Sun's
"sun's" teriminin Türkçe anlamları:
- Tarım (n.): haşlanma
- Astronomi (n.): madler'in samanyolu'nda yer alan yıldızlarla birlikte güneş sisteminin de döndüğünü öne sürdüğü model
- Astronomi (n.): dünya'nın izdüşümü olan konik gölgenin ekseni
- Astronomi (n.): gerçek güneş
- Astronomi (n.): ortalama güneş
- Astronomi (n.): şems
- Astronomi (n.): tam gün tutulması
- Astronomi (n.): tam güneş tutulması
- Astronomi (n.): yalancı güneş
- Otomotiv (n.): arka perde
- Otomotiv (n.): ayna dişli
- Otomotiv (n.): cam güneş siperliği
- Otomotiv (n.): elektrikli açılır tavan
- Otomotiv (n.): elektrikli arka perde
- Otomotiv (n.): güneş dişli
- Otomotiv (n.): güneş siperi
- Otomotiv (n.): güneş siperlikleri
- Otomotiv (n.): güneşlik
- Otomotiv (n.): güneşlik
- Otomotiv (n.): güneş siperliği
- Otomotiv (n.): güneş dişli
- Otomotiv (n.): itmeli açılır tavan
- Otomotiv (n.): parasol
- Kitap Ciltleme (n.): şemse
- Botanik (n.): sarı sütleğen
- Botanik (n.): güneş mantarı
- Botanik (n.): güneş mantarı
- Botanik (n.): güneş sütleğeni
- Günlük Konuşma Dili (v.): çok fazla güneş almak
- Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir konum
- Günlük Konuşma Dili (n.): parlak bir konum
- Günlük Konuşma Dili (expr.): güneşin batışına kadar bekle
- Yaygın Kullanım (v.): güneş doğmak
- Yaygın Kullanım (n.): güneş
- Bilgisayar (n.): dark sun yüklemesi
- Bilgisayar (n.): pazar
- Bilgisayar (n.): paz
- Bilgisayar (abrev.): p
- İnşaat (n.): güneşkıran
- İnşaat (n.): kış bahçesi
- İnşaat (n.): kış bahçesi
- İnşaat (n.): kış bahçesi
- Çevre (n.): güneş-aydınlatmasıyla senkronize uydular
- Gıda Mühendisliği (n.): güneşte kurutma
- Gıda Mühendisliği (n.): gün kurusu
- Gastronomi (n.): bastık
- Gastronomi (n.): güneş çayı
- Gastronomi (n.): güneşte kurutulmuş domatesler
- Gastronomi (n.): güneşte demlenmiş çay
- Gastronomi (n.): kuru domates
- Genel (v.): güneşte bırakmak
- Genel (v.): fırsattan istifade etmek
- Genel (v.): güneşlendirmek
- Genel (v.): güneşlenmek
- Genel (v.): güneşlenmek
- Genel (v.): güneşe sermek
- Genel (v.): güneşletmek
- Genel (v.): güneşte bırakmak
- Genel (v.): (güneş) batmak
- Genel (v.): güneş yükselmek
- Genel (v.): güneş batmak
- Genel (v.): güneş doğmak
- Genel (v.): güneş batmak
- Genel (v.): güneş batmak
- Genel (v.): güneş batmak
- Genel (v.): güneş yükselmek
- Genel (v.): güneş yükselmek
- Genel (v.): güneş doğmak
- Genel (v.): yağmur yağarken küpünü doldurmak
- Genel (v.): güneşte kurutmak
- Genel (v.): güneşe çıplak gözle bakmak
- Genel (v.): güneşte uzanmak
- Genel (v.): güneşlenmek
- Genel (v.): güneşte bronzlaşmak
- Genel (v.): güneş ışığına maruz kalmak
- Genel (v.): güneşte kalmak
- Genel (v.): güneşte kalmak
- Genel (v.): güneş görmek
- Genel (v.): güneş görmek
- Genel (v.): güneş almak
- Genel (v.): güneş almak
- Genel (v.): güneşin doğuşunu izlemek
- Genel (v.): güneşlenmek
- Genel (v.): güneşte uzanmak
- Genel (v.): uzanarak güneşin keyfini çıkarmak
- Genel (v.): gün kavuşmak
- Genel (v.): güneş almak (ev)
- Genel (n.): güneş güvertesi
- Genel (n.): güneş çarpması
- Genel (n.): güneş ışını
- Genel (n.): güneş tutulması
- Genel (n.): ayçiçeği
- Genel (n.): güneş ışığı
- Genel (n.): güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan hastalık ve halsizlik hissi
- Genel (n.): gece yarısı güneşi kıyısı
- Genel (n.): gün
- Genel (n.): yalancı güneş
- Genel (n.): gavle'den finlandiya sınırına kadar isveç'in doğu kıyısı
- Genel (n.): çil
- Genel (n.): güneş yağları ve kremlerinin etkinliği göstergesi
- Genel (n.): iyi durum
- Genel (n.): güneş ışını
- Genel (n.): güneş tutulması
- Genel (n.): yıl (şiir)
- Genel (n.): kuzey ve güneyin uç enlemlerinde yazları güneşin 24 saat görülebilme durumunu ifade eden terim
- Genel (n.): güneş yanığı
- Genel (n.): parasol
- Genel (n.): akşam güneşi
- Genel (n.): güneş vadisi
- Genel (n.): gece yarısı güneşi
- Genel (n.): güneşlik
- Genel (n.): ortalama güneş
- Genel (n.): güneş banyosu
- Genel (n.): işin güzel tarafı
- Genel (n.): cemre
- Genel (n.): güneş koruma faktörü
- Genel (n.): akşam güneşi
- Genel (n.): güneş
- Genel (n.): güneşe maruz kalma
- Genel (n.): güneşlenme güvertesi
- Genel (n.): güneşte kurutulmuş domatesler
- Genel (n.): güneş ışınımı
- Genel (n.): solaryum
- Genel (n.): solaryum
- Genel (n.): solaryum
- Genel (n.): solaryum
- Genel (n.): güneşlik
- Genel (n.): güneş gözlüğü
- Genel (n.): güneşlenme salonu
- Genel (n.): güneş etkisi
- Genel (n.): güneş etkisiyle sarı olmuş saç
- Genel (n.): güneşlenme salonu
- Genel (n.): güneşlenme terası
- Genel (n.): güneşe maruz olma
- Genel (n.): güneş salonu
- Genel (n.): güneş beyazlatması
- Genel (n.): solaryum
- Genel (n.): güneşlenme salonu
- Genel (n.): güneş etkisi
- Genel (n.): güneş ağartması
- Genel (n.): güneş dişlisi
- Genel (n.): güneş çatlağı
- Genel (n.): güneşlenme salonu
- Genel (n.): dünyanın güneş etrafındaki dönüşü
- Genel (n.): güneş ve dünya
- Genel (n.): güneş kursu
- Genel (n.): burç
- Genel (n.): güneş burcu
- Genel (n.): güneş tanrıçası
- Genel (n.): güneş yanması
- Genel (n.): geceyarısı güneşi
- Genel (n.): güneşin batması
- Genel (n.): güneş batması
- Genel (n.): güneşin batması
- Genel (n.): güneş batması
- Genel (n.): yakıcı güneş
- Genel (n.): çöl güneşi
- Genel (n.): cam ev
- Genel (n.): cam oda
- Genel (n.): cam oda
- Genel (n.): cam oda
- Genel (n.): cam ev
- Genel (n.): cam ev
- Genel (n.): cam ev
- Genel (n.): cam oda
- Genel (n.): batan güneş
- Genel (n.): hiç bitmeyen büyük bir tutku
- Genel (n.): güneş dansı
- Genel (n.): doğan güneş
- Genel (n.): güneş losyonu
- Genel (n.): güneş kremi
- Genel (n.): güneş sonrası losyon
- Genel (n.): güneş tanrısı
- Genel (n.): güneş tanrısı
- Genel (n.): siyah güneş gözlüğü
- Genel (n.): koyu güneş gözlüğü
- Genel (n.): güneş şapkası
- Genel (n.): öğlen güneşi
- Genel (n.): öğlen güneşi
- Genel (n.): güneş diski
- Genel (n.): güneş diski
- Genel (n.): güneşe en yakın gezegen
- Genel (n.): güneşe en yakın gezegen
- Genel (n.): güneşin oğlu
- Genel (n.): güneş batmayan krallık
- Genel (n.): çakal yağmuru
- Genel (n.): güneş varken yağan yağmur
- Genel (n.): güneş kapanı
- Genel (n.): şezlong
- Genel (n.): kış güneşi
- Genel (n.): güneşin gölgesi
- Genel (adj.): bronzlaşmış
- Genel (adj.): güneşten yanmış
- Genel (adj.): güneşte kurutulmuş
- Genel (adj.): güneşte bronzlaşmış
- Genel (adj.): güneşte yanmış
- Genel (adj.): bol güneş alan
- Genel (adj.): güneşte kavrulan
- Genel (adj.): bol güneşli
- Genel (adj.): bol güneş gören
- Genel (adj.): pırıl pırıl güneşli
- Genel (adj.): güneş alan/vuran
- Genel (adj.): güneşle yıkanmış
- Genel (adv.): güneşin alnında
- Genel (adv.): kolay görülecek bir yerde
- Genel (adv.): güneşi arkasına alarak
- Genel (adv.): soldan sağa
- Genel (adv.): sabahtan akşama kadar
- Genel (adv.): güneş karşısında olarak
- Genel (adv.): gün batımından sonra
- Genel (adv.): gün batımını geçtikten sonra
- Genel (adv.): gün doğumundan gün batımına (kadar olan süre)
- Genel (adv.): güneşin altında
- Genel (adv.): güneşin hareket ettiği yönün tersine
- Genel (adv.): güneşe zıt
- Jeoloji (n.): güneşin yüzeyi
- Jeoloji (n.): güneş yüzeyi
- Deyimler (v.): ağzına geleni söylemek
- Deyimler (v.): aşk gözünü kör etmek
- Deyimler (v.): aşk gözünü kör etmek
- Deyimler (v.): birisine körü körüne hayranlık beslemek
- Deyimler (v.): birisine körü körüne hayranlık beslemek
- Deyimler (v.): birisine körü körüne hayranlık beslemek
- Deyimler (v.): birisini dünyanın merkezine oturtmak
- Deyimler (v.): birisini dünyanın en önemli insanı gibi görmek
- Deyimler (v.): birisine körü körüne hayranlık beslemek
- Deyimler (v.): çeşme akarken testisini doldurmak
- Deyimler (v.): çeşme akarken küpü doldurmak
- Deyimler (v.): fırsattan istifade etmek
- Deyimler (v.): fırsattan yararlanmak
- Deyimler (v.): gözü (falancadan) başkasını görmemek
- Deyimler (v.): fırsatlardan sonuna kadar yararlanmak
- Deyimler (v.): fırsattan yararlanmak
- Deyimler (v.): fırsattan yararlanmak
- Deyimler (v.): fırsat varken yapmak
- Deyimler (v.): sabah uyumak
- Deyimler (v.): şansını kullanmak
- Deyimler (v.): sabahlamak
- Deyimler (v.): sabahleyin uyumak
- Deyimler (v.): şansını değerlendirmek
- Deyimler (v.): verip veriştirmek
- Deyimler (v.): yağmur yağarken küpünü doldurmak
- Deyimler (v.): güneş gözüne girmek
- Deyimler (v.): güneş gözünü almak
- Deyimler (v.): güneş ışığı direkt gözüne geldiği için görememek
- Deyimler (v.): güneş ışığından dolayı görüşü engellenmek
- Deyimler (v.): sarhoş olmak
- Deyimler (v.): gözünün önünü görmeyecek kadar sarhoş olmak
- Deyimler (v.): sarhoşluktan gözünün önünü görememek
- Deyimler (v.): önünü göremeyecek kadar sarhoş olmak
- Deyimler (n.): güneş kadar sıcak
- Deyimler (n.): altın çağ
- Deyimler (n.): en parlak dönem
- Deyimler (n.): abd'nin güneyi
- Deyimler (n.): gökkubbenin altındaki her şey
- Deyimler (n.): güneş ışığının ulaşmadığı yer
- Deyimler (n.): güneş ışığı almayan yer
- Deyimler (n.): kuytu yer
- Deyimler (n.): kuytu köşe
- Deyimler (expr.): gözünü güneş alıyor
- Deyimler (expr.): yıldızı söndü
- Deyimler (expr.): yıldızının sönmesi
- Deyimler (expr.): yıldızı söndü
- Deyimler (expr.): dibe vurdu
- Deyimler (expr.): dibe vurulması
- Deyimler (expr.): yıldızı sönmüş
- Deyimler (expr.): hayata gözlerini yumdu
- Deyimler (expr.): dibin görülmesi
- Deyimler (expr.): dibi görmüş
- Deyimler (expr.): son nefesini verdi
- Deyimler (expr.): başarısız olmak
- Deyimler (expr.): dibe vurmuş
- Deyimler (expr.): son yolculuğa çıktı
- Deyimler (expr.): eski parlak günlerini aratır durumda
- Deyimler (expr.): öldü
- Deyimler (expr.): sanki dünyayı (birisi/kendisi) yaratmış gibi
- Deyimler (expr.): sanki dünya (birinin/kendisinin) etrafında dönüyormuş gibi
- Deyimler (expr.): gözü (birinden/kendinden) başka bir şey görmeme
- Deyimler (expr.): (birini/kendini) çok beğenme/önemseme
- Deyimler (expr.): sanki güneş bir tek (birisi/kendisi) için doğuyormuş gibi
- Deyimler (expr.): aklına ne gelirse
- Deyimler (expr.): dünyada
- Deyimler (expr.): güneş gibi sıcacık
- Deyimler (expr.): su akarken testiyi doldurmalı
- Deyimler (expr.): yeryüzünde
- Deyimler (expr.): yağmur yağarken küpünü doldur
- Dilbilim (n.): güneş dil teorisi
- Denizcilik (n.): güneşlik
- Denizcilik (n.): güneşlenmeye elverişli güverte
- Denizcilik (n.): güneş banyosu
- Denizcilik (n.): güneş minderi
- Denizcilik (adv.): saat yönüne
- Denizcilik (adv.): saat yönünün tersine
- Denizcilik (adv.): saat yönünün aksine
- Denizcilik (adv.): saat yönünde
- Tıbbi (n.): derinin güneş gören bölgeleri
- Tıbbi (n.): güneş gören alanlar
- Tıbbi (n.): güneş koruma faktörü
- Tıbbi (n.): güneş losyonu
- Tıbbi (n.): güneş kremi
- Tıbbi (n.): güneş losyonu
- Tıbbi (n.): güneş kremi
- Tıbbi (n.): güneş terapisi
- Tıbbi (n.): güneş koruma faktörü
- Tıbbi (n.): güneşin zararlı ışınları
- Tıbbi (n.): vücudun güneş gören bölümleri
- Meteoroloji (n.): güneş sütunu
- Meteoroloji (n.): güneş ışık demeti
- Meteoroloji (n.): güneş
- Meteoroloji (n.): yalancı güneş
- Meteoroloji (n.): yalancı güneş
- Meteoroloji (n.): yeşil güneş
- Askeri (n.): güneş takipçisi
- Askeri (n.): sabah topu
- Askeri (n.): zahiri güneş
- Ornitoloji (n.): orta ve güney amerika'nın tropik kesimlerine özgü bir balaban kuşu cinsi
- İfadeler (expr.): dünya güneşin etrafında döner
- İfadeler (expr.): dünya gezegeni
- İfadeler (expr.): dünya gezegeni
- İfadeler (expr.): dünyada
- İfadeler (expr.): güneşin alnında
- İfadeler (expr.): yeryüzünde
- Yerler (n.): arizona eyaletinde şehir
- Yerler (n.): indiana eyaletinde şehir
- Yerler (n.): iowa eyaletinde şehir
- Yerler (n.): illinois eyaletinde yerleşim yeri
- Yerler (n.): idaho eyaletinde şehir
- Yerler (n.): kansas eyaletinde şehir
- Yerler (n.): louisiana eyaletinde yerleşim yeri
- Yerler (n.): nevada eyaletinde şehir
- Yerler (n.): wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
- Yerler (n.): wisconsin eyaletinde şehir
- Politika (n.): 1990'lı yıllarda ekvador'da hükümet binalarında bombalama eylemleri yapan terör örgütü
- Atasözü (): yağmur yağarken küpünü doldur
- Atasözü (): öfkeni yarına taşıma
- Atasözü (): öfkeni yarına taşıma
- Atasözü (): gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
- Atasözü (): gün bitmeden öfkeni unutmuş ol
- Atasözü (): yeni/değişen hiçbir şey yok
- Atasözü (): aynı tas aynı hamam
- Atasözü (): güneşli bir günde evlenmek şans getirir
- Atasözü (): dün nasılsa bugün de öyle
- Argo (n.): anüs
- Argo (n.): vajina deliği
- Argo (n.): göt deliği
- Argo (expr.): kıç
- Argo (expr.): al bir tarafına sok
- Argo (expr.): al götüne sok
- Konuşma (expr.): burcun ne?
- Konuşma (expr.): güneş üç saat içinde doğacak
- Konuşma (expr.): güneş batıyor
- Konuşma (expr.): güneş doğudan doğar, batıdan batar
- Konuşma (expr.): güneş doğdu
- Konuşma (expr.): güneş batıdan batar
- Konuşma (expr.): güneş doğdu
- Konuşma (expr.): güneş doğar doğmaz
- Konuşma (expr.): güneş doğuyor
- Konuşma (expr.): güneş battıktan sonra
- Konuşma (expr.): üç saate kadar güneş doğacak
- Konuşma (expr.): güneş doğudan doğar
- Teknik (n.): aks dişlisi
- Teknik (n.): ateşleme fitili
- Teknik (n.): ateşleme kablosu
- Teknik (n.): ayna dişlisi
- Teknik (n.): ayna dişlisi mili
- Teknik (n.): güneş
- Teknik (n.): güneş tarlası
- Teknik (n.): güneş siperi
- Teknik (n.): güneşi yakalayan
- Teknik (n.): güneş siperliği
- Teknik (n.): güneşin konumu
- Teknik (n.): güneş dişlisi
- Teknik (n.): güneş izleme çerçeveleri
- Teknik (n.): güneş dişlisi
- Teknik (n.): güneş siperi kiti
- Teknik (n.): güneş storu
- Teknik (n.): güneşlik
- Teknik (n.): güneşlenme güvertesi
- Teknik (n.): güneş ağartması
- Teknik (n.): güneşten koruma
- Teknik (n.): güneş pusulası
- Teknik (n.): güneş siperi
- Teknik (n.): güneş etkisi
- Teknik (n.): güneş beyazlatması
- Teknik (n.): güneş enerjisi tarlası
- Teknik (n.): kovan dişlisi
- Teknik (n.): merkezi çark
- Teknik (n.): montaj kiti güneş siperi
- Teknik (n.): merkez dişlisi
- Teknik (n.): ortalama güneş
- Teknik (n.): planet tekerlek
- Teknik (n.): sistemde diğer dişlilerin etrafinda döndüğü merkez dişli
- Teknik (n.): sistemde diğer dişlilerin etrafında döndüğü merkez dişli
- Teknik (n.): tente
- Teknik (n.): tente
- Teknik (n.): yoğun ışık veren bir lamba (sinema)
- Teknik (adj.): güneş önleyen
- Teknik (adj.): güneşte kurutulmuş
- Telekom (n.): güneşizler
- Telekom (n.): güneş duyargası
- Tekstil (n.): kolonyal şapka
- Tekstil (n.): tropikal bölgelerde güneşten korunmak için takılan şapka
- Tütün (n.): güneşte kurutma
- Turizm (n.): deniz güneş kum