı)
- Genel (n.): akasya (hakiki)
- Genel (n.): alıç
- Genel (n.): tatula
- Genel (n.): alıç
- Genel (n.): zorluk
- Genel (n.): tatula
- Genel (n.): dikenli bitki
- Genel (n.): gül dikeni
- Genel (n.): rahatsız edici şey
- Genel (n.): acı
- Genel (n.): tahriş
- Genel (n.): rahatsızlık
- Genel (n.): kışkırtıcı şey
- Genel (n.): sinirlendirici şey
- Genel (adj.): iğneli
- Deyimler (v.): başının belası olmak
- Deyimler (v.): başına bela olmak
- Deyimler (v.): başının belası olmak
- Deyimler (v.): başına bela olmak
- Deyimler (v.): başına bela olmak
- Deyimler (v.): başının belası olmak
- Deyimler (v.): başına bela olmak
- Deyimler (v.): başının belası olmak
- Deyimler (v.): içine dert olmak
- Deyimler (v.): içine dert olmak
- Deyimler (n.): baş belası
- Deyimler (n.): baş belası
- Deyimler (n.): baş belası
- Deyimler (n.): baş belası
- Deyimler (n.): karaçalı
- Deyimler (n.): karaçalı
- Dilbilim (n.): eski ingilizce'de bir harf
- Deniz Biyolojisi (n.): spondylidae familyasına mensup bir çift kabuklu yumuşakça
- Deniz Biyolojisi (n.): diken
- Deniz Biyolojisi (n.): ense dikeni
- Deniz Biyolojisi (n.): şip balığı
- Parazitoloji (n.): başı dikenli solucanlar şubesinden olan solucan
- Atasözü (): dikensiz gül olmaz
- Atasözü (): gülü seven dikenine katlanır
- Atasözü (): her güzelin bir kusuru vardır
- Sürüngenler (n.): avustralya'ya özgü bir dikenli çöl kertenkelesi
- Argo (n.): baş belası
- Teknik (n.): kaktüs dikeninden yapılmış pikap iğnesi
- Teknik (n.): diken
- Zooloji (n.): hayvanda keskin ve sivri uzantı
- Zooloji (n.): başı dikenli solucan
- Zooloji (adj.): diken kafalı