Push-
"push-" teriminin Türkçe anlamları:
- Reklamcılık (n.): kalabalık kitleye yönelik olan her tür reklam
- Günlük Konuşma Dili (v.): bir saat ertelemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): birini çamura itmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): damarına basmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): defetmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): iki saat ertelemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kovmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): ölmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): nalları dikmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kapı dışarı etmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kalabalığı yararak ilerlemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): kapıyı göstermek
- Günlük Konuşma Dili (v.): sepetlemek
- Günlük Konuşma Dili (v.): pabucunu eline vermek
- Günlük Konuşma Dili (v.): yol vermek
- Günlük Konuşma Dili (expr.): düğmeye bas
- Günlük Konuşma Dili (expr.): gerekirse
- Günlük Konuşma Dili (expr.): itiniz
- Günlük Konuşma Dili (expr.): tuşa bas
- Yaygın Kullanım (v.): itelemek
- Yaygın Kullanım (v.): itmek
- Genel (v.): zorla kabul ettirmek
- Genel (v.): ilerletmek
- Genel (v.): iteklemek
- Genel (v.): şansını zorlamak
- Genel (v.): baskı yapmak
- Genel (v.): itip kakmak
- Genel (v.): yürütmek
- Genel (v.): satmak
- Genel (v.): yükseltmek
- Genel (v.): kakmak
- Genel (v.): itelemek
- Genel (v.): safdışı etmek (birini)
- Genel (v.): basmak (düğme vb'ne)
- Genel (v.): uyuşturucu satmak
- Genel (v.): bertaraf etmek (birini)
- Genel (v.): itip defetmek
- Genel (v.): çaba harcamak
- Genel (v.): sürmek
- Genel (v.): geriye itmek
- Genel (v.): dışarı itmek
- Genel (v.): ısrarla istemek
- Genel (v.): sevk etmek
- Genel (v.): devam etmek
- Genel (v.): bir şeyi birine zorla kabul ettirmek
- Genel (v.): defolmak
- Genel (v.): reklamla satmak
- Genel (v.): dürtüşmek
- Genel (v.): itip kakmak
- Genel (v.): merdiven dayamak
- Genel (v.): itişmek
- Genel (v.): yukarı sürmek
- Genel (v.): zorlamak
- Genel (v.): yasadışı yoldan (uyuşturucu) satmak
- Genel (v.): dayanmak
- Genel (v.): sıkıştırmak
- Genel (v.): bastırmak
- Genel (v.): itip içeri sokmak
- Genel (v.): aşağı itmek
- Genel (v.): çekip gitmek
- Genel (v.): elden çıkarmak
- Genel (v.): zorluk çıkarmak
- Genel (v.): kesenin ağzını açmak
- Genel (v.): sokuşturmak
- Genel (v.): artırmak
- Genel (v.): dürtmek
- Genel (v.): şiddetle talep etmek
- Genel (v.): zorlamak
- Genel (v.): saldırmak
- Genel (v.): abanmak
- Genel (v.): bir şeyi kabul ettirmek
- Genel (v.): birşeyi kabul ettirmeye çalışmak
- Genel (v.): uğraşmak
- Genel (v.): ilerlemek
- Genel (v.): birini iterek (bir yerden) çıkarmak
- Genel (v.): araya sıkışmak
- Genel (v.): itmek
- Genel (v.): işten atmak
- Genel (v.): kovmak
- Genel (v.): depresyona sokmak
- Genel (v.): limiti zorlamak
- Genel (v.): ön plana çıkartmak
- Genel (v.): fiyatını indirmek
- Genel (v.): fiyatı indirmek
- Genel (v.): fiyatı düşürmek
- Genel (v.): fiyatını düşürmek
- Genel (v.): yukarı itmek
- Genel (v.): yükseltmek (fiyat)
- Genel (v.): fiyatları yukarı çekmek
- Genel (v.): sınırlarını zorlamak
- Genel (v.): maliyeti yükseltmek
- Genel (v.): şartları zorlamak
- Genel (v.): fiyatları düşürmek
- Genel (v.): fiyatları aşağı çekmek
- Genel (v.): maliyet arttırmak
- Genel (v.): maliyet artırmak
- Genel (v.): fiyatı aşağı çekmek
- Genel (v.): geri itmek
- Genel (v.): boşa uğraşmak
- Genel (v.): maliyeti artırmak
- Genel (v.): ön plana almak
- Genel (v.): önplana almak
- Genel (v.): düğmeye basmak
- Genel (v.): butona basmak
- Genel (v.): sınırı zorlamak
- Genel (v.): bebek arabası kullanmak
- Genel (v.): bebek arabası kullanmak
- Genel (v.): arka plana atmak
- Genel (v.): sınırları zorlamak
- Genel (v.): fiyatı (aşağı) çekmek
- Genel (v.): kovmak
- Genel (v.): iterek sokmak
- Genel (v.): gitmek
- Genel (v.): can atmak
- Genel (v.): başından atmak
- Genel (v.): basmak
- Genel (v.): bastırmak
- Genel (v.): arzulamak
- Genel (v.): kaçmak
- Genel (v.): limitleri zorlamak
- Genel (v.): kalabalığı yararak ilerlemek
- Genel (v.): (ile) ilerlemeye devam etmek
- Genel (v.): (ile) ilerlemek
- Genel (v.): çabuklaştırmak
- Genel (v.): hızlandırmak
- Genel (v.): birisini sinirlendirmek
- Genel (v.): üstüne gitmek
- Genel (v.): üstüne gitmek
- Genel (v.): birisini sinirlendirmek
- Genel (v.): kabadayılık etmek
- Genel (v.): gözünü korkutmak
- Genel (v.): (birisini) sindirmek
- Genel (v.): ikinci plana atmak
- Genel (v.): geri plana atmak
- Genel (v.): sınırlarını zorlamak
- Genel (v.): elleriyle birini ayaklarından kaldırarak yukarıya doğru itmek
- Genel (v.): kağıt işlerini halletmek
- Genel (v.): bürokrasiyle uğraşmak
- Genel (v.): sınırlarını zorlamak
- Genel (v.): fiyatları aşırı yükseltmek
- Genel (v.): birinin sabrını zorlamak
- Genel (v.): iteklemek
- Genel (v.): sınırları zorlamak
- Genel (v.): suça itmek
- Genel (v.): ıkınmak
- Genel (v.): rezervasyonu ileri bir tarihe ertelemek
- Genel (n.): sıkışık durum
- Genel (n.): dürtüş
- Genel (n.): atak
- Genel (n.): sıkıştırma
- Genel (n.): hücum
- Genel (n.): arka çıkan kimse
- Genel (n.): kakış
- Genel (n.): iten faktörler
- Genel (n.): hamle
- Genel (n.): zorlama
- Genel (n.): şınav
- Genel (n.): torpil
- Genel (n.): kampanya
- Genel (n.): grup
- Genel (n.): kakma
- Genel (n.): zor durum
- Genel (n.): kitle
- Genel (n.): sıkıntı
- Genel (n.): düğme
- Genel (n.): çaba
- Genel (n.): gayret
- Genel (n.): itici mil
- Genel (n.): bebek arabası
- Genel (n.): sürme
- Genel (n.): çete
- Genel (n.): topluluk
- Genel (n.): ihtiyaç
- Genel (n.): itme
- Genel (n.): göğüsleri alttan destekleyerek dik ve yukarda görünmelerini sağlayan sütyen
- Genel (n.): şınav
- Genel (n.): bisiklet
- Genel (n.): başlangıç
- Genel (n.): bisiklet
- Genel (n.): tuş
- Genel (n.): itiş
- Genel (n.): sürgü
- Genel (n.): tuşlu telefon
- Genel (n.): basma düğme
- Genel (n.): dürtme
- Genel (n.): basmalı düğme
- Genel (n.): elektrik düğmesi
- Genel (n.): buton
- Genel (n.): basmalı anahtar
- Genel (n.): basmalı kalem
- Genel (n.): zil düğmesi
- Genel (n.): raptiye
- Genel (n.): arabayı iterek çalıştırma
- Genel (n.): arabanın iterek çalıştırılması
- Genel (n.): çekmeli itmeli oyuncak
- Genel (adj.): basma düğmeli
- Genel (adv.): zaruret halinde
- Genel (adv.): ihtiyaç olursa
- Genel (adv.): gerekirse
- Genel (adv.): ihtiyaç halinde
- Genel (adv.): zor durumda
- Deyimler (v.): ağırlığını göstermek
- Deyimler (v.): ağırlığını koymak
- Deyimler (v.): ağırlığını hissettirmek
- Deyimler (v.): sinirini zıplatmak
- Deyimler (v.): sinirini oynatmak
- Deyimler (v.): sinirini altüst etmek
- Deyimler (v.): sinirlerini bozmak/germek
- Deyimler (v.): sinirine dokunmak
- Deyimler (v.): beni benden almak
- Deyimler (v.): eritmek
- Deyimler (v.): seksi gelmek
- Deyimler (v.): cinsel istek uyandırmak
- Deyimler (v.): zamanı geriye sarmak
- Deyimler (v.): geçmişe dönmek
- Deyimler (v.): geçmişteki belli bir dönemi canlandırmak
- Deyimler (v.): ağırlığını koymak
- Deyimler (v.): otoritesini konuşturmak
- Deyimler (v.): ağırlığını hissettirmek
- Deyimler (v.): avucunun içine almak
- Deyimler (v.): avucunun içine almak
- Deyimler (v.): birini çileden çıkarmak
- Deyimler (v.): bir şeyi sonuna kadar zorlamak
- Deyimler (v.): birisini çok zor bir duruma sokmak
- Deyimler (v.): birinin üstüne çok gitmek
- Deyimler (v.): birini köşeye sıkıştırmak
- Deyimler (v.): birini işten kovmak
- Deyimler (v.): birini işten atmak
- Deyimler (v.): birini çileden çıkarmak
- Deyimler (v.): burnunu sokmak
- Deyimler (v.): birisine fazla yüklenmek
- Deyimler (v.): çıldırma noktasına getirmek
- Deyimler (v.): doğru adımı atmak
- Deyimler (v.): doğru olanı yapmak
- Deyimler (v.): çıldırtmak
- Deyimler (v.): çılgınlığa sürüklenmek
- Deyimler (v.): diğerlerini iterek kendine yol açmak
- Deyimler (v.): doğru adımı atmak
- Deyimler (v.): doğru adımları atmak
- Deyimler (v.): diğer/öteki insanları iterek/itekleyerek yürümek/ilerlemek
- Deyimler (v.): çileden çıkarmak
- Deyimler (v.): delirtmek
- Deyimler (v.): can damarına basmak
- Deyimler (v.): doğru olanı yapmak
- Deyimler (v.): can damarına basmak
- Deyimler (v.): gerekli adımı atmak
- Deyimler (v.): etekleri tutuşmak
- Deyimler (v.): gerekli şeyleri yapmak
- Deyimler (v.): eteği tutuşmak
- Deyimler (v.): har vurup harman savurmak
- Deyimler (v.): işten kovulmak
- Deyimler (v.): işine son verilmek
- Deyimler (v.): işten atılmak
- Deyimler (v.): kolayca elde etmek/başarmak
- Deyimler (v.): ölçüsüz olmak
- Deyimler (v.): ne söyleyeceğini iyi bilmek
- Deyimler (v.): kesenin ağzını açmak
- Deyimler (v.): kalabalığı yararak yürümek/ilerlemek
- Deyimler (v.): karışmak
- Deyimler (v.): ne söyleyeceğini iyi bilmek
- Deyimler (v.): paniğe kapılmak
- Deyimler (v.): şansını zorlamak
- Deyimler (v.): savurgan olmak
- Deyimler (v.): sınırları zorlamak
- Deyimler (v.): paçası tutuşmak
- Deyimler (v.): sınırları zorlamak
- Deyimler (v.): suçluluk hissini hasıraltı etmek
- Deyimler (v.): şansını zorlamak
- Deyimler (v.): (geniş destek görerek) kolayca elde etmek
- Deyimler (v.): (görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
- Deyimler (v.): zirveye taşımak
- Deyimler (v.): (görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
- Deyimler (v.): (görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
- Deyimler (v.): (görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
- Deyimler (v.): (birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak
- Deyimler (v.): (birini/bir şeyi birinden, bir şeyden kendinden) uzağa itmek
- Deyimler (n.): bıçak kemiğe dayanırsa
- Deyimler (n.): bıçak kemiğe dayanırsa
- Deyimler (expr.): çıkmak zorundayım
- Deyimler (expr.): en olmadı (öyle yaparız)
- Deyimler (expr.): en olmadı (öyle yaparız)
- Deyimler (expr.): gitmek zorundayım
- Deyimler (expr.): iş o noktaya gelirse
- Deyimler (expr.): iş o raddeye gelirse
- Deyimler (expr.): iş o noktaya gelirse
- Deyimler (expr.): iş o raddeye gelirse
- İfadeler (v.): içeriye paldır küldür girmek
- İfadeler (v.): iterek devirmek
- İfadeler (v.): acele etmek
- İfadeler (v.): birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek
- İfadeler (v.): tıkıştırmak
- İfadeler (v.): öne çıkarmak
- İfadeler (v.): devam etmek
- İfadeler (v.): araya girmek
- İfadeler (v.): atmak
- İfadeler (v.): bir şeye devam etmek
- İfadeler (v.): birini yukarı doğru çekmek
- İfadeler (v.): birinin üzerine gitmek
- İfadeler (v.): bir yana itmek
- İfadeler (v.): biriyle uğraşmak
- İfadeler (v.): basmak
- İfadeler (v.): bir kenara itmek
- İfadeler (v.): basıp gitmek
- İfadeler (v.): birini bir şey yapmaya zorlamak
- İfadeler (v.): bastırmak
- İfadeler (v.): bir kenara itmek
- İfadeler (v.): birini bir şeyin karşısına itmek
- İfadeler (v.): bir yana itmek
- İfadeler (v.): bir şeyde ilerlemek
- İfadeler (v.): çekip gitmek
- İfadeler (v.): dikkat çekmek
- İfadeler (v.): devirmek
- İfadeler (v.): defolmak
- İfadeler (v.): gitmek
- İfadeler (v.): emirler yağdırmak
- İfadeler (v.): geriye itmek/püskürtmek
- İfadeler (v.): geri püskürtmek
- İfadeler (v.): geriye itmek/püskürtmek
- İfadeler (v.): ittirmek/itmek
- İfadeler (v.): işten atmak
- İfadeler (v.): içine doğru itmek
- İfadeler (v.): iteleye-kakalaya yürütmek
- İfadeler (v.): ileri bir tarihe ertelemek
- İfadeler (v.): itip kakmak
- İfadeler (v.): ileriye itmek
- İfadeler (v.): ilerisine itmek
- İfadeler (v.): ileri itmek
- İfadeler (v.): iterek uzaklaştırmak
- İfadeler (v.): iterek götürmek/hareket ettirmek
- İfadeler (v.): iterek götürmek/hareket ettirmek
- İfadeler (v.): iterek götürmek/hareket ettirmek
- İfadeler (v.): ilerisine doğru itmek
- İfadeler (v.): kenara itmek
- İfadeler (v.): kalkmak
- İfadeler (v.): önüne doğru itmek
- İfadeler (v.): kovmak
- İfadeler (v.): kabaca sözünü kesmek
- İfadeler (v.): ötelemek
- İfadeler (v.): zorla tamamlamaya/bitirmeye uğraşmak
- İfadeler (v.): yukarı doğru kaldırmak
- İfadeler (v.): (bir iğneyi kumaştan vb) geçirmek
- İfadeler (v.): (bir kararı bir komiteden vb) bir şeyi bir yerden geçirmek
- İfadeler (v.): yıkmak
- İfadeler (v.): 'e doğru itmek
- İfadeler (v.): (düğmeye vb) basmak
- İfadeler (v.): (birilerini) iteklemek/itip kakmak
- İfadeler (v.): (birilerini) iteklemek/itip kakmak
- İfadeler (v.): 'den iterek uzaklaştırmak
- İfadeler (v.): 'e doğru hareket etmek/ilerlemek
- İfadeler (v.): üzmek
- İfadeler (v.): (birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
- İfadeler (v.): (birini/bir şeyi) itmek
- İfadeler (v.): birini veya bir şeyi itmek
- İfadeler (v.): birini veya bir şeyi öne itmek
- İfadeler (v.): birini veya bir şeyi ileri itmek
- İfadeler (v.): zor da olsa ilerlemeye devam etmek
- İfadeler (v.): zar zor ilerlemek
- İfadeler (v.): güçlükle de olsa ilerlemek
- İfadeler (v.): zorluklara, güçlüklere rağmen ilerlemek
- İfadeler (v.): ilerlemeye gayret göstermek
- İfadeler (v.): bir gayret ilerlemeye devam etmek
- İfadeler (v.): kendini ilerlemeye/devam etmeye zorlamak
- İfadeler (v.): her şeye rağmen devam etmek
- İfadeler (v.): tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek
- İfadeler (v.): zorluklara rağmen gelişme göstermek
- İfadeler (v.): zor da olsa ilerlemek/devam etmek
- İfadeler (v.): inatla devam etmek/ilerlemek
- İfadeler (v.): üstüne gitmek
- İfadeler (v.): yılmadan devam etmek/ilerlemek
- İfadeler (v.): bir şeyin zamanını öne almak/çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyin tarihini öne almak/çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe almak
- İfadeler (v.): bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe almak
- İfadeler (v.): bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe çekmek
- İfadeler (v.): itmek
- İfadeler (v.): öne/ileri itmek
- İfadeler (v.): zorluklara, engellere rağmen ilerlemek
- İfadeler (v.): zorluklara, engellere rağmen devam etmek
- İfadeler (v.): zor da olsa ilerlemeye devam etmek
- İfadeler (v.): zar zor ilerlemek
- İfadeler (v.): güçlükle de olsa ilerlemek
- İfadeler (v.): zorluklara, güçlüklere rağmen ilerlemek
- İfadeler (v.): ilerlemeye gayret göstermek
- İfadeler (v.): bir gayret ilerlemeye devam etmek
- İfadeler (v.): kendini ilerlemeye/devam etmeye zorlamak
- İfadeler (v.): her şeye rağmen devam etmek
- İfadeler (v.): tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek
- İfadeler (v.): zorluklara rağmen gelişme göstermek
- İfadeler (v.): zor da olsa ilerlemek/devam etmek
- İfadeler (v.): inatla devam etmek/ilerlemek
- İfadeler (v.): üstüne gitmek
- İfadeler (v.): yılmadan devam etmek/ilerlemek
- İfadeler (v.): bir şeyin zamanını öne almak/çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyin tarihini öne almak/çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe almak
- İfadeler (v.): bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe çekmek
- İfadeler (v.): bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe almak
- İfadeler (v.): bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe çekmek
- İfadeler (v.): iki ileri bir geri
- İfadeler (v.): iki adım ileri bir adım geri
- İfadeler (v.): süreçte engellerle karşılaşarak ilerleme
- İfadeler (v.): ilerleme kaydetmişken bir nedenle tekrar bir miktar gerileme
- İfadeler (v.): süreçte aksiliklerle/tersliklerle karşılaşarak ilerleme
- İfadeler (v.): sürecin sekteye uğraması
- İfadeler (v.): süreçte aksaklıklar yaşama
- İfadeler (expr.): sorun ciddileşirse
- Politika (v.): sınırlarını zorlamak
- Politika (v.): uzaklaştırmak
- Politika (n.): itici etken
- Politika (n.): tekne ile gelenlerin uzaklaştırılması
- Argo (v.): büyük miktarda uyuşturucu almak/satmak
- Argo (v.): büyük miktarda uyuşturucu satmak ve yakalanmamak
- Argo (v.): birine gaz vermek/birini gazlamak
- Argo (v.): nalları dikmek
- Konuşma (n.): beni yukarı it
- Konuşma (expr.): artık uzatma
- Konuşma (expr.): bıçak kemiğe dayandığında
- Konuşma (expr.): beni zorlama
- Konuşma (expr.): benim üstüme gelme
- Konuşma (expr.): gitme/ayrılma vakti
- Konuşma (expr.): gitme/ayrılma vakti
- Konuşma (expr.): işler ciddiye binince
- Konuşma (expr.): işin şakası kalmayınca
- Konuşma (expr.): iş ciddileşince
- Konuşma (expr.): şansına fazla güvenme
- Konuşma (expr.): şansını zorlama
- Konuşma (expr.): tempoyu yakala
- Konuşma (expr.): uzatma
- Konuşma (expr.): uzatma artık
- Teknik (v.): bastırmak
- Teknik (n.): kilidi döndürme hareketinden ziyade içe doğru ittirme ile açan anahtar
- Teknik (n.): açma düğmesi
- Teknik (n.): basma butonlu kontrol
- Teknik (n.): basarak açmalı sistem
- Teknik (n.): basıp açmalı sistem
- Teknik (n.): bas-aç sistemi
- Teknik (n.): bastırma kaynağı
- Teknik (n.): basmalı düğme
- Teknik (n.): basmalı buton
- Teknik (n.): basma düğmeli anahtar
- Teknik (n.): basmalı düğme kiti
- Teknik (n.): basmalı düğme
- Teknik (n.): buton
- Teknik (n.): buton
- Teknik (n.): butonlu şalter
- Teknik (n.): çekme itme kontrolü
- Teknik (n.): çubuklu konveyör
- Teknik (n.): düğme şalter
- Teknik (n.): düğmeli musluk
- Teknik (n.): düğme şalter
- Teknik (n.): düğme anahtar
- Teknik (n.): el veya ayakla çalışan acil çıkış kapı tertibatları
- Teknik (n.): elle basmalı gres tabancası
- Teknik (n.): elektrik düğmesi
- Teknik (n.): elle basmalı gres pompası
- Teknik (n.): geniş süpürge
- Teknik (n.): itmeli çekmeli bağlayıcı
- Teknik (n.): itme-çekme silindiri
- Teknik (n.): itme tutamağı
- Teknik (n.): itip çekerek çift yönlü hareket ileten kablo
- Teknik (n.): itme kolu
- Teknik (n.): imdat butonu
- Teknik (n.): it-çek
- Teknik (n.): itme plakası
- Teknik (n.): itçek
- Teknik (n.): itme işlemi
- Teknik (n.): itme çubuğu
- Teknik (n.): itme bloku
- Teknik (n.): itme şasisi
- Teknik (n.): itici çubuk
- Teknik (n.): itme plakası
- Teknik (n.): itme kolu ucu
- Teknik (n.): itme kolu
- Teknik (n.): külbütör çubuğu
- Teknik (n.): mantar kafalı buton
- Teknik (n.): marş düğmesi
- Teknik (n.): külbütor çubuğu
- Teknik (n.): puşpul mikrofon
- Teknik (n.): puşpul osilatör
- Teknik (n.): puşpul amplifikatör
- Teknik (n.): puşpul
- Ticaret / Ekonomik (v.): artmak
- Ticaret / Ekonomik (v.): bir şeyi sattırmaya çalışmak
- Ticaret / Ekonomik (v.): fiyatları yukarı çekmek
- Ticaret / Ekonomik (v.): işten atmak
- Ticaret / Ekonomik (v.): temerrüde düşürmek
- Ticaret / Ekonomik (n.): fiyat itmesi
- Ticaret / Ekonomik (n.): itme stratejisi
- Ticaret / Ekonomik (n.): itme çekme stratejisi
- Ticaret / Ekonomik (n.): kalkınmada büyük itiş teorisi
- Ticaret / Ekonomik (n.): kiraları arttırmak (bir bölgedeki)
- Ticaret / Ekonomik (n.): kiraları yükseltmek (bir bölgedeki)
- Ticaret / Ekonomik (n.): maliyet itici stagflasyon teorisi
- Ticaret / Ekonomik (n.): maliyet itişli enflasyon
- Ticaret / Ekonomik (n.): maliyet enflasyonu
- Ticaret / Ekonomik (n.): maliyet enflasyonu
- Ticaret / Ekonomik (n.): satış desteği
- Ticaret / Ekonomik (n.): tanıtımda itme stratejisi
- Ticaret / Ekonomik (n.): ücret itişli enflasyon