Range Ne Demek - İngilizce Sözlük

Range

"Range" teriminin Türkçe anlamları:

  • Havacılık (n.): radyo renç istasyonu
  • Havacılık (n.): hava seyrüseferine yardım amaçlı radyo istasyonu
  • Tarım (n.): tabii mera
  • Arkaik (v.): kararsız davranmak
  • Arkaik (v.): tutarsız olmak
  • Astronomi (v.): (teleskobu) çevirmek
  • Astronomi (v.): (teleskobu) doğrultmak
  • Otomotiv (n.): taşıtın yakıt almadan kat edebildiği azami mesafe
  • Otomotiv (n.): tek depo ile kat edilebilen azami mesafe
  • Biyoloji (n.): bitey alanı
  • Biyoloji (n.): flora
  • Biyoloji (n.): fauna
  • Biyoloji (n.): bitki örtüsü
  • Biyoloji (n.): direy
  • Üreme (v.): otlamak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): sürtmek
  • Yaygın Kullanım (n.): silsile
  • Yaygın Kullanım (n.): sıra (dağ/tepe)
  • Yaygın Kullanım (n.): çeşitlilik
  • Yaygın Kullanım (n.): menzil
  • Yaygın Kullanım (n.): aralık (yaş vb)
  • Yaygın Kullanım (n.): mesafe (görüş/atış)
  • Yaygın Kullanım (n.): seri (ürün vb)
  • Bilgisayar (n.): alt ve üst sınırlar arası
  • Bilgisayar (n.): seri
  • Bilgisayar (n.): yayılma aralığı
  • İnşaat (n.): eşit yükseklikteki kare bloklarla örülen taş duvar
  • İnşaat (n.): erim menzil
  • Çevre (n.): yayılım alanı
  • Gıda Mühendisliği (n.): aralık
  • Gıda Mühendisliği (n.): dağılım aralığı
  • Gastronomi (n.): (genellikle katı yakıtla ısıtılan) fırınlı ocak
  • Genel (v.): boyunca gitmek
  • Genel (v.): tarafına çevirmek
  • Genel (v.): turlamak
  • Genel (v.): bulunmak (bir yerde)
  • Genel (v.): yayılmak
  • Genel (v.): doğrultmak
  • Genel (v.): dizmek
  • Genel (v.): sınıflandırmak
  • Genel (v.): sıralı olmak
  • Genel (v.): akıp gitmek
  • Genel (v.): olmak
  • Genel (v.): sıra halinde olmak
  • Genel (v.): gezinmek
  • Genel (v.): dizilmek
  • Genel (v.): dağılmak
  • Genel (v.): menzilini bulmak
  • Genel (v.): yetişmek (bir yerde)
  • Genel (v.): ayarlamak
  • Genel (v.): otlatmak
  • Genel (v.): gezmek
  • Genel (v.): düzeltmek
  • Genel (v.): erimi olmak
  • Genel (v.): uzanmak
  • Genel (v.): katılmak
  • Genel (v.): dolaşmak
  • Genel (v.): erişmek
  • Genel (v.): sıralamak
  • Genel (v.): (sahil) boyunca seyretmek
  • Genel (v.): safında bulunmak
  • Genel (v.): ... ile ... arasında değişkenlik göstermek
  • Genel (v.): kapsamak
  • Genel (v.): uzanıp gitmek
  • Genel (v.): sınıfında bulunmak
  • Genel (v.): tasnif etmek
  • Genel (v.): içermek
  • Genel (v.): amaçsızca dolaşmak
  • Genel (v.): gezinmek
  • Genel (v.): (bazı sınırlar arasında) değişmek
  • Genel (v.): (belirli değerler arasında) değişiklik göstermek
  • Genel (v.): düzenlemek
  • Genel (v.): düzene koymak
  • Genel (v.): sıraya koymak
  • Genel (v.): tanzim etmek
  • Genel (v.): tertip etmek
  • Genel (v.): yerleştirmek
  • Genel (v.): sınıflara ayırmak
  • Genel (v.): göz gezdirmek
  • Genel (v.): kısaca incelemek
  • Genel (v.): keşif gezisine çıkmak
  • Genel (n.): sınır
  • Genel (n.): alan (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği)
  • Genel (n.): poligon
  • Genel (n.): uzaklık
  • Genel (n.): mera
  • Genel (n.): atış alanı
  • Genel (n.): alanlar (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği)
  • Genel (n.): açık alan
  • Genel (n.): atış uzaklığı
  • Genel (n.): ocak
  • Genel (n.): otlak
  • Genel (n.): kapsam
  • Genel (n.): gidim
  • Genel (n.): saha
  • Genel (n.): düzen
  • Genel (n.): fırın (yemek pişirmeye yarayan üstü ocaklı)
  • Genel (n.): dağılım genişliği
  • Genel (n.): aralığı
  • Genel (n.): istatistik dağılım
  • Genel (n.): atım
  • Genel (n.): çeşit
  • Genel (n.): erim
  • Genel (n.): sıra
  • Genel (n.): sınıf
  • Genel (n.): yayılma alanı
  • Genel (n.): alan
  • Genel (n.): alt üst sınır
  • Genel (n.): aralık
  • Genel (n.): hare
  • Genel (n.): dağ silsilesi
  • Genel (n.): dizi
  • Genel (n.): ara
  • Genel (n.): bölge
  • Genel (n.): yelpaze
  • Genel (n.): kuzine/mutfak sobası/fırınlı ocak
  • Genel (n.): erişim
  • Genel (n.): çekim
  • Genel (n.): kapsama (alanı)
  • Genel (n.): yetişme bölgesi
  • Genel (n.): yetiştiği bölge
  • Genel (n.): rütbe
  • Genel (n.): mertebe
  • Genel (n.): mevki
  • Genel (n.): derece
  • Genel (n.): kademe
  • Genel (n.): uzaklık
  • Genel (n.): tesir sahası
  • Genel (n.): etki alanı
  • Genel (n.): fırınlı ocak
  • Genel (n.): (bir kimsenin) algısının kapsamı
  • Genel (n.): (bir kimsenin) bilgisinin kapsamı
  • Genel (n.): (bir kimsenin) deneyiminin kapsamı
  • Genel (n.): (bir kimsenin) yeteneklerinin kapsamı
  • Genel (n.): (özgürce) gezme
  • Genel (n.): gezinti alanı
  • Coğrafya (n.): abd'de arazi etüdü yapılırken belirli bir boylam çizgisinden itibaren doğu ve batı olmak üzere numaralandırılan, her biri altı mil kareden oluşan arazi parçası
  • Coğrafya (n.): iki nirengi noktası arasındaki yatay mesafe
  • Kütüphanecilik (n.): (kütüphanede) iki taraflı kitaplık
  • Denizcilik (v.): (güvertede çapa atmak üzere) halat rodasını açmak
  • Denizcilik (v.): demir atarken (gemiyi) ileri geri hareket ettirmek
  • Denizcilik (n.): sıra dizi
  • Matematik (n.): değer kümesi
  • Matematik (n.): görüntü kümesi
  • Askeri (v.): (silahla) nişan almak
  • Askeri (v.): (silahı) çevirmek
  • Askeri (v.): (silahı) doğrultmak
  • Askeri (v.): nesnenin menzilini arka arkaya ve giderek yükselen kısa atışlar yaparak tespit etmek
  • Askeri (v.): nişan almak
  • Askeri (n.): mıntıka
  • Askeri (n.): füze test alanı
  • Askeri (n.): seyir menzili
  • Askeri (n.): uçuş menzili
  • Askeri (n.): hareket sığası
  • Askeri (n.): menzil
  • Askeri (n.): seyir sığası
  • Müzik (n.): ses genişliği
  • Fizik (n.): elektron veya proton gibi iyonize radyasyon parçacıklarının, iyonlaşmaya sebep olmadan önce kat edebildiği mesafe
  • Printery (v.): satır kenarlarını düzgün hale getirmek
  • Psikoloji (n.): aralık
  • Spor (n.): atış yeri
  • Spor (n.): poligon
  • İstatistikler (v.): dizmek
  • İstatistikler (v.): sıralamak
  • İstatistikler (n.): açıklık
  • İstatistikler (n.): dağılım
  • İstatistikler (n.): genişlik
  • Teknik (v.): telemetre kullanarak menzil bulmak
  • Teknik (n.): aralık
  • Teknik (n.): menzil
  • Teknik (n.): seviye
  • Tekstil (n.): post veya deriden kesilmiş şerit halinde parça
  • Tekstil (n.): posttan kesilen parça
  • Ticaret / Ekonomik (n.): bölge
  • Ticaret / Ekonomik (n.): dağılım
  • Ticaret / Ekonomik (n.): değişmenin alt ve üst sınırları
  • Ticaret / Ekonomik (n.): değişebilme alanı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): değişim aralığı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): dizi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): geminin coğrafi yönden işletme bölgesi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): gemi faaliyet alanı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): mıntıka
  • Ticaret / Ekonomik (n.): sınıf
  • Ticaret / Ekonomik (n.): tahsis edilmiş sefer bölgesi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): (ürün/hizmet vb) yelpaze
  • Ulaşım (n.): aynı fiyatların uygulandığı, aynı bölgedeki bir grup nakliye limanı

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.