Gum's Ne Demek - İngilizce Sözlük

Gum's

"gum's" teriminin Türkçe anlamları:

  • Havacılık (n.): zengin kauçukla bileşik
  • Tarım (n.): tahıldaki ekin pası
  • Anatomi (n.): damak dokusu
  • Anatomi (n.): dişeti
  • Arıcılık (n.): arı sakızı
  • Arıcılık (n.): sakız
  • Arıcılık (n.): propolis
  • Otomotiv (n.): kuşingam
  • Otomotiv (n.): kuşingam
  • Otomotiv (n.): lastik tabanı
  • Otomotiv (n.): oksitlenmiş yakıt artıkları
  • Otomotiv (n.): tepe lambası
  • Otomotiv (n.): taban kauçuğu
  • Otomotiv (n.): yakıt artığı
  • Botanik (n.): avustralya'da yetişen bir tür okaliptüs ağacı
  • Botanik (n.): amerikan sığla ağacı
  • Botanik (n.): tazmanya'ya özgü kırmızı okaliptüs ağacı
  • Botanik (n.): tazmanya'ya özgü kırmızı okaliptüs ağacı
  • Botanik (n.): avustralya'nın güneybatısında görülen büyük ve yaygın bir ağaç
  • Botanik (n.): avustralya okaliptüs ağacı cinsinin türlerine verilen ad
  • Botanik (n.): amerikan sığla ağacı
  • Botanik (n.): etli yaprakları, mantarımsı dalları ve sert kerestesi olan bir tür kuzey amerika ağacı
  • Botanik (n.): kuzey amerika'nın bataklıklarında yetişen, yumuşak ve kolay işlenen kereste veren bir ağaç
  • Botanik (n.): kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, ilkbahar sonlarında parlak renkli küçük yaprakları çıkan bir ağaç
  • Botanik (n.): kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, ilkbahar sonlarında parlak renkli küçük yaprakları çıkan bir ağaç
  • Botanik (n.): ekşi sakız ağaçlarını içeren bir çift çenekli ağaç familyası
  • Botanik (n.): günlük yağı
  • Botanik (n.): buhur
  • Botanik (n.): günlük yağı
  • Botanik (n.): buhur
  • Botanik (n.): kuzey amerika'nın bataklıklarında yetişen, yumuşak ve kolay işlenen kereste veren bir ağaç
  • Botanik (n.): tuno ağacının reçineli sakızı
  • Botanik (n.): amerikan sığla ağacı
  • Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen parlak yeşil yaprakları, yuvarlak dikenli kahverengi meyveleri ve sert kerestesi olan bir ağaç
  • Botanik (n.): sert koyu pembemsi veya açık kahverengi kerestesi olan ile uzun boylu bir kereste ağacı
  • Botanik (n.): gövdesinin alt kısmı kalın gri ağaç kabuğu ile kaplı uzun boylu bir avustralya ağacı
  • Botanik (n.): akaroit reçinesi
  • Botanik (n.): akaroit reçinesi
  • Botanik (n.): arap zamkı
  • Botanik (n.): kengel sakızı
  • Botanik (n.): mür
  • Botanik (n.): mürrüsafı
  • Botanik (n.): okaliptüs
  • Botanik (n.): amerika sığla ağacı
  • Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen dikenli yuvarlak meyveleri ve kokulu özsuyu olan akaramber cinsi bir ağaç
  • Botanik (n.): amerika sığla ağacı
  • Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen dikenli yuvarlak meyveleri ve kokulu özsuyu olan akaramber cinsi bir ağaç
  • Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen dikenli yuvarlak meyveleri ve kokulu özsuyu olan akaramber cinsi bir ağaç
  • Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen dikenli yuvarlak meyveleri ve kokulu özsuyu olan akaramber cinsi bir ağaç
  • Botanik (n.): reçine
  • Botanik (n.): yağ reçinesi
  • Botanik (n.): kalp şeklinde yaprakları ve konik meyveleri olan bir avustralya süs ağacı
  • Botanik (n.): hint kino ağacının ilaç, bronzlaşma vs. için kullanılan kırmızımsı ya da siyah reçinesi
  • Botanik (n.): bazı avustralya akasya ağaçlarından elde edilen sakız
  • Botanik (n.): doğu avustralya'ya özgü bir okaliptüs ağacı
  • Botanik (n.): elemi reçinesi
  • Botanik (n.): pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı
  • İngiliz Argosu (expr.): hadi be!
  • İngiliz Argosu (expr.): had ya!
  • İngiliz Argosu (expr.): hadi be!
  • İngiliz Argosu (expr.): hadi canım!
  • İngiliz Argosu (expr.): yapma be!
  • İngiliz Argosu (expr.): vay anasını!
  • Kimya (n.): kırmızı akaroit reçinesi
  • Kimya (n.): belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ
  • Kimya (n.): belirli çam ağaçlarının buhar ile damıtılması ile elde edilen uçucu yağ
  • Kimya (n.): çeşitli iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kıvamlı ve yağlı bir reçine
  • Kimya (n.): terebentin reçinesi
  • Kimya (n.): amonyak
  • Kimya (n.): arap zamkı esaslı yapıştırıcı
  • Kimya (n.): benzoin
  • Kimya (n.): benzoin
  • Kimya (n.): dekstrin
  • Kimya (n.): ester zamk
  • Kimya (n.): jelatin ve arap zamkı polimer karışımları
  • Kimya (n.): güneybatı asya'da yetişen dorema ammoniacum bitkisinin aromatik reçinesi
  • Yaygın Kullanım (n.): dişeti
  • Yaygın Kullanım (n.): sakız
  • Yaygın Kullanım (n.): sakız
  • Yaygın Kullanım (n.): ciklet
  • Yaygın Kullanım (n.): (göz) çapak
  • Yaygın Kullanım (n.): göz çapağı
  • Yaygın Kullanım (n.): (gözde) çapak
  • İnşaat (n.): reçine
  • Diş Hekimliği (n.): üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı
  • Diş Hekimliği (n.): dişeti cerrahisi
  • Diş Hekimliği (n.): dişeti tedavisi
  • Diş Hekimliği (n.): diş eti çekilmesi
  • Diş Hekimliği (n.): dişeti
  • Diş Hekimliği (n.): dişeti tahrişi
  • Diş Hekimliği (n.): dişeti ameliyatı
  • Diş Hekimliği (n.): diş eti çekilmesi
  • Gıda Mühendisliği (n.): akasya zamkı
  • Gıda Mühendisliği (n.): arap zamkı
  • Gıda Mühendisliği (n.): ciklet
  • Gıda Mühendisliği (n.): gam
  • Gıda Mühendisliği (n.): gam arabik
  • Gıda Mühendisliği (n.): keçiboynuzu gamı
  • Gıda Mühendisliği (n.): keçiboynuzu zamkı
  • Gıda Mühendisliği (n.): ksantan sakızı
  • Gıda Mühendisliği (n.): sakız
  • Gıda Mühendisliği (n.): sakız mayası
  • Gıda Mühendisliği (n.): sakız
  • Gıda Mühendisliği (n.): şeker sakızı
  • Gıda Mühendisliği (n.): tutkal
  • Gıda Mühendisliği (n.): zamk
  • Ormancılık (n.): avustralya'da yetişen bir tür okaliptüs ağacının kerestesi
  • Ormancılık (n.): okaliptüs ağacının kerestesi
  • Ormancılık (n.): okaliptüs ağacından elde edilen sakız
  • Ormancılık (n.): okaliptüs ağacı
  • Gastronomi (n.): akasya zamkı
  • Gastronomi (n.): arap zamkı
  • Gastronomi (n.): arapzamkı
  • Gastronomi (n.): arapzamkı
  • Gastronomi (n.): ciklet
  • Gastronomi (n.): macun
  • Gastronomi (n.): sakızlı muhallebi
  • Genel (v.): zamk sürmek
  • Genel (v.): pıhtılaşmak
  • Genel (v.): yapışkan olmak
  • Genel (v.): bozmak
  • Genel (v.): zamklamak
  • Genel (v.): zor bir durumda olmak
  • Genel (v.): yapıştırmak
  • Genel (v.): sakız çiğnemek
  • Genel (v.): işini bozmak
  • Genel (v.): zamkla yapıştırmak
  • Genel (v.): derste sakız çiğnemek
  • Genel (n.): akasya sakızı
  • Genel (n.): okaliptüs
  • Genel (n.): damla sakızı
  • Genel (n.): lastik
  • Genel (n.): sıtmaağacı
  • Genel (n.): sığla balsamı
  • Genel (n.): bazı akasya ağaçlarından elde edilen zamk
  • Genel (n.): amerikansığlası
  • Genel (n.): geven
  • Genel (n.): kitre
  • Genel (n.): zamk reçine karışımı
  • Genel (n.): akındırık
  • Genel (n.): damla sakız
  • Genel (n.): kauçuk
  • Genel (n.): doğal sakız reçinesi
  • Genel (n.): lastik
  • Genel (n.): akasya zamkı
  • Genel (n.): reçineli ağaç (çamdan başka herhangi bir)
  • Genel (n.): reçine (çam reçinesinden başka herhangi bir)
  • Genel (n.): çapak
  • Genel (n.): akasya sakızı
  • Genel (n.): ağaçlardan elde edilen zamk ve reçine karışımı
  • Genel (n.): yapıştırıcı
  • Genel (n.): zamk ağacı
  • Genel (n.): sakız
  • Genel (n.): zamk
  • Genel (n.): balonlu sakız
  • Genel (n.): sütleğen
  • Genel (n.): ciklet
  • Genel (n.): balonlu ciklet
  • Genel (n.): pabuç kadar ciklet
  • Genel (n.): siyam baklası zamkı
  • Genel (n.): guar zamkı
  • Genel (n.): sakız mayası
  • Genel (n.): sakız şirketi
  • Genel (n.): reçine sakızı
  • Genel (n.): ciklet
  • Genel (n.): nikotin sakızı
  • Genel (n.): çiklet
  • Genel (n.): çiklet
  • Genel (n.): damla sakızlı türk kahvesi
  • Genel (n.): şişe sakız
  • Genel (n.): şişe şeklinde sakız kutusu
  • Genel (n.): ta-ra sakızı
  • Deyimler (v.): bir şeyi berbat etmek
  • Deyimler (v.): bir şeyi işlevsiz/çalışamaz hale getirmek
  • Deyimler (v.): bir şeyi berbat etmek
  • Deyimler (v.): bir şeyi işlevsiz/çalışamaz hale getirmek
  • Deyimler (v.): içine etmek
  • Deyimler (v.): iki/ birçok işi aynı anda yapabilmek
  • Deyimler (v.): içine etmek
  • Deyimler (v.): işleri sekteye uğratmak
  • Deyimler (v.): makinelerin çalışmasını aksatmak
  • Deyimler (v.): şapa oturmak
  • Deyimler (v.): şansı kaçırmak
  • Deyimler (v.): tekerine çomak sokmak
  • Deyimler (v.): tekerine çomak sokmak
  • Deyimler (expr.): darda
  • Deyimler (expr.): çetrefilli
  • Deyimler (expr.): güç durumda
  • Deyimler (expr.): kötü durumda
  • Deyimler (expr.): sıkışmış vaziyette
  • Deyimler (expr.): sıkıntıda
  • Tıbbi (n.): strofulus
  • Tıbbi (n.): diş döküntüsü
  • Tıbbi (n.): erken bebeklik döneminde yüz, boyun ve kollarda kırmızı sivilceli bir döküntü hastalığı
  • Tıbbi (n.): japon zamkı
  • Tıbbi (n.): oral sakız
  • Tıbbi (n.): sakız
  • Tıbbi (n.): tıbbi sakız
  • Patoloji (n.): strofulus
  • Patoloji (n.): çocuklarda görülen bir tür alerjik deri hastalığı
  • Eczacılık (n.): özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi
  • Eczacılık (n.): özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi
  • İfadeler (v.): sakız gibi yapışmak
  • İfadeler (v.): yapışmak
  • Argo (expr.): kahretsin
  • Teknik (n.): akasya sakızı
  • Teknik (n.): arapzamkı
  • Teknik (n.): ardıç reçinesi
  • Teknik (n.): akasya sakızı
  • Teknik (n.): amonyak zamkı
  • Teknik (n.): arap zamkı
  • Teknik (n.): arapzamkı
  • Teknik (n.): ardıç sakızı
  • Teknik (n.): balonlu ciklet
  • Teknik (n.): baskı kıvamlaştırıcısı
  • Teknik (n.): dekstrin
  • Teknik (n.): giriş supaplarında oluşan yapışkan artıklar
  • Teknik (n.): ipek zamkı
  • Teknik (n.): ingiliz zamkı
  • Teknik (n.): karaya zamkı
  • Teknik (n.): kauçuk
  • Teknik (n.): keçi boynuzu zamkı
  • Teknik (n.): kauçuk reçinesi
  • Teknik (n.): keçi boynuzu zamkı
  • Teknik (n.): kitre
  • Teknik (n.): kauçuk
  • Teknik (n.): keçi boynuzu zamkı
  • Teknik (n.): mastika
  • Teknik (n.): maça sakızı
  • Teknik (n.): okaliptüs
  • Teknik (n.): sakız mikseri
  • Teknik (n.): sakız mayası
  • Teknik (n.): senegal zamkı
  • Teknik (n.): serisin
  • Teknik (n.): sulu arap zamkı
  • Teknik (n.): tutkal
  • Teknik (n.): zamk
  • Teknik (n.): hindistan'da üretilen renkli ve kalitesiz bir arap zamkı
  • Tekstil (n.): baskı kıvamlaştmcısı
  • Tekstil (n.): baskı kıvamlaştırıcısı
  • Tekstil (n.): ingiliz zamkı
  • Tekstil (n.): kestere
  • Tekstil (n.): kitre
  • Tütün (n.): bir nevi yapıştırıcı
  • Ticaret / Ekonomik (n.): gum-yöntemi
  • Veterinerlik (n.): selüloz gum

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.