Gun's Ne Demek - İngilizce Sözlük

Gun's

"gun's" teriminin Türkçe anlamları:

  • Havacılık (n.): balistik şişirme düzeni
  • Havacılık (n.): fırlatma tertibatı ateşleme ünitesi
  • Havacılık (n.): fırlatma tertibatı
  • Havacılık (n.): fırlatma tertibatı geciktirme ünitesi
  • Havacılık (n.): kanopi fırlatma düzeni
  • Havacılık (n.): marş durdurma düzeni
  • Havacılık (n.): motorun ambale edilmesi
  • Havacılık (n.): şok tüpü
  • Havacılık (n.): top tüneli
  • Havacılık (n.): uçaksavar
  • Otomotiv (n.): alttan hazneli boya tabancası
  • Otomotiv (n.): basınçlı boya tabancası
  • Otomotiv (n.): boya tabancası meme temizleme birimi
  • Otomotiv (n.): boya tabancası
  • Otomotiv (n.): gres tabancası
  • Otomotiv (n.): harici karışımlı boya tabancası
  • Otomotiv (n.): hava tabancası
  • Otomotiv (n.): havasız püskürtme tabancası
  • Otomotiv (n.): hız ölçüm radarı
  • Otomotiv (n.): ısı tabancası
  • Otomotiv (n.): kartuş tabaqncası
  • Otomotiv (n.): kauçuk dolgu tabancası
  • Otomotiv (n.): kompliant tip boya tabancası
  • Otomotiv (n.): pop perçin tabancası
  • Otomotiv (n.): perçin somun tabancası
  • Otomotiv (n.): perçin tabancası
  • Otomotiv (n.): pim kaynak tabancası
  • Otomotiv (n.): plastik kaynak tabancası
  • Otomotiv (n.): pim kaynak tabancası
  • Otomotiv (n.): punto kaynak tabancası
  • Otomotiv (n.): pul kaynak tabancası
  • Otomotiv (n.): püskürtme tabancası memesi
  • Otomotiv (n.): püskürtme tabancası temizleme ekipmanı
  • Otomotiv (n.): püskürtme tabancası nozulu
  • Otomotiv (n.): radar tabancası
  • Otomotiv (n.): sosis silikon tabancası
  • Otomotiv (n.): şırınga
  • Otomotiv (n.): tabanca
  • Otomotiv (n.): tabanca havya
  • Otomotiv (n.): tutkal tabancası
  • Otomotiv (n.): üstten depolu boya tabancası
  • Otomotiv (n.): yağlama pompası
  • Otomotiv (n.): yüksek debili düşük basınçlı boya tabancası
  • Günlük Konuşma Dili (v.): birine silah çekmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): birine silah çekmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): silah kullanmayı bilmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): yüzüne silah doğrultmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): silahı kendi ağzına sokarak/dayayarak intihar etmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): silahı damağına dayayıp intihar etmek
  • Günlük Konuşma Dili (n.): ağır top
  • Günlük Konuşma Dili (n.): piyasadaki gelişmelere hızlı biçimde cevap vererek avantaj elde etme
  • Günlük Konuşma Dili (n.): silah kültürü
  • Günlük Konuşma Dili (n.): silahıyla uyuyan bir adam
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): belinde bir silahla
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): indir silahını
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): silahını indir
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): silahından iki mermi ateşlenmiş
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): silahı yere bırak
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): silahını yere bırak
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): silahını yere at
  • Yaygın Kullanım (n.): su tabancası
  • Yaygın Kullanım (n.): makineli tüfek
  • Yaygın Kullanım (n.): silah
  • Yaygın Kullanım (n.): tabanca
  • Yaygın Kullanım (n.): kodaman
  • Bilgisayar (n.): ışıklı kalem
  • Bilgisayar (n.): kaynak tabancası
  • Bilgisayar (n.): silah şarjörü
  • Bilgisayar (n.): silah güvenliği
  • Bilgisayar (n.): silah patlaması
  • Bilgisayar (n.): silah seçici
  • Bilgisayar (n.): silah aygıtı
  • Bilgisayar (n.): silah sürgüsü
  • Bilgisayar (n.): tek atım silah
  • İnşaat (n.): beton tabancası
  • İnşaat (n.): çimento tabancası
  • İnşaat (n.): çimento tabancası
  • İnşaat (n.): derz dolgu macunu aygıtı
  • İnşaat (n.): gaz tüfeği
  • İnşaat (n.): ganayt tabancası
  • İnşaat (n.): kartuş tabancası
  • İnşaat (n.): pürmüz
  • İnşaat (n.): silikon kartuş tabancası
  • İnşaat (n.): şaloma
  • Boyama (n.): boya tabancası
  • Boyama (n.): boya tabancası
  • Boyama (n.): pistole
  • Elektrik (n.): elektron tabancası
  • Elektrik (n.): elektron püskürteci
  • Elektrik (n.): tabanca akımı
  • Çevre (n.): termal silah
  • Çevre (n.): top veya tüfek tipi silah
  • Genel (v.): gaz vermek
  • Genel (v.): silah doğrultmak
  • Genel (v.): elde etmek için bütün gayretiyle çalışmak
  • Genel (v.): gaza basmak
  • Genel (v.): kurşun atmak
  • Genel (v.): başlanması gereken zamandan önce başlamak
  • Genel (v.): vurup devirmek
  • Genel (v.): gaz vermek
  • Genel (v.): çanına ot tıkamak için fırsat kollamak
  • Genel (v.): silah çekmek
  • Genel (v.): çok erken başlamak
  • Genel (v.): ateş etmek
  • Genel (v.): aramak
  • Genel (v.): avlamak
  • Genel (v.): tabanca çekmek
  • Genel (v.): birini ateşli silahla vurmak
  • Genel (v.): arabayı birdenbire tam gaz sürmek
  • Genel (v.): silahına davranmak
  • Genel (v.): ateş almak (silah)
  • Genel (v.): motoru birdenbire tam gazla çalıştırmak
  • Genel (v.): vurmak
  • Genel (v.): aceleci davranmak
  • Genel (v.): gazlamak
  • Genel (v.): üzerine silah doğrultmak
  • Genel (v.): üzerine silah doğrultmak
  • Genel (v.): silah bulundurmak
  • Genel (v.): silah bulundurmak
  • Genel (v.): havaya ateş etmek
  • Genel (v.): silahını doğrultmak
  • Genel (v.): silahını doğrultmak
  • Genel (v.): silahını çekmek
  • Genel (v.): silah doğrultmak
  • Genel (v.): silah taşımak
  • Genel (v.): silahını doğrultmak
  • Genel (v.): silah doldurmak
  • Genel (v.): silahı çekmek
  • Genel (v.): silah sıkmak
  • Genel (v.): silah taşımak
  • Genel (v.): silah ateşlemek
  • Genel (v.): birdenbire tam gaz çalıştırmak
  • Genel (v.): (arabayı) gazlamak
  • Genel (v.): 21 pare top atışı yapmak
  • Genel (v.): silahlı saldırıya uğramak
  • Genel (v.): radara yakalanmak
  • Genel (v.): radara yakalanmak
  • Genel (v.): birisine silah doğrultmak
  • Genel (v.): maganda kurşununa kurban gitmek
  • Genel (v.): maganda kurşununa kurban gitmek
  • Genel (v.): ateşli bir silahla öldürmek
  • Genel (v.): tabanca ile öldürmek
  • Genel (v.): birisine silah doğrultmak
  • Genel (v.): birisine nişan almak
  • Genel (v.): uçakta silah taşımak
  • Genel (v.): silah birden ateş almak
  • Genel (v.): cebinde silahla dolaşmak
  • Genel (v.): bir silahla yakalanmak
  • Genel (v.): birini silahla tehdit etmek
  • Genel (v.): birinin kafasına silah dayamak
  • Genel (v.): katilin üzerinde bir silah bulmak
  • Genel (v.): havaya ateş etmek
  • Genel (v.): silahını doldurmak
  • Genel (v.): silahını çıkarmak
  • Genel (v.): birinin kafasına tabanca dayamak
  • Genel (v.): birinin kafasına tabanca dayamak
  • Genel (v.): şarjörü boşaltmak
  • Genel (v.): şarjörü takmak
  • Genel (v.): silahı boşaltmak
  • Genel (v.): silahı şakağa dayamak
  • Genel (v.): silahı indirmek
  • Genel (n.): su tabancası
  • Genel (n.): tüfek namlusu
  • Genel (n.): püskürteç
  • Genel (n.): ruhsatlı silah
  • Genel (n.): mekanize silah
  • Genel (n.): pompa
  • Genel (n.): silahlı kimse
  • Genel (n.): makineli
  • Genel (n.): tabanca
  • Genel (n.): kerata
  • Genel (n.): ağır top
  • Genel (n.): çakmaklı
  • Genel (n.): hafif makineli tüfek
  • Genel (n.): silikon tabancası
  • Genel (n.): avcı
  • Genel (n.): açık delil
  • Genel (n.): silah odası
  • Genel (n.): mitralyöz
  • Genel (n.): silah kültürü
  • Genel (n.): flit
  • Genel (n.): ateşli silah
  • Genel (n.): tehlike işareti veya cenaze merasiminin bir parçası olarak bir dakikalık aralarla ateş eden top
  • Genel (n.): top ateşi
  • Genel (n.): silah rampası
  • Genel (n.): mantar tabancası
  • Genel (n.): top arabası
  • Genel (n.): ağır makineli tüfek
  • Genel (n.): tabanca kabzası
  • Genel (n.): çifte
  • Genel (n.): sten
  • Genel (n.): kruvazör
  • Genel (n.): tabanca
  • Genel (n.): mitralyöz
  • Genel (n.): ağız
  • Genel (n.): tüfek
  • Genel (n.): önemli kimse
  • Genel (n.): zıpkın
  • Genel (n.): anasının gözü
  • Genel (n.): ev yapımı silah
  • Genel (n.): tabanca
  • Genel (n.): ağır top
  • Genel (n.): sualtı tabancası
  • Genel (n.): kiralık tabanca
  • Genel (n.): tüfeklik
  • Genel (n.): silah
  • Genel (n.): namlu
  • Genel (n.): av köpeği
  • Genel (n.): sahra topu
  • Genel (n.): boya tabancası
  • Genel (n.): pistole
  • Genel (n.): makineli tabanca
  • Genel (n.): top platformu
  • Genel (n.): önemli kimse
  • Genel (n.): makineli tabanca
  • Genel (n.): top
  • Genel (n.): elektron tabancası
  • Genel (n.): pistole
  • Genel (n.): boya tabancası
  • Genel (n.): şok tabancası
  • Genel (n.): silah dükkanı
  • Genel (n.): uçaksavar
  • Genel (n.): fitilli tüfek
  • Genel (n.): eski toprak
  • Genel (n.): tüfekçi
  • Genel (n.): püskürtme aygıtı
  • Genel (n.): tabanca boyası
  • Genel (n.): püskürtme boya
  • Genel (n.): topçu savaşı
  • Genel (n.): silah ruhsatı
  • Genel (n.): ateşli silah ruhsatı
  • Genel (n.): kurusıkı tabanca
  • Genel (n.): oyuncak tabanca
  • Genel (n.): kalem tabanca
  • Genel (n.): silahlı şiddet
  • Genel (n.): ana silah
  • Genel (n.): ev yapımı tabanca
  • Genel (n.): zıpkın tüfeği
  • Genel (n.): namlu deliği
  • Genel (n.): namlu çeliği
  • Genel (n.): susturuculu silah
  • Genel (n.): cep silahı
  • Genel (n.): mantar tabancası
  • Genel (n.): mantar tabancası
  • Genel (n.): silahın üst tarafı
  • Genel (n.): kılıfında duran tabanca
  • Genel (n.): gerçek silah
  • Genel (n.): dokuz milimetrelik tabanca
  • Genel (n.): silahlı çatışma
  • Genel (n.): silahsız bölge
  • Genel (n.): silah taşıma
  • Genel (n.): silah taşıma
  • Genel (n.): silah dükkanı
  • Genel (n.): silah mağazası
  • Genel (n.): ışın tabancası
  • Genel (n.): katliam silahı
  • Genel (n.): mantar tabancası
  • Genel (n.): silah güvertesi
  • Genel (n.): silah ustası
  • Genel (n.): lazer silahı
  • Genel (n.): dolu tabanca
  • Genel (n.): dolu silah
  • Genel (n.): yaylı tüfek
  • Genel (n.): bayıltıcı tabanca
  • Genel (n.): bayıltıcı tabanca
  • Genel (n.): (kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca
  • Genel (n.): bayıltıcı tabanca
  • Genel (n.): (kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca
  • Genel (n.): bayıltıcı tabanca
  • Genel (n.): (kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca
  • Genel (n.): (kaçan hayvanların durdurulması için kullanılan) sakinleştirici tabanca
  • Genel (n.): altıpatlar
  • Genel (n.): alarm-uyarı silahı
  • Genel (n.): bir çeşit oyun tabancası
  • Genel (n.): üst seviyedeki kimse
  • Genel (n.): üst makamdaki kimse
  • Genel (adj.): vurulma tehdidi ile karşı karşıya
  • Genel (adj.): çekinen
  • Genel (adj.): güvenmeyen
  • Genel (adj.): tereddüt eden
  • Genel (adj.): silahtan korkan
  • Genel (adv.): vurulma mesafesinde
  • Genel (adv.): silah tehdidi altında
  • Deyimler (v.): başlama sinyalini beklemeden yarışa başlamak
  • Deyimler (v.): vaktinden önce harekete geçmek
  • Deyimler (v.): acele etmek
  • Deyimler (v.): açığını yakalamaya çalışmak
  • Deyimler (v.): açık delil aramak
  • Deyimler (v.): başlanması gereken zamandan önce başlamak
  • Deyimler (v.): birine baskı yaptırmak
  • Deyimler (v.): baskı altında olmak
  • Deyimler (v.): birini vurmak
  • Deyimler (v.): birini bir şey yapmaya zorlamak
  • Deyimler (v.): baskısı altında olmak
  • Deyimler (v.): başlanması gereken zamandan önce başlamak
  • Deyimler (v.): birini vurmak için aramak
  • Deyimler (v.): birini vurmak
  • Deyimler (v.): baskı altında olmak
  • Deyimler (v.): baskısı altında olmak
  • Deyimler (v.): çok aceleci olmak
  • Deyimler (v.): erken/hatalı çıkış yapmak
  • Deyimler (v.): erken/hatalı çıkış yapmak
  • Deyimler (v.): herkesten önce hamle yapmak
  • Deyimler (v.): intikam aramak
  • Deyimler (v.): kafasına silah dayamak
  • Deyimler (v.): kafasına silah dayamak
  • Deyimler (v.): silah zoruyla yaptırmak
  • Deyimler (v.): zayıf anını kollamak
  • Deyimler (v.): (başlanması gereken zamandan) önce harekete geçmek
  • Deyimler (v.): (başlanması gereken zamandan) önce harekete geçmek
  • Deyimler (n.): apaçık ortada olan delil
  • Deyimler (n.): açık/somut/kesin kanıt
  • Deyimler (n.): av köpeği
  • Deyimler (n.): ağır silah
  • Deyimler (n.): ciğeri beş para etmez
  • Deyimler (n.): kodaman
  • Deyimler (n.): önemli insan
  • Deyimler (n.): önemli kimse
  • Deyimler (n.): suçun işlendiğini gösteren delil
  • Deyimler (n.): (tartışmasız) kanıt
  • Deyimler (expr.): gazla
  • Deyimler (expr.): gaza bas
  • Deyimler (expr.): gazı kökle
  • Deyimler (expr.): gazı kökle
  • Deyimler (expr.): gazla
  • Deyimler (expr.): gaza bas
  • Deyimler (expr.): muhakkak
  • Deyimler (expr.): kurşun gibi hızlı
  • Deyimler (expr.): kurşun gibi hızlı
  • Deyimler (expr.): şüphesiz
  • Hukuk (v.): silah yöneltmek
  • Hukuk (v.): silah çekmek
  • Hukuk (v.): üzerinde silah bulundurmak
  • Hukuk (n.): somut/kesin delil
  • Denizcilik (n.): baştaki top
  • Denizcilik (n.): borda tirizi
  • Denizcilik (n.): filika küpeştesi
  • Denizcilik (n.): ileri mevzi topu
  • Denizcilik (n.): kabasorta
  • Denizcilik (n.): sualtında balık avlanmaya yarayan ucu çengelli mızrak
  • Denizcilik (n.): zıpkın
  • Tamirci (n.): namlu matkabı
  • Tamirci (n.): vidalı yağ pompası
  • Tamirci (n.): yağ tabancası
  • Tıbbi (n.): aşı tabancası
  • Tıbbi (n.): direnç tabancası
  • Tıbbi (n.): ilaç tabancası
  • Tıbbi (n.): kuru sıkı tabanca yaralanması
  • Tıbbi (n.): püskürtücü
  • Tıbbi (n.): püskürtücü tabanca
  • Askeri (v.): silahı uzaktaki bir nesneye doğrultmak
  • Askeri (v.): etkisiz hale getirmek
  • Askeri (v.): kabzaya asılmak
  • Askeri (n.): raylı top
  • Askeri (n.): sahra topu olmayıp sur üzerinde kullanılan top arabası ya da büyük silah
  • Askeri (n.): savaş gemisi topu
  • Askeri (n.): takip gemisi topu
  • Askeri (n.): gemi topu
  • Askeri (n.): taret
  • Askeri (n.): av tüfeği
  • Askeri (n.): av fişeği
  • Askeri (n.): ateş idaresi
  • Askeri (n.): ağır makineli tüfek
  • Askeri (n.): ateşe hazır olmayan top
  • Fizik (n.): nötron tabancası
  • Yerler (n.): teksas eyaletinde şehir
  • Argo (v.): çok erken başlamak (ticaret hayatına vb)
  • Argo (n.): beş para etmez kişi
  • Argo (n.): değersiz kişi
  • Argo (n.): gangsterin sevgilisi
  • Argo (n.): kiralık katil
  • Argo (n.): piç kurusu
  • Konuşma (n.): at silahını
  • Konuşma (expr.): silah kullanmayı bilen var mı?
  • Konuşma (expr.): silah dolu
  • Konuşma (expr.): silah kullanmasını bilmiyorum
  • Konuşma (expr.): silahla ne yapıyorsun?
  • Konuşma (expr.): tenime değen silahın soğuğu
  • Konuşma (expr.): tabanca dolu
  • Konuşma (expr.): tenime değen silahın soğuğu
  • Teknik (v.): silah ile ateş etmek
  • Teknik (n.): ayarlı ısı tabancası
  • Teknik (n.): alan salım tabancası
  • Teknik (n.): ağız basınç dalgası
  • Teknik (n.): ark tabancası
  • Teknik (n.): alan salım tabancalı geçirimli elektron mikroskobu
  • Teknik (n.): alan salım tabancalı taramalı elektron mikroskobu
  • Teknik (n.): anahtar yükleme birimi
  • Teknik (n.): basınç tabancası
  • Teknik (n.): basınçlı tabanca
  • Teknik (n.): bant tabancası
  • Teknik (n.): bazuka
  • Teknik (n.): bir makinenin hızlandırılması
  • Teknik (n.): boya tabancası
  • Teknik (n.): boya püskürtücüsü
  • Teknik (n.): çamur topu
  • Teknik (n.): çivi tabancası
  • Teknik (n.): çivi tabancası
  • Teknik (n.): çimento tabancası
  • Teknik (n.): derz dolgu tabancası
  • Teknik (n.): derz dolgu tabancası
  • Teknik (n.): diyot tabanca
  • Teknik (n.): düşük basınçlı tabanca
  • Teknik (n.): elektron püskürteci
  • Teknik (n.): elektron tabancası
  • Teknik (n.): enjeksiyon tabancası
  • Teknik (n.): emme ve kesme tabancası
  • Teknik (n.): epoksi tabancası
  • Teknik (n.): elle basmalı gres tabancası
  • Teknik (n.): elektron topu merkezlemesi
  • Teknik (n.): elektrostatik flok püskürtme tabancası
  • Teknik (n.): elektrostatik flok püskürten tabanca
  • Teknik (n.): elle basmalı gres pompası
  • Teknik (n.): elektrostatik boya püskürtme tabancası
  • Teknik (n.): elektron püskerteci
  • Teknik (n.): elektrostatik püskürtme tabancası
  • Teknik (n.): flaş lambası
  • Teknik (n.): flaş tabancası
  • Teknik (n.): genellikle elde taşınır radar cihazı
  • Teknik (n.): gres tabancası memesi
  • Teknik (n.): gres tabancası
  • Teknik (n.): hafif makineli tüfek
  • Teknik (n.): gres tabancası
  • Teknik (n.): gres pompası
  • Teknik (n.): hava püskürtme aygıtı
  • Teknik (n.): hava tabancası
  • Teknik (n.): hava tabancası
  • Teknik (n.): havalı tabanca
  • Teknik (n.): hava tüfeği
  • Teknik (n.): havalı çivi tabancası
  • Teknik (n.): havalı çivi çakma tabancası
  • Teknik (n.): hava tabancası perçini
  • Teknik (n.): hava topu
  • Teknik (n.): ısıl yükün tabancası
  • Teknik (n.): iki makaralı palanga
  • Teknik (n.): ısı tabancası
  • Teknik (n.): ışıklı kalem
  • Teknik (n.): kil topu
  • Teknik (n.): kaynak tabancası
  • Teknik (n.): kılçık tabancası
  • Teknik (n.): keski tabancası
  • Teknik (n.): katıyağ tabancası
  • Teknik (n.): kompresör tabancası
  • Teknik (n.): kurutma tabancası
  • Teknik (n.): lastik şişirme tabancası
  • Teknik (n.): manivelalı yağ tabancası
  • Teknik (n.): manivelalı gres pompası
  • Teknik (n.): manivele basmalı gres pompası
  • Teknik (n.): lehim tabancası
  • Teknik (n.): manivela basmalı yağ tabancası
  • Teknik (n.): makineli tüfek
  • Teknik (n.): manivela basmalı gres pompası
  • Teknik (n.): makineli tüfek
  • Teknik (n.): meto makinesi
  • Teknik (n.): meto makinesi
  • Teknik (n.): perçin tabancası
  • Teknik (n.): perçin çekici
  • Teknik (n.): plazma tabancası
  • Teknik (n.): perçin tabancası
  • Teknik (n.): saçma ile hasarlanma
  • Teknik (n.): püskürtme tabancası
  • Teknik (n.): robot tabancayla onarım dizgesi
  • Teknik (n.): radar cihazı
  • Teknik (n.): püskürtme tabancası
  • Teknik (n.): robot tabancayla onarım
  • Teknik (n.): pülverizatör tabancası
  • Teknik (n.): sıcak katot topu
  • Teknik (n.): silikon tabancası
  • Teknik (n.): silikon tabancası
  • Teknik (n.): sıcak eksiuç topu
  • Teknik (n.): sıcak katot tabancası
  • Teknik (n.): sıcak katot topu
  • Teknik (n.): sıcak katot tabancası
  • Teknik (n.): sıcak eksiuç topu
  • Teknik (n.): soğuk alan salımı tabancası
  • Teknik (n.): sıcak hava tabancası
  • Teknik (n.): sten makineli tüfek
  • Teknik (n.): tabanca uygulamalı macun
  • Teknik (n.): taret topu
  • Teknik (n.): tel sarma tabancası
  • Teknik (n.): tek elektron toplu lamba
  • Teknik (n.): tıkama topu
  • Teknik (n.): tomson hafif makinalı tüfeği
  • Teknik (n.): tabanca merceği
  • Teknik (n.): tabancalı onarım
  • Teknik (n.): tel sarma tabancası
  • Teknik (n.): tabanca tipi yağ yakıcı
  • Teknik (n.): tunç yatak
  • Teknik (n.): üç elektron toplu lamba
  • Teknik (n.): yağ spreyi
  • Teknik (n.): yan levhası
  • Teknik (n.): yağlama tabancası
  • Teknik (n.): yağ tabancası
  • Teknik (n.): yarı otmatik makineli tüfek
  • Teknik (n.): yağ tabancası
  • Teknik (n.): yağlayıcı
  • Teknik (n.): yüksek basınçlı tabanca
  • Teknik (n.): zamk tabancası
  • Teknik (n.): zımba tabancası
  • Tekstil (n.): kılçık tabancası

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.