Skin's
"skin's" teriminin Türkçe anlamları:
- Havacılık (n.): atlama mesafesi
- Havacılık (n.): gövde kaplama saçı
- Otomotiv (n.): dış sac
- Otomotiv (n.): cilt katmanı
- Otomotiv (n.): deri
- Otomotiv (n.): dış panel
- Otomotiv (n.): kapı sacı
- Günlük Konuşma Dili (v.): beşlik çakmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): birinin kıçını kurtarmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): cezalandırmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): dövmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): çok azarlamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): dolandırmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): haşlamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): imdadına yetişmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kazıklamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): yardımına koşmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): yardımına yetişmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): yardım etmek
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bi beşlik
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bir beşlik!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bir beşlik!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): donuma kadar ıslandım
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bi beşlik!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bir beşlik
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bir beşlik!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bir beşlik
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bi beşlik
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bakalım!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çak bi beşlik!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): iliklerime kadar ıslandım
- Günlük Konuşma Dili (expr.): (yağmur vb yüzünden) sırılsıklam oldum
- Günlük Konuşma Dili (expr.): beni ırgalamaz
- Günlük Konuşma Dili (expr.): beni ırgalamaz
- Yaygın Kullanım (v.): soymak
- Yaygın Kullanım (n.): ten
- Yaygın Kullanım (n.): cilt
- Yaygın Kullanım (n.): deri
- Yaygın Kullanım (n.): ten rengi
- Bilgisayar (n.): dış görünüm
- İnşaat (n.): çift duvarlı cephe
- İnşaat (n.): çift kabuklu cephe
- İnşaat (n.): tek katlı çatı kaplama
- İnşaat (n.): yüzey sürtünmesi
- Mobilya (n.): kapı paneli
- Genel (v.): tırmanmak (ağaç/direk vb'ne)
- Genel (v.): derisini yüzmek
- Genel (v.): güçbela becermek
- Genel (v.): iğne ipliğe dönmek
- Genel (v.): iliklerine kadar ıslanmak
- Genel (v.): kabuğunu soymak
- Genel (v.): inmek (ağaç/direk vb'nden)
- Genel (v.): sırsıklam olmak
- Genel (v.): dövmek
- Genel (v.): kabuk bağlamak
- Genel (v.): sağ kurtulmak
- Genel (v.): sinir etmek
- Genel (v.): yüzmek
- Genel (v.): sıvışmak
- Genel (v.): zar zor başarmak
- Genel (v.): postu kurtarmak
- Genel (v.): başını kurtarmak
- Genel (v.): cezalandırmak
- Genel (v.): kemikleri sayılmak
- Genel (v.): soymak (kabuğunu/dış zarını)
- Genel (v.): paçayı kurtarmak
- Genel (v.): pişirmek
- Genel (v.): tulum çıkarmak
- Genel (v.): kaburgaları çıkmak
- Genel (v.): kabuğunu soymak
- Genel (v.): çıkarmak
- Genel (v.): kızdırmak
- Genel (v.): kazıklamak
- Genel (v.): derisini yüzmek
- Genel (v.): sıyırıp çıkarmak
- Genel (v.): güçbela başarmak
- Genel (v.): inmek (ağaç/direk)
- Genel (v.): soymak
- Genel (v.): tırmanmak
- Genel (v.): kabuğunu soymak
- Genel (v.): ancak geçmek (dar bir yerden)
- Genel (v.): sıyırmak
- Genel (v.): tırmanarak çıkmak
- Genel (v.): güçbela geçmek (dar bir yerden)
- Genel (v.): becerebilmek
- Genel (v.): derisini soymak
- Genel (v.): deri yüzmek
- Genel (v.): deri yüzmek
- Genel (v.): teni korumak
- Genel (v.): bir deri bir kemik olmak
- Genel (v.): kadidi çıkmak
- Genel (v.): deri altına uyuşturucu enjekte etmek
- Genel (v.): birini rahatsız etmek
- Genel (v.): tedirginlik vermek
- Genel (v.): rahatsızlık vermek
- Genel (v.): kremi vücuduna sürmek
- Genel (v.): (yılan) kabuk değiştirmek
- Genel (v.): cildi kurumak
- Genel (v.): derisi soyulmak
- Genel (v.): kabuğunu kesmek
- Genel (v.): sırılsıklam olmak
- Genel (n.): deri kaplama
- Genel (n.): geceyanığı
- Genel (n.): kaymak (süt/yoğurt vb'nin üstünde oluşan)
- Genel (n.): tulum
- Genel (n.): kalın cilt
- Genel (n.): diken diken olmuş deri
- Genel (n.): dolandırıcılık
- Genel (n.): deri (hayvana ait)
- Genel (n.): kaz derisi
- Genel (n.): aletsiz dalış
- Genel (n.): cilt pudrası
- Genel (n.): soğan zarı
- Genel (n.): cilt rengi
- Genel (n.): aletsiz dalış
- Genel (n.): muz kabuğu
- Genel (n.): cilt kremi
- Genel (n.): cilt yenileme
- Genel (n.): gömlek
- Genel (n.): bir deri bir kemik
- Genel (n.): kuzu postu
- Genel (n.): yeniden modelleme
- Genel (n.): gön
- Genel (n.): üçkağıt
- Genel (n.): tulumpeyniri
- Genel (n.): cilt rengi
- Genel (n.): hayvan derisi
- Genel (n.): samur kürk
- Genel (n.): deri hastalığı
- Genel (n.): alıngan
- Genel (n.): kaplama
- Genel (n.): dazlak
- Genel (n.): zar
- Genel (n.): cimri
- Genel (n.): post
- Genel (n.): pösteki
- Genel (n.): kabuk
- Genel (n.): balıkadam
- Genel (n.): aletsiz dalgıç
- Genel (n.): cilt
- Genel (n.): deri
- Genel (n.): cilt bakımı
- Genel (n.): bronz ten
- Genel (n.): bronz ten
- Genel (n.): yağlı cilt
- Genel (n.): cilt problemleri
- Genel (n.): alerjik cilt
- Genel (n.): cilt dokusu
- Genel (n.): dış kabuk
- Genel (n.): aletsiz dalan dalgıç
- Genel (n.): deri kuruluğu
- Genel (n.): deri kırpıntısı
- Genel (n.): koyu ten
- Genel (n.): timsah derisi çanta
- Genel (n.): beyaz deri
- Genel (n.): solgun deri
- Genel (n.): soluk beniz
- Genel (n.): soluk deri
- Genel (n.): cilt lekeleri
- Genel (n.): elma kabuğu
- Genel (n.): açık ten
- Genel (n.): açık ten
- Genel (n.): tavşan postu
- Genel (n.): cilt ıslaklığı
- Genel (n.): tüylerin ürpermesi
- Genel (n.): deri oluşumu
- Genel (n.): tulum
- Genel (n.): soğan zarı
- Genel (n.): ten rengi
- Genel (n.): üzüm kabuğu
- Genel (n.): pürüzsüz cilt
- Genel (n.): bir deri bir kemik
- Genel (n.): ten rengi
- Genel (n.): cilt rengi
- Genel (n.): cilt tonu
- Genel (n.): deri veya saç bakım cihazları
- Genel (n.): kaplan postu
- Genel (n.): yanık ten
- Genel (n.): yanık ten
- Genel (n.): cilt lekesi
- Genel (n.): cilt lekesi
- Genel (n.): sağlıklı cilt
- Genel (n.): sağlıklı cilt
- Genel (n.): cilt bakım ürünleri
- Genel (n.): daracık kıyafetler
- Genel (n.): daracık elbiseler
- Genel (n.): daracık kıyafetler
- Genel (n.): daracık elbiseler
- Genel (n.): cilt bakım kremi
- Genel (n.): cilt kızarması
- Genel (n.): et beni
- Genel (n.): deri ve kürk
- Genel (n.): domates kabuğu
- Genel (n.): kuru cilt
- Genel (n.): soluk ten
- Genel (n.): cilt problemleri
- Genel (n.): balık derisi
- Genel (n.): koyun postu
- Genel (n.): meyve kabuğu
- Genel (n.): sarkık cilt
- Genel (n.): sıkı cilt
- Genel (n.): kuru cilt kremi
- Genel (n.): davul zarı
- Genel (adj.): bir deri bir kemik
- Genel (adj.): bir deri bir kemik
- Genel (adj.): kabuklu
- Genel (adj.): duyarsız
- Genel (adj.): iliklerine kadar ıslanmış
- Genel (adj.): kabuksuz
- Genel (adj.): bir deri bir kemik
- Genel (adj.): yüzeysel
- Genel (adj.): derine gitmeyen
- Genel (adj.): üstünkörü
- Genel (adj.): sathi
- Genel (adj.): deri lamineli
- Genel (adv.): ancak
- Genel (adv.): derinin altında
- Genel (adv.): tenine
- Genel (adv.): burnu bile kanamadan
- Genel (adv.): sıyrık bile almadan
- Deyimler (v.): para için her yola başvurmak
- Deyimler (v.): sineğin yağını çıkarmak
- Deyimler (v.): doğrudan/bir an önce konuya girmek
- Deyimler (v.): bir an önce işe girişmek/başlamak
- Deyimler (v.): konuya kafadan/bodoslama girmek
- Deyimler (v.): özünde/temelde benzer olmak
- Deyimler (v.): özünde/temelde birbirine benzemek
- Deyimler (v.): özünde/temelde aynı duyguları paylaşmak
- Deyimler (v.): tedbirsiz/ihtiyatsız/akılsızca iş yapmak
- Deyimler (v.): ağzının payını vermek
- Deyimler (v.): aklı başından gitmek
- Deyimler (v.): aklı başından gitmek
- Deyimler (v.): aklı başından gitmek
- Deyimler (v.): aklı başından gitmek
- Deyimler (v.): birisini azarlamak
- Deyimler (v.): birisine çok sinirlenmek
- Deyimler (v.): bir deri bir kemik kalmak
- Deyimler (v.): birini uyuz etmek
- Deyimler (v.): bir hedefi gerçekleştirmek uğruna maddi riske girmek
- Deyimler (v.): birisinin derdi olmamak
- Deyimler (v.): birinin kıçını kurtarmak
- Deyimler (v.): birisini ilgilendiren bir sıkıntı olmamak
- Deyimler (v.): bir deri bir kemik olmak/kalmak
- Deyimler (v.): birisinin derdi olmamak
- Deyimler (v.): birinin sinirine dokunmak
- Deyimler (v.): birisinin umurunda olmamak
- Deyimler (v.): birisinin umurunda olmamak
- Deyimler (v.): birisinin derdi olmamak
- Deyimler (v.): birisini ilgilendiren bir sıkıntı olmamak
- Deyimler (v.): birisini ilgilendiren bir sıkıntı olmamak
- Deyimler (v.): bir deri bir kemik olmak
- Deyimler (v.): bir deri bir kemik olmak/kalmak
- Deyimler (v.): çöpe dönmek
- Deyimler (v.): çiğ çiğ yemek (birini)
- Deyimler (v.): çok zayıflamak
- Deyimler (v.): dereyi görmeden paçaları sıvamak
- Deyimler (v.): doğmamış çocuğa kaftan biçmek
- Deyimler (v.): eleştirilere kulak asmayan biri olmak
- Deyimler (v.): haz etmemek
- Deyimler (v.): hoşlanmamak
- Deyimler (v.): iliklerine kadar ıslanmak
- Deyimler (v.): iliklerine kadar ıslanmak
- Deyimler (v.): iğne ipliğe dönmek
- Deyimler (v.): ödü kopmak
- Deyimler (v.): ödü kopmak
- Deyimler (v.): kendi kıçını kurtarmak
- Deyimler (v.): ödü patlamak
- Deyimler (v.): kendinden memnun olmak
- Deyimler (v.): ödü patlamak
- Deyimler (v.): kendiyle barışık olmak
- Deyimler (v.): nefret etmek
- Deyimler (v.): kendinden emin olmak
- Deyimler (v.): kendinden emin olmak
- Deyimler (v.): ödü kopmak
- Deyimler (v.): kendi postunu kurtarmak
- Deyimler (v.): korkuyla yerinden sıçramak
- Deyimler (v.): korkmak
- Deyimler (v.): kendine yabancılaşmak
- Deyimler (v.): ödü patlamak
- Deyimler (v.): sucuk gibi ıslanmak
- Deyimler (v.): postu kurtarmak
- Deyimler (v.): sırılsıklam ıslanmak
- Deyimler (v.): rahatsızlık vermek
- Deyimler (v.): sırsıklam olmak
- Deyimler (v.): tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
- Deyimler (v.): tüylerini ürpertmek
- Deyimler (v.): tüm gücünü/varını yoğunu ortaya koyup iyi bir performans göstermek
- Deyimler (v.): tüylerini diken diken etmek
- Deyimler (v.): yüreği ağzına gelmek
- Deyimler (v.): (yağmur vb) birini sırılsıklam ıslatmak
- Deyimler (v.): vurdumduymaz olmak
- Deyimler (v.): yüreği ağzına gelmek
- Deyimler (v.): umurunda olmamak
- Deyimler (v.): bir amaçta/başarıda katkısı olmak
- Deyimler (v.): bir amaçta/başarıda parasal desteği olmak
- Deyimler (v.): çorbada tuzu olmak
- Deyimler (v.): çorbada tuzu bulunmak
- Deyimler (v.): bir şeyin, projenin, etkinliğin başarısında/başarısızlığında katkısı olmak
- Deyimler (v.): bir şeyin, projenin, etkinliğin başarısında/başarısızlığında payı olmak
- Deyimler (v.): pay sahibi olmak
- Deyimler (v.): (birinin) sinirini oynatmak
- Deyimler (v.): (birini) rahatsız etmek
- Deyimler (v.): (birini) irite etmek
- Deyimler (v.): obsesyon yaratmak
- Deyimler (v.): takıntı olmak
- Deyimler (v.): saplantı olmak
- Deyimler (v.): aklına takılmak
- Deyimler (v.): birini çok iyi anlamak/tanımak
- Deyimler (v.): birinin ciğerini bilmek
- Deyimler (v.): birini derinlemesine anlamaya çalışmak
- Deyimler (v.): birinin ne hissettiğini anlamaya çalışmak
- Deyimler (v.): birinin içini görmek
- Deyimler (v.): birinin içine bakmak
- Deyimler (v.): sinir etmek
- Deyimler (v.): uyuz etmek
- Deyimler (v.): sinirine dokunmak
- Deyimler (v.): sinirini bozmak
- Deyimler (v.): içine işlemek
- Deyimler (v.): merak uyandırmak
- Deyimler (v.): kanına girmek
- Deyimler (v.): birini çok kızdırmak
- Deyimler (v.): birinin çok fena sinirini bozmak
- Deyimler (v.): birini tahrik etmek
- Deyimler (v.): birini gıcık etmek
- Deyimler (v.): birinin zihnini sürekli meşgul etmek
- Deyimler (v.): birinin zihnini zorlamak
- Deyimler (v.): birini çok iyi anlamak/tanımak
- Deyimler (v.): birinin ciğerini bilmek/içini görmek
- Deyimler (n.): aslan kılığına/postuna girmiş/bürünmüş eşek
- Deyimler (n.): palavracı ahmak
- Deyimler (n.): martavalcı
- Deyimler (n.): kurusıkı atıcı
- Deyimler (n.): alıngan tip
- Deyimler (n.): bir deri bir kemik
- Deyimler (n.): dış görünüş
- Deyimler (n.): hükümetin bir ayıbı
- Deyimler (n.): kolay alınan kimse
- Deyimler (adj.): sırılsıklam ıslanmış
- Deyimler (adj.): sırılsıklam
- Deyimler (adj.): sırılsıklam
- Deyimler (adv.): kıtı kıtına
- Deyimler (adv.): ancak
- Deyimler (expr.): bir hedefe ulaşmanın birden çok yolu vardır
- Deyimler (expr.): bir işi yapmanın birden çok yolu vardır
- Deyimler (expr.): her problemin birden çok çözümü vardır
- Deyimler (expr.): olmadı başka bir yol buluruz
- Deyimler (expr.): olmadı başka bir hal çaresi vardır illaki
- Deyimler (expr.): ancak
- Deyimler (expr.): anca
- Deyimler (expr.): beni bağlamaz
- Deyimler (expr.): beni bağlamaz
- Deyimler (expr.): beni bağlamaz
- Deyimler (expr.): bir deri bir kemik
- Deyimler (expr.): bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
- Deyimler (expr.): beni bağlamaz
- Deyimler (expr.): çöp gibi (zayıf)
- Deyimler (expr.): çok az farkla
- Deyimler (expr.): darı darına
- Deyimler (expr.): daradar
- Deyimler (expr.): darı darına
- Deyimler (expr.): dar darına
- Deyimler (expr.): güçbela
- Deyimler (expr.): güç bela
- Deyimler (expr.): kıl payı
- Deyimler (expr.): kemikleri sayılan
- Deyimler (expr.): kıl payı
- Deyimler (expr.): yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a
- Deyimler (expr.): zar zor
- Denizcilik (n.): geminin dış kaplaması
- Tıbbi (n.): geçmişte yaşanmış veya halihazırda mevcut tüberküloz enfeksiyonunu tespit etmekte kullanılan cilt testi
- Tıbbi (n.): alerjik deri pozitifliği
- Tıbbi (n.): baş ve boyun melanom dışı deri kanserleri
- Tıbbi (n.): bakteriyel deri hastalıkları
- Tıbbi (n.): bakteriyel deri enfeksiyonları
- Tıbbi (n.): bekçi nodül
- Tıbbi (n.): büllöz deri hastalığı
- Tıbbi (n.): cilt yanıkları
- Tıbbi (n.): cilt kanseri
- Tıbbi (n.): cilt problemi
- Tıbbi (n.): cilt-altı dokusunun akut bakteriyel enfeksiyonları
- Tıbbi (n.): cilt tipi
- Tıbbi (n.): cilt sıkılaştırma
- Tıbbi (n.): cilt problemi
- Tıbbi (n.): cilt metastazı
- Tıbbi (n.): cilt testi
- Tıbbi (n.): cildin nemlendirilmesi
- Tıbbi (n.): cilt yaşlanması
- Tıbbi (n.): cilt hastalığı
- Tıbbi (n.): cilt kapatılması
- Tıbbi (n.): cilt hastalıkları
- Tıbbi (n.): cilt sorunu
- Tıbbi (n.): cilt yaşlanması karşıtı dermakozmetik ürünler
- Tıbbi (n.): çatlak kremi
- Tıbbi (n.): cilt kuruması
- Tıbbi (n.): cilt rahatsızlığı
- Tıbbi (n.): cilt kuruması
- İfadeler (expr.): aslında
- İfadeler (expr.): burnu bile kanamadan
- İfadeler (expr.): güzellik sadece dıştadır
- İfadeler (expr.): sapasağlam
- İfadeler (expr.): sıyrık bile almadan
- İfadeler (expr.): temelinde
- Atasözü (): asıl güzellik yürektedir
- Atasözü (): fiziksel güzellik yüzeyseldir
- Atasözü (): iç güzelliği önemlidir
- Atasözü (): güzellik geçici karakter kalıcıdır
- Atasözü (): güzellik yalnızca dış görünüştedir
- Atasözü (): güzelliğe kapılma kişiliğe bak
- Atasözü (): kendi işini kendin hallet
- Atasözü (): bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
- Atasözü (): mühim olan ruh güzelliği
- Atasözü (): önemli olan ruh güzelliği
- Atasözü (): her koyun kendi bacağından asılır
- Argo (v.): beşlik çakmak
- Argo (n.): porno film
- Argo (n.): uyuşturucuyu deriden alma
- Konuşma (expr.): benim için hava hoş
- Konuşma (expr.): benim için fark etmez
- Konuşma (expr.): benim için fark etmez
- Konuşma (expr.): benim derdim değil
- Konuşma (expr.): beni alakadar etmez
- Konuşma (expr.): benim derdim değil
- Konuşma (expr.): beni ilgilendirmez
- Konuşma (expr.): benim için fark etmez
- Konuşma (expr.): beni ilgilendirmez
- Konuşma (expr.): benim için hava hoş
- Konuşma (expr.): benim için hava hoş
- Konuşma (expr.): benim derdim değil
- Konuşma (expr.): beni ilgilendirmez
- Konuşma (expr.): benim için fark etmez
- Konuşma (expr.): benim için hava hoş
- Konuşma (expr.): beni ilgilendirmez
- Konuşma (expr.): benim derdim değil
- Konuşma (expr.): cildi güzelleştirir
- Konuşma (expr.): cildinizi soğuktan koruyun
- Konuşma (expr.): tenime değen silahın soğuğu
- Konuşma (expr.): tenime değen silahın soğuğu
- Teknik (n.): altıncı derisi
- Teknik (n.): bir kazığın cidar sürtünmesi
- Teknik (n.): boya tabakası
- Teknik (n.): cilt
- Teknik (n.): çift kabuklu kusur
- Teknik (n.): çatı örtüsü
- Teknik (n.): cidar sürtünmesi
- Teknik (n.): derinin kuruması
- Teknik (n.): dış kabuk
- Teknik (n.): deri kaplama
- Teknik (n.): deri olayı
- Teknik (n.): dış katman
- Teknik (n.): deri veya saç bakım cihazları
- Teknik (n.): deri
- Teknik (n.): deri tabaka
- Teknik (n.): fil derisi oluşumu
- Teknik (n.): fleksıbıl kabuk
- Teknik (n.): ince geçili haddeleme
- Teknik (n.): ince paso
- Teknik (n.): ince geçi
- Teknik (n.): kalkmış yüzey
- Teknik (n.): kabuk kalkması
- Teknik (n.): kapı paneli
- Teknik (n.): kabuk tesiri
- Teknik (n.): kabuk etkisi
- Teknik (n.): kemik ve deri tutkalları
- Teknik (n.): koruması olmayan deri
- Teknik (n.): köpük zarı
- Teknik (n.): morötesi ve kızılaltı ışımalı deri bakım cihazları
- Teknik (n.): ortalama yüzey sürtünme faktörü
- Teknik (n.): negatif yüzey sürtünmesi
- Teknik (n.): pösteki
- Teknik (n.): post yünü
- Teknik (n.): post
- Teknik (n.): sac gövde
- Teknik (n.): sıcak yüzey ezme haddelemesi
- Teknik (n.): su altına dalma
- Teknik (n.): tabak yünü
- Teknik (n.): toplam yüzey köpüğü
- Teknik (n.): temper hadde
- Teknik (n.): timsah derisi
- Teknik (n.): üst katman sertliği
- Teknik (n.): vericinin yansıyan dalganın yere ilk ulaştığı noktaya olan uzaklığı
- Teknik (n.): uçağın dış kaplaması
- Teknik (n.): yüzey haddelenmiş çelik levha
- Teknik (n.): yüzey sürtünmesi
- Teknik (n.): yüzey çekintisi
- Teknik (n.): yüzey sürtünme kuvveti sürtünme
- Teknik (n.): yüzey sürtünme hızı
- Teknik (n.): yüzey etkisi
- Teknik (n.): yüzey kurutmalı kum kalıplar
- Teknik (n.): yüzeyi kurutulmuş kalıp
- Teknik (n.): yüzey kurutma
- Teknik (n.): yüzeyi kurutulmuş kalıp
- Teknik (n.): yüzey haddesi
- Teknik (n.): yüzey ezmesi
- Teknik (adj.): yüzey haddeli
- Teknik (adj.): yüzey haddelenmiş
- Telekom (n.): yüzey etkisi