Shot's Ne Demek - İngilizce Sözlük

Shot's

"shot's" teriminin Türkçe anlamları:

  • Reklamcılık (n.): reklam çekimi
  • Günlük Konuşma Dili (v.): karnından vurulmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): riske girmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): son bir girişimde bulunmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): son bir deneme yapmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): sırası gelmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): vurulmak
  • Günlük Konuşma Dili (n.): ilaç gibi gelen şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): teşvik eden şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): taze kan
  • Günlük Konuşma Dili (n.): gaza getiren/coşku veren şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): canlandıran/hayat veren şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): itici/destekçi/güçlendirici kuvvet
  • Günlük Konuşma Dili (n.): derdine deva olan şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): hayat veren/dirilten/enerji veren şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): tam ihtiyaç olan şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): yeni bir soluk
  • Günlük Konuşma Dili (n.): renk veren şey
  • Günlük Konuşma Dili (n.): ağrı kesici iğne
  • Günlük Konuşma Dili (n.): harika bir atış
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kaba bir tahmin
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kaba tahmin
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kafadan sallama
  • Günlük Konuşma Dili (n.): karanlığa kurşun sıkma
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kafadan atma
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): reddedilmiş
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): geri çevrilmiş
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): tekmeyi yemiş
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): şutlanmış (terk edilmiş)
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): dehlenmiş (terk edilmiş)
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): yol verilmiş (terk edilmiş)
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): doğruca
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): dosdoğru
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): denemeye değer
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): elinden gelenin en iyisini yap
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): hiçbir şekilde
  • Yaygın Kullanım (n.): kodaman
  • Yaygın Kullanım (n.): atış
  • Bilgisayar (n.): ekran görüntüsü
  • Bilgisayar (n.): fotoğraf çekme butonu
  • Bilgisayar (n.): tek atım silah
  • Genel (v.): postu deldirmek
  • Genel (v.): silah sesi işitmek
  • Genel (v.): vurmak
  • Genel (v.): isabet almak
  • Genel (v.): denemek
  • Genel (v.): bir el ateş etmek
  • Genel (v.): elinden geleni yapmak
  • Genel (v.): bir el ateş etmek (tüfekle)
  • Genel (v.): vurulmak
  • Genel (v.): bir şeyde bir öğe yer yer bulunmak
  • Genel (v.): kurtulmak
  • Genel (v.): vurulmak
  • Genel (v.): postu deldirmek
  • Genel (v.): postu deldirmek
  • Genel (v.): boş atıp dolu tutmak
  • Genel (v.): ilk silah atan olmak
  • Genel (v.): bir el silah atmak
  • Genel (v.): ayağından vurulmak
  • Genel (v.): göğsünden yaralanmak
  • Genel (v.): ciddi biçimde vurulmak
  • Genel (v.): bacağından vurulmak
  • Genel (v.): bacağından yaralanmak
  • Genel (v.): kolundan vurulmak
  • Genel (v.): kolundan yaralanmak
  • Genel (v.): şakağından vurmak
  • Genel (v.): sinirleri bozulmak
  • Genel (v.): siniri bozulmak
  • Genel (v.): ilaç gibi gelmek
  • Genel (v.): maganda kurşununa kurban gitmek
  • Genel (v.): vurularak öldürülmek
  • Genel (v.): şansını denemek
  • Genel (v.): göğsünden vurulmak
  • Genel (v.): arkasından vurulmak
  • Genel (v.): silahla vurulmak
  • Genel (v.): vurulmaktan korkmak
  • Genel (v.): vurulma tehlikesiyle karşı karşıya olmak
  • Genel (v.): vurulma riskiyle karşı karşıya olmak
  • Genel (v.): uyarı ateşinde bulunmak
  • Genel (v.): uyarı ateşi açmak
  • Genel (v.): uyarı atışı yapmak
  • Genel (v.): kafasından vurulmak
  • Genel (v.): grip iğnesi olmak
  • Genel (n.): fotoğraf
  • Genel (n.): yakın plan çekim
  • Genel (n.): erim
  • Genel (n.): atış
  • Genel (n.): şut (top için)
  • Genel (n.): yardım
  • Genel (n.): cesaretlendirme
  • Genel (n.): atım (mermi/roket için)
  • Genel (n.): girişim
  • Genel (n.): saçma
  • Genel (n.): rasgele ateş
  • Genel (n.): top mermisi
  • Genel (n.): canlandırma
  • Genel (n.): tahrip maddesi
  • Genel (n.): zor iş
  • Genel (n.): şarapnel
  • Genel (n.): vesikalık fotoğraf
  • Genel (n.): taze kan
  • Genel (n.): saçma
  • Genel (n.): menzil
  • Genel (n.): film çekme
  • Genel (n.): sapan
  • Genel (n.): tahmin
  • Genel (n.): heveslendirme
  • Genel (n.): şans
  • Genel (n.): pan
  • Genel (n.): başarı ihtimali az olup gerçekleşince kazancı çok olan bir iş
  • Genel (n.): golf atışı
  • Genel (n.): tenis vuruşu
  • Genel (n.): geniş plan
  • Genel (n.): saçma (çifte namlulu av tüfeği için)
  • Genel (n.): atıcı
  • Genel (n.): keskin nişancı
  • Genel (n.): aşı
  • Genel (n.): tek içki
  • Genel (n.): vuruş (top için)
  • Genel (n.): toparcık
  • Genel (n.): miktar
  • Genel (n.): patlatman
  • Genel (n.): el
  • Genel (n.): vuruş
  • Genel (n.): birine birdenbire moral veren bir şey
  • Genel (n.): keskin nişancı
  • Genel (n.): lağım
  • Genel (n.): aşı
  • Genel (n.): nişancı
  • Genel (n.): körü körüne bir deneme
  • Genel (n.): boşalma
  • Genel (n.): bağlayıcı çekim
  • Genel (n.): deneme çekimi
  • Genel (n.): şut
  • Genel (n.): çevrinme
  • Genel (n.): panoramik
  • Genel (n.): nişancı olmayan kimse
  • Genel (n.): iğne
  • Genel (n.): nişancı
  • Genel (n.): atım
  • Genel (n.): iğne yoluyla verilen ilaç
  • Genel (n.): gülle
  • Genel (n.): destek
  • Genel (n.): sving
  • Genel (n.): giderayak atılan taş söz
  • Genel (n.): hedefi iyi vuramayan kimse
  • Genel (n.): geniş plan
  • Genel (n.): bir fırt içki
  • Genel (n.): ucuz numara
  • Genel (n.): kurşun saçma
  • Genel (n.): silah sesi
  • Genel (n.): el
  • Genel (n.): cinsel ilişki
  • Genel (n.): son taş
  • Genel (n.): kaydırmalı çekim
  • Genel (n.): riskli girişim
  • Genel (n.): ufak bir ihtimal
  • Genel (n.): top ateşi
  • Genel (n.): giderayak söylenen iğneli laf
  • Genel (n.): gülle atma
  • Genel (n.): ayrılırken söylenen dokunaklı söz
  • Genel (n.): hesabı ödeme
  • Genel (n.): deneme
  • Genel (n.): beceri atışı
  • Genel (n.): uçaktan çekilen resim
  • Genel (n.): önemli kimse
  • Genel (n.): izleyici çekim
  • Genel (n.): dumdum kurşunu
  • Genel (n.): kontrplonje
  • Genel (n.): plonje
  • Genel (n.): boy fotoğrafı
  • Genel (n.): saçma kulesi
  • Genel (n.): orta plan
  • Genel (n.): orta uzak çekim
  • Genel (n.): uzak ihtimal
  • Genel (n.): keskin nişancı
  • Genel (n.): sabıka fotoğrafı
  • Genel (n.): sabıka fotoğrafı
  • Genel (n.): tek sefer
  • Genel (n.): şipşak
  • Genel (n.): güvenli vuruş
  • Genel (n.): güvenli vuruş
  • Genel (n.): öpücük atışı
  • Genel (n.): (bilardo) top atışı
  • Genel (n.): tekila bardağı
  • Genel (n.): av saçması
  • Genel (n.): grip aşısı
  • Genel (n.): bel çekim
  • Genel (n.): adrenalin iğnesi
  • Genel (n.): usta bir nişancı
  • Genel (n.): vesikalık fotoğraf
  • Genel (n.): vesikalık çekim
  • Genel (n.): bağışıklık artırıcı aşı
  • Genel (n.): ek aşı
  • Genel (n.): gizlice çekilen fotoğraf
  • Genel (n.): şarapnel
  • Genel (n.): habersiz çekilen fotoğraf
  • Genel (n.): geyik saçması
  • Genel (n.): rasgele vuruş
  • Genel (n.): ateşli silahla yapılan rasgele vuruş
  • Genel (n.): fotoğraf karesi
  • Genel (n.): uyarı atışı
  • Genel (n.): tepki çekimi
  • Genel (n.): kalbe isabet
  • Genel (n.): kalp vuruşu
  • Genel (n.): boy fotoğrafı
  • Genel (n.): boy fotoğrafı
  • Genel (n.): top mermisi
  • Genel (n.): gülle
  • Genel (n.): top menzili
  • Genel (adj.): kafası dumanlı
  • Genel (adj.): dolu
  • Genel (adj.): dolu
  • Genel (adj.): janjan (kumaş)
  • Genel (adj.): çakırkeyif
  • Genel (adj.): kötü bir halde
  • Genel (adj.): sayısı birden artmış
  • Genel (adj.): aniden gelişmiş
  • Genel (adj.): darmadağınık olmuş
  • Genel (adj.): tamamen bozulmuş
  • Genel (adj.): bozulmuş
  • Genel (adj.): darmadağınık olmuş
  • Genel (adj.): bozulmuş
  • Genel (adj.): tamamen bozulmuş
  • Genel (adj.): kurşun geçirmez
  • Genel (adv.): hemen
  • Genel (adv.): şimşek gibi
  • Genel (adv.): hiç tereddüt etmeden
  • Genel (adv.): katiyen
  • Genel (adv.): birdenbire
  • Genel (adv.): derhal
  • Genel (adv.): çabucak
  • Genel (adv.): birden
  • Genel (adv.): ilk ağızda
  • Genel (adv.): derhal
  • Genel (adv.): hızla
  • Genel (adv.): ok gibi
  • Genel (adv.): ilk hamlede
  • Genel (adv.): yıldırım gibi
  • Genel (adv.): kurşun harcamadan
  • Genel (adv.): hiç
  • Genel (adv.): süratle
  • Deyimler (v.): taburcu edilmek
  • Deyimler (v.): terhis olmak
  • Deyimler (v.): serbest bırakılmak
  • Deyimler (v.): sinirleri bozulmak
  • Deyimler (v.): sinirleri altüst olmak
  • Deyimler (v.): sinirleri gergin olmak
  • Deyimler (v.): sinirleri gerilmek
  • Deyimler (v.): bir şeyi denemek
  • Deyimler (v.): boş atıp dolu tutmak
  • Deyimler (v.): bir şeyi denemek
  • Deyimler (v.): bir denemek
  • Deyimler (v.): birisini eleştirmek
  • Deyimler (v.): bir şeyi denemek
  • Deyimler (v.): birinden kurtulmak
  • Deyimler (v.): bir şeyi denemek
  • Deyimler (v.): bir denemek
  • Deyimler (v.): birini başından savmak
  • Deyimler (v.): bir denemek
  • Deyimler (v.): birini başından atmak
  • Deyimler (v.): çok kısa mesafeden vurulmak
  • Deyimler (v.): cana can katmak
  • Deyimler (v.): cesaret vermek
  • Deyimler (v.): hakkını almak
  • Deyimler (v.): ihtimal dışı görünmek
  • Deyimler (v.): mahvolmak
  • Deyimler (v.): kafadan atmak
  • Deyimler (v.): paramparça olmak
  • Deyimler (v.): sarhoş olmak
  • Deyimler (v.): uyarı atışı yapmak
  • Deyimler (v.): yeni bir soluk getirmek
  • Deyimler (v.): uyarı atışı yapmak
  • Deyimler (v.): yersiz/düşünmeden eleştirmek
  • Deyimler (v.): zil zurna sarhoş olmak
  • Deyimler (n.): kuş bakışı
  • Deyimler (n.): (ilaç) iğne vurulma/olma
  • Deyimler (n.): (ilaç) iğne vurulma/olma
  • Deyimler (n.): son bir şans/fırsat
  • Deyimler (n.): kuş bakışı manzara
  • Deyimler (n.): uyuşturucu iğne vurma
  • Deyimler (n.): uyuşturucu iğne vurma
  • Deyimler (n.): daha tek atımlık kurşunu olma
  • Deyimler (n.): kuş bakışı görünüm
  • Deyimler (n.): teşvik eden şey
  • Deyimler (n.): teşvik eden şey
  • Deyimler (n.): atacak kurşunu olma
  • Deyimler (n.): harekete geçiren şey
  • Deyimler (n.): harekete geçiren şey
  • Deyimler (n.): gaz/coşku veren şey
  • Deyimler (n.): gaz/coşku veren şey
  • Deyimler (n.): içki içme/alkol alma
  • Deyimler (n.): içki içme/alkol alma
  • Deyimler (n.): kuş bakışı çekim
  • Deyimler (n.): kolayca ya da çok bir çabayla yapılan her şey
  • Deyimler (n.): belden aşağı vurma
  • Deyimler (n.): belden aşağı vurma
  • Deyimler (n.): birdenbire moral veren bir şey
  • Deyimler (n.): bir sanatçının son gösterimi
  • Deyimler (n.): enerji dolu kimse
  • Deyimler (n.): haksız eleştiri
  • Deyimler (n.): kodaman
  • Deyimler (n.): olağanüstü nüfuzlu kişi
  • Deyimler (n.): önemli kimse
  • Deyimler (n.): paramparça
  • Deyimler (n.): sözü sayılan
  • Deyimler (n.): sözü geçen
  • Deyimler (n.): uyarı
  • Deyimler (n.): uyarı ateşi
  • Deyimler (n.): kuş bakışı çekim
  • Deyimler (n.): tam tepeden çekim
  • Deyimler (adj.): bir kereliğine
  • Deyimler (adj.): tek seferliğine
  • Deyimler (adj.): ilk denemede olan
  • Deyimler (adj.): tek seferlik
  • Deyimler (adj.): mahvolmuş
  • Deyimler (adj.): kafayı bulmuş
  • Deyimler (adj.): kafayı bulmuş
  • Deyimler (adj.): kafayı bulmuş
  • Deyimler (adj.): mahvolmuş
  • Deyimler (adj.): mahvolmuş
  • Deyimler (adj.): paramparça
  • Deyimler (adj.): sarhoş
  • Deyimler (adj.): paramparça
  • Deyimler (adj.): sarhoş
  • Deyimler (adj.): sarhoş
  • Deyimler (adj.): paramparça
  • Deyimler (adj.): tek sefer
  • Deyimler (adv.): açık ara
  • Deyimler (expr.): sinirleri bozulmak
  • Deyimler (expr.): sinirleri altüst olmak
  • Deyimler (expr.): sinirleri gergin olmak
  • Deyimler (expr.): ruhen tükenmek
  • Deyimler (expr.): ruhen yorulmak
  • Deyimler (expr.): bunalmak
  • Deyimler (expr.): ambale olmak
  • Deyimler (expr.): cepte metelik yok
  • Deyimler (expr.): çürütülmüş (fikir)
  • Deyimler (expr.): çürütülmüş (fikir)
  • Deyimler (expr.): çürütülmüş (fikir)
  • Deyimler (expr.): dağılmış
  • Deyimler (expr.): çürütülmüş (fikir)
  • Deyimler (expr.): elini kirletmeye değmez
  • Deyimler (expr.): hızla
  • Deyimler (expr.): ilgilenmeye değmez
  • Deyimler (expr.): ok gibi
  • Deyimler (expr.): kılını kıpırdatmaya değmez
  • Deyimler (expr.): mahvolmuş
  • Deyimler (expr.): kafayı bulmuş
  • Deyimler (expr.): şimşek gibi
  • Deyimler (expr.): süratle
  • Deyimler (expr.): zil zurna sarhoş
  • Deyimler (expr.): zil zurna sarhoş
  • Deyimler (expr.): zil zurna sarhoş
  • Bilişim (n.): ekran resmi
  • Bilişim (n.): tek durumlu devre
  • Bilişim (n.): yerden çekim
  • Tamirci (n.): bilyeli yüzey dövme
  • Tamirci (n.): çelik püskürtme makinesi
  • Atasözü (): kargayla uçan mezara, kartalla uçan saraya gider
  • Atasözü (): kargayla uçan leşe, şahinle uçan ete konar
  • Argo (v.): ağır abi gibi takılmak
  • Argo (v.): ağır abi gibi takılmak
  • Argo (v.): ağır abi takılmak
  • Argo (v.): ağır abi takılmak
  • Argo (v.): ağır abiyi oynamak
  • Argo (v.): ağır takılmak
  • Argo (v.): bir yudum almak
  • Argo (v.): bozulmak
  • Argo (v.): eskimek
  • Argo (v.): kul takılmak
  • Argo (v.): önemli biriymiş gibi davranmak
  • Argo (v.): yol verilmiş
  • Argo (v.): kapı önünde konmuş
  • Argo (v.): sepetlenmiş
  • Argo (v.): kovulmuş
  • Argo (v.): mahvolmuş
  • Argo (v.): dağılmış
  • Argo (v.): bozulmuş
  • Argo (v.): (iş) yatmış
  • Argo (v.): berbat
  • Argo (n.): ağır abi
  • Argo (n.): altın vuruş
  • Argo (n.): ani yumruk
  • Argo (n.): çetenin yönetim kademesinde olan kimse
  • Argo (n.): disiplin suçu
  • Argo (n.): içine boşalma
  • Argo (n.): sözü geçen çete üyesi
  • Argo (n.): üstüne/yüzüne boşalma
  • Argo (n.): üstüne/yüzüne boşalma
  • Argo (n.): üstüne/yüzüne boşalma
  • Argo (adj.): pestili çıkmış
  • Argo (adj.): perişan
  • Argo (adj.): parasız pulsuz
  • Argo (adj.): sefil
  • Argo (adj.): çulsuz
  • Argo (adj.): dipte
  • Argo (adj.): beş parasız
  • Argo (adj.): gidecek yeri olmayan
  • Argo (interj.): arkadaş
  • Argo (expr.): çok mutlu
  • Konuşma (expr.): bu benim için büyük bir fırsat
  • Konuşma (expr.): bu son şansın
  • Konuşma (expr.): bu kötü bir denemeydi
  • Konuşma (expr.): birini vurduğuma inanamıyorum
  • Konuşma (expr.): bir adam vurdum
  • Konuşma (expr.): bir dene bakalım
  • Konuşma (expr.): bir adam vuruldu
  • Konuşma (expr.): bu bizim elimizdeki en iyi fırsat
  • Konuşma (expr.): daha önce kimseyi vurmamıştım
  • Konuşma (expr.): hiç vuruldunuz mu?
  • Konuşma (expr.): ilk kim ateş etti?
  • Konuşma (expr.): on param yok
  • Konuşma (expr.): nasıl vuruldun?
  • Konuşma (expr.): onun vurulduğu gece
  • Konuşma (expr.): sem öleyim
  • Konuşma (expr.): seni vurabilirdim
  • Konuşma (expr.): sen dene
  • Konuşma (expr.): vurulmak nasıl bir duygu?
  • Konuşma (expr.): vurulmama izin verme
  • Teknik (n.): top mermisi
  • Teknik (n.): gülle
  • Teknik (n.): top menzili
  • Teknik (n.): top atışı
  • Teknik (n.): açı çekimi
  • Teknik (n.): arşiv çekimi
  • Teknik (n.): atım
  • Teknik (n.): bakır saçması
  • Teknik (n.): belgelik çekimi
  • Teknik (n.): bilya püskürtme
  • Teknik (n.): bilyalama
  • Teknik (n.): bilyeli temizleme
  • Teknik (n.): bilyeli temizleme
  • Teknik (n.): bilyeli kumlama
  • Teknik (n.): bilyalı sertleştirme
  • Teknik (n.): bir kereli kalıplama
  • Teknik (n.): bilyeli kumlama
  • Teknik (n.): bilye püskürtme ekipmanı
  • Teknik (n.): bilyalama
  • Teknik (n.): çelik bilye
  • Teknik (n.): çelik kumu
  • Teknik (n.): çelik uçlu delici
  • Teknik (n.): çelik bilyalı raspalama
  • Teknik (n.): çok uzak çekim
  • Teknik (n.): çinko bilyaları
  • Teknik (n.): demir bilye püskürterek temizleme
  • Teknik (n.): darbeli atışlar ile metalik kaplamalar
  • Teknik (n.): düşük karbonlu çelik döküm bilye
  • Teknik (n.): dinamit deliği
  • Teknik (n.): eğik plan
  • Teknik (n.): eğik çekim
  • Teknik (n.): ekran resmi
  • Teknik (n.): geniş plan
  • Teknik (n.): gümüş saçması
  • Teknik (n.): genel çekim
  • Teknik (n.): her defasında bir komut uygulama
  • Teknik (n.): kumlama odası
  • Teknik (n.): kumsaçma
  • Teknik (n.): optik kaydırma çekimi
  • Teknik (n.): otomatik kontrollü metal parçacık püskürtme
  • Teknik (n.): platin bilyaları
  • Teknik (n.): patlama noktası
  • Teknik (n.): plonje
  • Teknik (n.): saçma püskürtme
  • Teknik (n.): sanjan etkisi
  • Teknik (n.): saçma gürültüsü
  • Teknik (n.): saçma ile hasarlanma
  • Teknik (n.): saçma kurşun
  • Teknik (n.): saçma büyüklüğü
  • Teknik (n.): saçma metali
  • Teknik (n.): şanjan efekti
  • Teknik (n.): şanjan
  • Teknik (n.): şanjan kumaş
  • Teknik (n.): şanjan ipek
  • Teknik (n.): tek adım işlemi
  • Teknik (n.): tek adımlı multıvıbrator
  • Teknik (n.): travelling çekim
  • Teknik (n.): tek adım işlemi
  • Teknik (n.): toplu çekim
  • Teknik (n.): tafta şanjan
  • Teknik (n.): tek adım devresi
  • Teknik (n.): tek adımlı multivibrator
  • Teknik (n.): tek durumlu kapan
  • Teknik (n.): tek adım devresi
  • Teknik (n.): üstten görüş
  • Teknik (n.): uygun atış mesafesi
  • Teknik (n.): üst açı
  • Teknik (n.): uzak plan
  • Teknik (n.): yanardöner görünüm
  • Teknik (n.): yanardöner ipek
  • Teknik (n.): yakaç kanama vanası
  • Teknik (n.): yanardöner kumaş
  • Teknik (n.): yumru aşındırıcı
  • Teknik (n.): zum çekimi
  • Teknik (n.): yüksek karbonlu çelik döküm bilye
  • Teknik (n.): (yüksek basınçlı) kumlama makinesi
  • Teknik (n.): (yüksek basınçlı) kumlama makinesi
  • Teknik (n.): yüzeyin yüksek devirli demir saçmalarla temizlenmesi
  • Teknik (adj.): yanardöner
  • Ticaret / Ekonomik (n.): bir defalık enflasyon artışı

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.