Swing- Ne Demek - İngilizce Sözlük

Swing-

"swing-" teriminin Türkçe anlamları:

  • Tarım (n.): kaydırmalı pulluk
  • Tarım (n.): tekerleksiz saban
  • Mimarlık (n.): asma lamba
  • Otomotiv (n.): düşük pivotlu sallantılı aks
  • Otomotiv (n.): esnek yarım dingil
  • Otomotiv (n.): esnek ön dingil
  • Otomotiv (n.): sallantılı aks
  • Otomotiv (n.): serbest süspansiyonlu dingil
  • Yaygın Kullanım (v.): sallanmak
  • Yaygın Kullanım (v.): sallamak
  • Yaygın Kullanım (v.): salıncakta sallanmak
  • Yaygın Kullanım (n.): sallanma
  • Bilgisayar (n.): uçtan uca frekans değişimi
  • İnşaat (n.): çift kanatlı kapı
  • İnşaat (n.): döndürme mihveri
  • İnşaat (n.): döner kapı
  • İnşaat (n.): döner köprü
  • İnşaat (n.): kanatlı kapı
  • Elektrik (n.): ızgara salmımı
  • Elektrik (n.): voltaj salınımı
  • Futbol (v.): orta yapmak
  • Genel (v.): ipe çekilmek
  • Genel (v.): bir durumdan başka bir duruma geçivermek
  • Genel (v.): çevirivermek (bir yöne)
  • Genel (v.): indirmek (baltayı)
  • Genel (v.): salına salına yürümek
  • Genel (v.): sapmak
  • Genel (v.): başarmak
  • Genel (v.): savurmak
  • Genel (v.): salına salına gitmek
  • Genel (v.): bir eksen üzerinde dönmek
  • Genel (v.): yalpalamak
  • Genel (v.): asılmak
  • Genel (v.): yumruk savurmak
  • Genel (v.): geçivermek (bir durumdan başka bir duruma)
  • Genel (v.): eş değiştirmek
  • Genel (v.): sallanmak (sarkaç gibi)
  • Genel (v.): etkileyerek kandırmak
  • Genel (v.): becermek
  • Genel (v.): geniş bir yay çizerek bir yöne doğru dönmek
  • Genel (v.): sarkaç gibi sallanmak
  • Genel (v.): çark etmek
  • Genel (v.): salınmak
  • Genel (v.): dönmek (kapı/köprü vb bir eksen üzerinde)
  • Genel (v.): asmak
  • Genel (v.): işletmek
  • Genel (v.): bir şeye tutunarak bir yere sıçramak
  • Genel (v.): sallanmak
  • Genel (v.): sallandırmak
  • Genel (v.): dönmek
  • Genel (v.): dönmek (bir yöne doğru)
  • Genel (v.): döndürmek
  • Genel (v.): sallamak (beysbol veya golf sopası)
  • Genel (v.): geniş bir yay çizerek dönmek
  • Genel (v.): sarkıtmak
  • Genel (v.): savurmak (sopayı/bastonu)
  • Genel (v.): sendelemek
  • Genel (v.): fırlatmak
  • Genel (v.): harekete geçivermek
  • Genel (v.): dönüvermek
  • Genel (v.): gerdan kırmak
  • Genel (v.): dengeyi döndürmek
  • Genel (v.): savurmak (sopa, baston vb)
  • Genel (v.): sallamak (tenis raketi vb)
  • Genel (v.): ayaklarını sallamak
  • Genel (v.): bacaklarını sallamak
  • Genel (v.): yolunda gitmemek
  • Genel (v.): salıncakta sallanmak
  • Genel (v.): sıçramak (bir şeye tutunarak)
  • Genel (v.): atlamak (bir şeye tutunarak)
  • Genel (v.): kılıç sallamak
  • Genel (v.): (kapı vb) otomatik kapanmak
  • Genel (v.): kalçalarını sallamak
  • Genel (v.): salına salına geçmek
  • Genel (v.): (kapı) hemen merdivene açılmak
  • Genel (v.): tam bir tur atmak
  • Genel (v.): tam bir tur attırmak
  • Genel (n.): devre
  • Genel (n.): sallanma (sarkaç gibi)
  • Genel (n.): tempo
  • Genel (n.): savuruş
  • Genel (n.): dönüş
  • Genel (n.): ruh halinin çalkantılı olması
  • Genel (n.): dönme
  • Genel (n.): indiriş
  • Genel (n.): salınma
  • Genel (n.): açılır kapanır köprü
  • Genel (n.): salıncak
  • Genel (n.): geçiverme (bir durumdan başka bir duruma)
  • Genel (n.): indirme (baltayı)
  • Genel (n.): savurma (sopayı/bastonu/yumruğu)
  • Genel (n.): sallandırma
  • Genel (n.): hareket alanı
  • Genel (n.): esneklik
  • Genel (n.): bir durumdan başka bir duruma geçiverme
  • Genel (n.): iki tarafa açılır kapı
  • Genel (n.): sallayış
  • Genel (n.): sallama (beysbol sopası/tenis raketi)
  • Genel (n.): yön değiştirme
  • Genel (n.): ritim
  • Genel (n.): sapma
  • Genel (n.): sving
  • Genel (n.): savurma (yumruk vb)
  • Genel (n.): sallama (orak vb)
  • Genel (n.): oy potansiyeli yüksek seçmen grubu
  • Genel (n.): seçimin kaderini etkileyecek derecede potansiyele sahip oy
  • Genel (n.): sallanış
  • Genel (n.): kanatlı köprü
  • Genel (n.): salıncak seti
  • Genel (n.): ruh halinin çalkantılı/değişken olması
  • Genel (n.): (giysiye takılan/giysinin üzerinden) sallanan etiket
  • Genel (n.): dönme dolap
  • Genel (n.): dönme dolap
  • Genel (n.): dönme salıncak
  • Genel (n.): dönme dolap
  • Genel (n.): dönme salıncak
  • Genel (n.): dönme salıncak
  • Genel (n.): kayık salıncak
  • Genel (n.): gemi salıncak
  • Genel (n.): kanatlı kapı
  • Genel (adj.): tam faaliyette
  • Genel (adv.): en canlı ve heyecanlı durumunda
  • Genel (adv.): en civcivli zamanında
  • Avcılık (n.): süpürme önleme tekniği
  • Deyimler (v.): avuç içi kadar olmak
  • Deyimler (v.): çok dar olmak (yer)
  • Deyimler (v.): bir şeye alışmak
  • Deyimler (v.): bir şeye dahil olmak
  • Deyimler (v.): birine bir yumruk savurmak
  • Deyimler (v.): çok eğlenceli olmak/geçmek
  • Deyimler (v.): harekete geçmek
  • Deyimler (v.): hasta rolü yaparak işten kaytarmak
  • Deyimler (v.): işten kaçmak
  • Deyimler (v.): ipe un sermek
  • Deyimler (v.): işlere alışmak
  • Deyimler (v.): işten kaytarmak
  • Deyimler (v.): insan içine karışmak
  • Deyimler (v.): sosyalleşmek
  • Deyimler (v.): sonucu belirlemek
  • Deyimler (v.): sorumluluktan kaçmak
  • Deyimler (v.): son hız çalışmak
  • Deyimler (v.): (tempo) artmak
  • Deyimler (v.): (işler) hızlanmak
  • Deyimler (v.): (sonuç üzerinde) belirleyici olmak
  • Deyimler (v.): vites yükseltmek
  • Deyimler (v.): beyzbolda kale kapabilecek süreye sahip olabilmek için topa tüm gücüyle vurmak
  • Deyimler (v.): sınırlarını zorlamak
  • Deyimler (v.): maksimum çaba sarf etmek
  • Deyimler (v.): insan üstü çaba göstermek
  • Deyimler (v.): bir fikri savunmak
  • Deyimler (v.): geri çevirmek
  • Deyimler (v.): reddetmek
  • Deyimler (v.): yalanlamak
  • Deyimler (v.): bir şeyi emniyette tutmak
  • Deyimler (v.): mücadele etmek
  • Deyimler (v.): etkisiz hale getirmek
  • Deyimler (v.): savuşturmak
  • Deyimler (n.): nohut oda, bakla sofa
  • Deyimler (n.): çok küçük bir yer
  • Deyimler (n.): küçücük, daracık bir yer
  • Deyimler (n.): avuç içi kadar
  • Deyimler (n.): bit kadar yer
  • Deyimler (n.): kıç kadar yer
  • Deyimler (n.): göt kadar yer
  • Deyimler (n.): nohut oda, bakla sofa
  • Deyimler (n.): çok küçük bir yer
  • Deyimler (n.): küçücük, daracık bir yer
  • Deyimler (n.): avuç içi kadar
  • Deyimler (n.): bit kadar yer
  • Deyimler (n.): kıç kadar yer
  • Deyimler (n.): göt kadar yer
  • Deyimler (expr.): avuç içi kadar yer
  • Deyimler (expr.): en yoğun döneminde
  • Deyimler (expr.): göt kadar yer
  • Deyimler (expr.): her şey tam yolunda gitti
  • Deyimler (expr.): kıç kadar yer
  • Deyimler (expr.): .... dan geçilmiyor
  • Bilişim (n.): frekans bandı
  • Düzensiz Fiil (v.): swung - swung
  • Tamirci (n.): vidalı kriko
  • Tıbbi (n.): başlangıç salınımı
  • Tıbbi (n.): pelvik sallanma
  • Tıbbi (n.): salınım ortası
  • Tıbbi (n.): salınım öncesi
  • Tıbbi (n.): terminal salınım
  • Müzik (n.): eğlenceli tempo, sentezlenmiş enstrümanlar ve hip-hop unsurları ile karakterize bir blues tarzı
  • Müzik (n.): değişik tartımlı bir caz müziği ve bununla yapılan dans
  • İfadeler (v.): hızla arkasına dönmek
  • İfadeler (v.): tersine/arkaya/geriye döndürmek
  • İfadeler (v.): gidip gelmek
  • İfadeler (v.): kendi etrafında dönmek
  • İfadeler (v.): uğramak
  • İfadeler (v.): çark etmek
  • İfadeler (v.): bir şeyi tutmak/beğenmek
  • İfadeler (v.): geçerken uğramak
  • İfadeler (v.): kaldırıp omzuna/sırtına atmak/sırtlamak
  • İfadeler (v.): (bir yere) uğramak
  • İfadeler (v.): (bir suç yüzünden) sallandırılmak
  • İfadeler (v.): uğramak
  • İfadeler (v.): (bir şeyden/yerden) sallanmak
  • İfadeler (v.): yukarıdan sallanmak
  • İfadeler (v.): (bir şeyle/şeyde) sallanmak
  • İfadeler (v.): (bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere atlamak
  • İfadeler (v.): (bir şeyden/şeyden) sallanıp başa bir yere sıçramak
  • İfadeler (v.): (bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere zıplamak
  • İfadeler (v.): (bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere hoplamak
  • İfadeler (v.): bir yerden bir yere atlamak/zıplamak
  • İfadeler (v.): bir yerden bir yere hoplamak/sıçramak
  • İfadeler (v.): bir şeyden/yerden sallanmak
  • İfadeler (v.): bir şeyden/yerden sarkmak
  • İfadeler (v.): bir şeyde/yerde asılı kalmak
  • İfadeler (expr.): tek bir balta darbesiyle
  • İfadeler (expr.): tam faaliyet halinde
  • Politika (n.): çekişmeli seçim bölgesi
  • Politika (n.): kararsız seçmenler
  • Politika (n.): kararsız oy
  • Politika (n.): kıran kırana mücadelenin yaşandığı seçim bölgesi
  • Politika (n.): muharebe alanı eyaleti
  • Politika (n.): salıncak eyalet
  • Politika (n.): sarkaç
  • Politika (n.): seçim kampanyası çalışması
  • Politika (n.): seçimlerde iki parti arasında gidip gelen eyalet
  • Psikoloji (n.): ani duygu değişimi
  • Argo (v.): asılarak idam edilmek
  • Argo (v.): biseksüel takılmak
  • Argo (v.): farklı eşlerle seks yapmak
  • Argo (expr.): homoseksüel değilim
  • Konuşma (expr.): kıç kadar yer
  • Spor (n.): beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş
  • Spor (n.): beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş
  • Spor (n.): bacak savuruşu
  • Spor (n.): golf vuruşu
  • Spor (expr.): büyük parende
  • Teknik (v.): salınım yapmak
  • Teknik (n.): ayna dişlisi kasnağı
  • Teknik (n.): basınç salınımlı emilim
  • Teknik (n.): basınç ayar valfi
  • Teknik (n.): basınçlı döner adsorber sistem
  • Teknik (n.): çalparalı çekvalf
  • Teknik (n.): çevirme
  • Teknik (n.): çalparalı çek valf
  • Teknik (n.): dönel kanatlı çekvalf
  • Teknik (n.): döner yatak
  • Teknik (n.): döner boru
  • Teknik (n.): döner kilit
  • Teknik (n.): döner ayna
  • Teknik (n.): frekans sallanması
  • Teknik (n.): geriye doğru açılan köprü
  • Teknik (n.): ızgara salınımı
  • Teknik (n.): kollu bariyer
  • Teknik (n.): kule dönüş tahriği
  • Teknik (n.): kule dişli ve yatağı
  • Teknik (n.): mafsallı kaplin
  • Teknik (n.): salınım
  • Teknik (n.): sapmalı bağlantı
  • Teknik (n.): salınımlı çek valf
  • Teknik (n.): salıncaklı taşlayıcı
  • Teknik (n.): salınımlı kapaklar
  • Teknik (n.): salıncaklı dövme makinesi
  • Teknik (n.): sallama
  • Teknik (n.): sallanış
  • Teknik (n.): sıcaklık salınımı
  • Teknik (n.): tam kapasite ile çalışma
  • Teknik (n.): tutuculu salınım kolu
  • Teknik (n.): uçtan uca frekans değişimi
  • Teknik (n.): yana açılır kol
  • Teknik (n.): yivli kafa
  • Teknik (n.): yük dalgalanma rölesi
  • Teknik (n.): yük dalgalanması
  • Teknik (n.): yük oynaması
  • Tekstil (n.): bir ip veya şeritle asılmış etiket
  • Ticaret / Ekonomik (n.): arka vardiya işçileri
  • Ticaret / Ekonomik (n.): akşam vardiyası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): akşam vardiyası işçileri
  • Ticaret / Ekonomik (n.): arka vardiya
  • Ticaret / Ekonomik (n.): hareketli krediler
  • Ticaret / Ekonomik (n.): kısa vadeli dış kredi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): öğleden sonra başlayan ve gece sona eren çalışma vardiyası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): öğleden sonra başlayan ve gece sona eren vardiyada çalışan işçiler
  • Ticaret / Ekonomik (n.): swing kredisi
  • Ulaşım (n.): kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar
  • Ağaç İşleri (v.): kapıya menteşe takmak

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.