Nature's Ne Demek - İngilizce Sözlük

Nature's

"nature's" teriminin Türkçe anlamları:

  • Biyoloji (v.): alışık hale getirmek
  • Kimya (n.): doğa hali
  • Günlük Konuşma Dili (n.): cinselliğe dayanan bir oyun
  • Günlük Konuşma Dili (n.): doğanın bir işi
  • Günlük Konuşma Dili (n.): hilkat garibesi
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): çişim var
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): tuvalete gitmem gerek
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): tuvalete gitmem gerekiyor
  • Yaygın Kullanım (n.): mahiyet
  • Yaygın Kullanım (n.): doğa
  • Yaygın Kullanım (n.): tabiat
  • Bilgisayar (n.): doğa yardım
  • Bilgisayar (n.): doğa taşı
  • Bilgisayar (n.): doğa künyesi
  • Bilgisayar (n.): doğa web sitesi
  • Bilgisayar (n.): doğa kenar çubuğu
  • Bilgisayar (n.): doğa kalem
  • Bilgisayar (n.): doğa bip
  • Bilgisayar (expr.): doğa hayır
  • Bilgisayar (expr.): doğa bekle
  • Bilgisayar (expr.): doğa yukarı
  • İnşaat (n.): doğa koruma alanı
  • İnşaat (n.): puzolanik özellik
  • Eğitim (n.): hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğanın temel düzeyde doğrudan gözlem yoluyla incelenmesi
  • Çevre (n.): doğa koruma alanı
  • Çevre (n.): doğa koruma alanı
  • Çevre (n.): doğayı koruma
  • Çevre (n.): doğal koruma alanı
  • Çevre (n.): dünya doğayı koruma vakfı
  • Çevre (n.): hayvansal ve bitkisel varlığını korumak amacıyla doğal halinde bırakılan arazi parçası
  • Çevre (n.): kirlenmeye karşı doğanın korunması
  • Çevre (n.): tabiatta görülen çevre şartları
  • Çevre (n.): uluslararası doğayı koruma birliği
  • Çevre (n.): yüksek doğa değeri
  • Gıda Mühendisliği (n.): doğala özdeş lezzetlendirici
  • Gıda Mühendisliği (n.): doğala özdeş lezzetlendirici
  • Gıda Mühendisliği (n.): doğala özdeş aroma
  • Gıda Mühendisliği (adj.): sek
  • Gıda Mühendisliği (adj.): katkısız
  • Genel (v.): ölmek
  • Genel (v.): bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol
  • Genel (v.): abdest bozmak
  • Genel (v.): doğada çözülmek
  • Genel (v.): doğayı korumak
  • Genel (v.): doğayı korumak
  • Genel (v.): doğanın dengesini bozmak
  • Genel (v.): doğanın dengesini bozmak
  • Genel (v.): doğaya zarar vermek
  • Genel (v.): doğaya zarar vermek
  • Genel (v.): doğayı yok etmek
  • Genel (v.): doğasına aykırı olmak
  • Genel (v.): tabiatına aykırı olmak
  • Genel (v.): doğanın dengesini bozmak
  • Genel (v.): tabiat anayla bütünleşmek/iç içe olmak
  • Genel (v.): doğa belgeseli seyretmek
  • Genel (v.): doğa belgeseli izlemek
  • Genel (v.): doğayla ilgili belgesel izlemek
  • Genel (v.): doğaya yürüyüşe çıkmak
  • Genel (v.): doğa yürüyüşüne çıkmak
  • Genel (v.): kendine özgü doğasını vermek
  • Genel (n.): doğa kanunu
  • Genel (n.): içgüdü
  • Genel (n.): doğa rezervatı
  • Genel (n.): huy
  • Genel (n.): mahiyet
  • Genel (n.): doğa koruma
  • Genel (n.): mizaç
  • Genel (n.): doğal park
  • Genel (n.): kainat
  • Genel (n.): doğal hal
  • Genel (n.): doğa parkuru
  • Genel (n.): ucube
  • Genel (n.): insan tabiatı
  • Genel (n.): hilkat
  • Genel (n.): alışkı
  • Genel (n.): dünya
  • Genel (n.): insan doğası
  • Genel (n.): doğa sevgisi
  • Genel (n.): doğa koruma alanı
  • Genel (n.): doğaya insan etkisi
  • Genel (n.): yapı
  • Genel (n.): iyi mizaç
  • Genel (n.): insan sarrafı
  • Genel (n.): kalp
  • Genel (n.): cibilliyet
  • Genel (n.): doğal anıtlar
  • Genel (n.): doğayı koruma
  • Genel (n.): tabiatı koruma alanı
  • Genel (n.): alışkanlık
  • Genel (n.): çeşit
  • Genel (n.): kökleşmiş huy
  • Genel (n.): huysuzluk
  • Genel (n.): adet
  • Genel (n.): maya
  • Genel (n.): edebiyatta doğa
  • Genel (n.): yaradılış
  • Genel (n.): tabiatın sosyalleşmesi
  • Genel (n.): alem
  • Genel (n.): mali nitelikli gümrük vergileri
  • Genel (n.): insan hali
  • Genel (n.): bakir doğa
  • Genel (n.): ortaklık hakkı
  • Genel (n.): hilkat garibesi
  • Genel (n.): tabiat ana
  • Genel (n.): doğa
  • Genel (n.): doğanın dengesi
  • Genel (n.): işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
  • Genel (n.): mutlak koruma alanı
  • Genel (n.): mutlak koruma alanı
  • Genel (n.): doğa harikası
  • Genel (n.): doğa tutkunları
  • Genel (n.): zemin cinsi
  • Genel (n.): evren
  • Genel (n.): tür
  • Genel (n.): yapılış
  • Genel (n.): zemin karakteri
  • Genel (n.): doğa sever
  • Genel (n.): doğasever
  • Genel (n.): tuvalet ihtiyacı
  • Genel (n.): doğa eğitimi
  • Genel (n.): doğa eğitimi
  • Genel (n.): suçun asıl mahiyeti
  • Genel (n.): doğayı koruma
  • Genel (n.): nitelik
  • Genel (n.): cins
  • Genel (n.): doğanın mucizesi
  • Genel (n.): doğada huzur
  • Genel (n.): doğa ana
  • Genel (n.): doğa olayı
  • Genel (n.): belirli bir durumun genetik doğasının erken belirlenmesi
  • Genel (n.): doğada yaygın olarak bulunan
  • Genel (n.): kararın niteliği
  • Genel (n.): doğanın hediyesi
  • Genel (n.): doğanın uyanışı
  • Genel (n.): doğal fenomen/olay
  • Genel (n.): doğal afet
  • Genel (n.): doğaya zarar veren maddeler
  • Genel (n.): doğaya zarar veren maddeler
  • Genel (n.): insanoğlunun doğası
  • Genel (n.): hukuki niteliği
  • Genel (n.): buda tabiatı
  • Genel (n.): doğanın geleceği
  • Genel (n.): doğa olayları
  • Genel (n.): insanlık hali
  • Genel (n.): vahşi doğa
  • Genel (n.): yaradılış ve yetiştirme
  • Genel (n.): hayvan doğası
  • Genel (n.): doğa gezisi
  • Genel (n.): doğa turu
  • Genel (n.): doğa turu
  • Genel (n.): doğa gezisi
  • Genel (n.): doğa gezisi
  • Genel (n.): doğa turu
  • Genel (n.): benzer nitelik
  • Genel (n.): benzer özellik
  • Genel (n.): doğa fotoğrafçılığı
  • Genel (n.): fıtrat
  • Genel (n.): doğa belgeseli
  • Genel (n.): doğayla ilgili belgesel izlemek
  • Genel (n.): doğa fotoğrafı
  • Genel (n.): doğa fotoğrafı
  • Genel (n.): yenilgiyi kabul eden yapı
  • Genel (n.): yenilgiyi kabul eden yapıda
  • Genel (n.): problemin doğası
  • Genel (n.): doğa şekilleri
  • Genel (n.): ayırt edici özellik
  • Genel (n.): değiştirilemez temel özellik
  • Genel (n.): nevi
  • Genel (n.): evren
  • Genel (n.): doğal durum
  • Genel (n.): ilkel durum
  • Genel (n.): evcilleşmemiş hal
  • Genel (n.): kendiliğinden ortaya çıkan duygular
  • Genel (n.): evrensel kuvvetler bütünü
  • Genel (n.): varlıklar
  • Genel (n.): mahlukat
  • Genel (n.): insanlığın ilkel hali
  • Genel (n.): temel ahlak kuralları
  • Genel (n.): örf
  • Genel (n.): normal kalite/güç/esneklik
  • Genel (n.): bir evi yol ve diğer binalardan ayırmak için önüne çekilen çim ekilmiş şerit alan
  • Genel (adj.): doğala-özdeş
  • Genel (adj.): doğa dostu
  • Genel (adj.): doğaya uyumlu
  • Genel (adj.): doğaya duyarlı
  • Genel (adj.): doğa ile uyumlu
  • Genel (adj.): çevre dostu
  • Genel (adj.): benzer nitelikte/özellikte
  • Genel (adj.): doğaya ait
  • Genel (adj.): doğayla ilgili
  • Genel (adv.): doğaları gereği
  • Genel (adv.): doğuştan
  • Genel (adv.): yaradılıştan
  • Genel (adv.): kainatta
  • Genel (adv.): her hangi bir yerde
  • Genel (adv.): eşyanın tabiatı
  • Genel (adv.): yaratılışta
  • Genel (adv.): imkanı dahilinde
  • Genel (adv.): doğal olarak
  • Genel (adv.): doğal görünümden
  • Genel (adv.): mahiyeti ne olursa olsun
  • Genel (adv.): bağlantıların yasal durumu ne olursa olsun
  • Genel (adv.): doğası gereği
  • Genel (adv.): tabiatı gereği
  • Genel (adv.): tabiatının gereği
  • Genel (adv.): doğası gereği
  • Genel (adv.): doğayla iç içe
  • Genel (adv.): tabiatı gereği
  • Genel (adv.): tabiatı bakımından
  • Genel (adv.): aynı şekilde
  • Genel (adv.): aracılığıyla
  • Genel (adv.): aynı şekilde
  • Genel (adv.): aracılığıyla
  • Genel (prep.): dolayısıyla
  • Genel (prep.): bu vesileyle
  • Genel (prep.): dolayısı ile
  • Jeoloji (n.): şok ve doğal deprem titreşiminde görülen çevresel şartlar
  • Deyimler (v.): allah'a can borcunu ödemek
  • Deyimler (v.): bir şeyi yapmaya çok alışkın olmak
  • Deyimler (v.): birinin ikinci ilgi alanı/evi vb olmak
  • Deyimler (v.): doğasında olmak
  • Deyimler (v.): doğa ile bütünleşmek
  • Deyimler (v.): doğal akışına bırakmak
  • Deyimler (v.): ölmek
  • Deyimler (v.): tuvalete gitmek
  • Deyimler (v.): vefat etmek
  • Deyimler (v.): doğaya dönmek
  • Deyimler (v.): doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
  • Deyimler (v.): şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
  • Deyimler (v.): doğayla daha uyumlu bir yaşama dönmek
  • Deyimler (v.): daha basit ve doğal bir yaşama dönmek
  • Deyimler (v.): doğaya dönmek
  • Deyimler (v.): doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
  • Deyimler (v.): şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
  • Deyimler (v.): doğayla daha uyumlu bir yaşama dönmek
  • Deyimler (v.): daha basit ve doğal bir yaşama dönmek
  • Deyimler (n.): gönül yüceliği/ululuğu
  • Deyimler (n.): iyi niyet
  • Deyimler (n.): yüce/ulu gönüllülük
  • Deyimler (n.): alicenaplık
  • Deyimler (n.): cömertlik
  • Deyimler (n.): merhamet
  • Deyimler (n.): büyüklük
  • Deyimler (n.): hayırseverlik
  • Deyimler (n.): iyilikseverlik
  • Deyimler (n.): yardımseverlik
  • Deyimler (n.): (birinin) mizacının/tabiatının iyi yönleri/tarafları
  • Deyimler (n.): gönül yüceliği/ululuğu
  • Deyimler (n.): iyi niyet
  • Deyimler (n.): yüce/ulu gönüllülük
  • Deyimler (n.): alicenaplık
  • Deyimler (n.): cömertlik
  • Deyimler (n.): merhamet
  • Deyimler (n.): büyüklük
  • Deyimler (n.): hayırseverlik
  • Deyimler (n.): iyilikseverlik
  • Deyimler (n.): yardımseverlik
  • Deyimler (n.): (birinin) mizacının/tabiatının iyi yönleri/tarafları
  • Deyimler (n.): bir şeyi yapmanın kişiye çok kolay gelmesi
  • Deyimler (n.): bir şeyin hoş olmayan temel özellikleri
  • Deyimler (n.): bir şeyin en temel özellikleri
  • Deyimler (n.): olağan akışında
  • Deyimler (n.): tuvalet molası
  • Deyimler (n.): doğal akış
  • Deyimler (n.): doğal seyir
  • Deyimler (expr.): anadan üryan
  • Deyimler (expr.): doğal durum
  • Deyimler (expr.): doğduğu andaki gibi
  • Deyimler (expr.): çırılçıplak
  • Deyimler (expr.): rutin
  • Deyimler (expr.): tuvalet için verilen mola
  • Enstitüler (n.): doğayı koruma konseyi
  • Enstitüler (n.): ingiltere'de doğa rezervlerini yönetmek ve doğanın korunması hakkında bilgi sağlamak üzere yasayla oluşturulan bir kurul
  • Enstitüler (n.): dünya doğa fonu
  • Enstitüler (n.): doğal hayatı koruma derneği, istanbul
  • Enstitüler (n.): doğa koruma ve milli parklar genel müdürlüğü
  • Enstitüler (n.): doğa koruma ve milli parklar genel müdürlüğü
  • Enstitüler (n.): ümit burnu doğa koruma bölgesi
  • Hukuk (v.): talebin mahiyetini tebdil etmek
  • Hukuk (n.): özellikle cinsel ilişkiler konusunda yasaların öngördüğü norm
  • Hukuk (n.): anormal cinsel suç
  • Hukuk (n.): borcun mahiyeti
  • Hukuk (n.): doğal hukuk
  • Hukuk (n.): doğası gereği
  • Hukuk (n.): hukuki mahiyet
  • Hukuk (n.): iktisabın yapısı
  • Hukuk (n.): iddia edilen suçun mahiyet ve vasfının değişmesi
  • Hukuk (n.): mevzuun mahiyeti ve hülasası
  • Hukuk (n.): suçun niteliği
  • Hukuk (n.): temel hak ve hürriyetlerin niteliği
  • Hukuk (n.): tabii hukuk
  • Hukuk (n.): tabiat kanunu
  • Hukuk (n.): veli
  • Hukuk (n.): yasal mahiyet
  • Hukuk (n.): yeminin mahiyet ve ehemmiyeti
  • Denizcilik (n.): doğanın korunum kanunu
  • Tıbbi (v.): agresif ve fatal seyirli olmak
  • Tıbbi (n.): hastalığın yapısı/özelliği
  • Tıbbi (n.): hastalığın yapısı/özelliği
  • Tıbbi (n.): parkinson hastalığının progresif seyri
  • Tıbbi (n.): periodontal hastalığın multifaktöriyel doğası
  • Tıbbi (n.): sporadik tabiatta
  • Askeri (n.): liderliğin genel mahiyeti
  • Boyama (adv.): doğal modeller kullanarak (çizmek)
  • Felsefe (n.): evrenin akıl ve rasyonalite ile uyumlu olan ideal karakteri
  • Felsefe (n.): gerçek ve nesnel varoluş
  • Felsefe (n.): gözlemciden bağımsız şekilde var olan zihin ve madde dünyası
  • Felsefe (n.): doğal durum
  • Felsefe (n.): doğa felsefesi
  • Fotoğrafçılık (n.): dış mekan görüntüsü (manzara vb.)
  • Fotoğrafçılık (n.): doğal görünüş
  • İfadeler (n.): fıtrata aykırı/ters
  • İfadeler (adj.): bu türden
  • İfadeler (expr.): durumun gerektirdiği şekilde
  • İfadeler (expr.): doğa mı yetiştirme mi
  • İfadeler (expr.): her türden
  • İfadeler (expr.): her türlü
  • İfadeler (expr.): mahiyeti ne olursa olsun
  • İfadeler (expr.): rahatsız edici görüntüler içeren
  • İfadeler (expr.): tabiatıyla
  • Fizik (n.): maddenin ikili doğası
  • Politika (n.): dünya doğa koruma birliği
  • Politika (n.): kapalı veya gizli faaliyetler
  • Politika (n.): kamusal nitelik
  • Politika (n.): mali nitelikli gümrük vergileri
  • Politika (n.): münhasıran mali nitelikli
  • Politika (n.): tabiat hali
  • Politika (n.): veli
  • Baskı (n.): bitki, hayvan, kaya gibi doğal oluşumları kullanarak yapılan baskı işlemi
  • Atasözü (): insan önce kendini düşünür
  • Atasözü (): doğa boşluktan nefret eder
  • Atasözü (): doğa/tabiat boşluktan nefret eder (boşluk istemez)
  • Atasözü (): alışkanlık ikinci doğadır
  • Atasözü (): su akar yolunu bulur
  • Psikoloji (n.): doğanın tekbiçimliliği ilkesi
  • Psikoloji (n.): doğa-çevre tartışması
  • Psikoloji (n.): ikinci doğa
  • Dini (n.): günahlarından arınmamış olan ruh
  • Dini (n.): doğaya tapma dini
  • Dini (n.): doğaya tapınma
  • Argo (n.): marihuana
  • Argo (n.): mariuana
  • Konuşma (expr.): bu onun doğasında var
  • Konuşma (expr.): doğal akışına bırak
  • Konuşma (expr.): doğası gereği
  • Konuşma (expr.): her şey olacağına varsın
  • Konuşma (expr.): insanlık hali
  • Konuşma (expr.): olayları akışına bırak
  • Teknik (n.): dolgu cinsi
  • Teknik (n.): imla cinsi
  • Teknik (n.): kaynama karakteristiği
  • Teknik (n.): malzemenin niteliği
  • Teknik (n.): nitelik
  • Teknik (n.): tane özelliği
  • Teknik (n.): tabiat
  • Teknik (n.): tane yapısı
  • Teknik (n.): yüzey şartı
  • Teknik (n.): yüzey durumu
  • Teknik (n.): yüzey koşulu
  • Turizm (n.): doğa turizmi
  • Turizm (n.): doğa bazlı turizm
  • Turizm (n.): doğa yürüyüşü
  • Turizm (n.): doğa sporları
  • Ticaret / Ekonomik (n.): borcun mahiyeti
  • Ticaret / Ekonomik (n.): doğa
  • Ticaret / Ekonomik (n.): doğal afetler sigortası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): doğa-için-borç takası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): doğa-borcu takası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): faaliyet(in) yapısı/içeriği
  • Ticaret / Ekonomik (n.): giderlerin türlerine göre sınıflandırılması yöntemi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): huy
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işin doğası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işin niteliği
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işin cinsi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işin yapısı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): işin nev'i
  • Ticaret / Ekonomik (n.): mali nitelikli gümrük vergisi
  • Ticaret / Ekonomik (n.): tabiat
  • Ticaret / Ekonomik (n.): tabiata aykırı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): tazminatın sureti
  • Ticaret / Ekonomik (expr.): doğaya aykırı

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.