Run-on
"run-on" teriminin Türkçe anlamları:
- Otomotiv (n.): emniyetli duruş lastiği
- Bilgisayar (n.): çalıştırma zamanı
- Genel (v.): ilerlemek
- Genel (v.): kayalara oturmak (gemi)
- Genel (v.): konuşmak
- Genel (v.): devamlı konuşmak
- Genel (v.): devam etmek
- Genel (v.): ilişkin olmak
- Genel (v.): lpg'yle çalışmak
- Genel (v.): mazotla çalışmak
- Genel (v.): lpg ile çalışmak
- Genel (v.): pille çalışmak
- Genel (v.): benzinle çalışmak
- Genel (v.): sürmek
- Genel (v.): koşu bandında koşmak
- Genel (v.): koşu bandı üzerinde koşmak
- Genel (v.): benzinle çalışmak
- Genel (v.): (tren/otobüs) vaktinde hareket etmek
- Genel (n.): bağlaçsız birleşik cümle
- Deyimler (v.): aşırı konuşmak
- Deyimler (v.): sürekli söylenmek/sızlanmak/yakınmak/dert yanmak
- Deyimler (v.): bir şeyden güç alarak çalışmak
- Deyimler (v.): (bir şeyi) kullanarak çalışmak
- Deyimler (v.): (ile) çalışmak
- Deyimler (v.): birşeye büyük talep olmak
- Deyimler (v.): benzin bitmek üzere olmak
- Deyimler (v.): sorunsuz çalışmak
- Deyimler (v.): sürünerek/nefesi tükenmiş halde yapmaya devam etmek
- Deyimler (v.): tıkır tıkır işlemek
- Deyimler (v.): tıkır tıkır çalışmak
- Deyimler (v.): başarısız ilerlemek
- Deyimler (v.): zayıf olmak
- Deyimler (v.): etkisiz olmak
- Deyimler (v.): güçsüz ilerlemek
- Deyimler (v.): hevesi kaçmak
- Deyimler (v.): enerjisi/gücü azalmak
- Deyimler (v.): hevesi kalmamak
- Deyimler (v.): enerjisi/gücü kalmamak
- Deyimler (v.): rölantide yaşamak
- Deyimler (v.): el elde baş başta kalmak
- Deyimler (v.): sıfırı tüketmek
- Deyimler (v.): aç/tok karnına seyahat etmek
- Deyimler (v.): açken/tokken seyahat etmek
- Deyimler (n.): (talep bakımından) hücum etme/saldırma
- Deyimler (n.): bir şeyin peynir ekmek gibi satılması
- Deyimler (n.): bir şeye büyük/yoğun talep/rağbet olması
- Deyimler (n.): bir şeyin revaçta olması
- Deyimler (n.): bir şeyin büyük/yoğun rağbet görmesi
- Deyimler (n.): kapış kapış giden/satılan şey
- Deyimler (n.): kapanın elinde kalan şey
- Deyimler (n.): -e yoğun talep/akın
- Denizcilik (v.): kayalıklara bindirmek
- Denizcilik (v.): kayaya oturmak
- İfadeler (v.): koşmaya devam etmek
- İfadeler (v.): uzun uzadıya konuşmak
- İfadeler (v.): uzun sürmek
- İfadeler (v.): aralıksız konuşmak
- İfadeler (v.): nefes almadan konuşmak
- İfadeler (v.): ara vermeden konuşmak
- İfadeler (v.): devam etmek
- İfadeler (v.): hiç durmadan konuşmak
- İfadeler (v.): belirli bir rotada devam etmek
- İfadeler (v.): alay etmek
- İfadeler (v.): alay ederek suiistimal etmek
- İfadeler (v.): (kayalara)
- İfadeler (v.): koşmaya devam etmek
- Baskı (v.): aynı satırdan devam etmek
- Baskı (v.): ara vermeden veya yeni bir paragrafa başlamadan devam etmek
- Teknik (adj.): güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
- Teknik (adj.): güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
- Teknik (adj.): güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
- Teknik (adj.): güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış
- Ticaret / Ekonomik (v.): az parayla işletmek
- Ticaret / Ekonomik (v.): bankaya akın etmek
- Ticaret / Ekonomik (n.): banka gişelerine akın
- Ticaret / Ekonomik (n.): bankaya hücum
- Ticaret / Ekonomik (n.): mevduatın çekilmesi
- Ticaret / Ekonomik (n.): mevduat sahiplerinin bankadan hesaplarını çekmek için yarattıkları kargaşa