Form- Ne Demek - İngilizce Sözlük

Form-

"form-" teriminin Türkçe anlamları:

  • Günlük Konuşma Dili (v.): kendi medeniyetini oluşturmak
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): bir şekilde
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): hiçbir surette
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): o veya bu şekilde
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): usulüne göre
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): usulüne uygun
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): uygunsuz davranmış
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): antipatik
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): kaba
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): sevimsiz bir davranış sergilemiş
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): münasebetsizlik yapmış
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): formunda değil
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): formu düşük
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): kötü durumda
  • Yaygın Kullanım (v.): biçimlendirmek
  • Yaygın Kullanım (v.): şekillendirmek
  • Yaygın Kullanım (v.): oluşturmak
  • Yaygın Kullanım (n.): biçim
  • Yaygın Kullanım (n.): şekil
  • Yaygın Kullanım (n.): form
  • Genel (v.): şeklini değiştirmek
  • Genel (v.): şeklini değiştirmek
  • Genel (v.): değerlendirmek
  • Genel (v.): alışkanlık edinmek
  • Genel (v.): kümeleşmek
  • Genel (v.): huy edinmek
  • Genel (v.): gruplanmak
  • Genel (v.): cephe almak
  • Genel (v.): sıraya girmek
  • Genel (v.): yapmak
  • Genel (v.): düzgün şekle girmek
  • Genel (v.): hükümeti kurmak
  • Genel (v.): kaymak tutmak
  • Genel (v.): yumurmak
  • Genel (v.): toplumlaşmak
  • Genel (v.): nasırlaşmak
  • Genel (v.): grup olmak
  • Genel (v.): geliştirmek
  • Genel (v.): türetmek
  • Genel (v.): oluşmak
  • Genel (v.): sendikalaşmak
  • Genel (v.): gruplaşmak
  • Genel (v.): bütünlük oluşturmak
  • Genel (v.): adet edinmek
  • Genel (v.): kalıplaşmak
  • Genel (v.): şekil almak
  • Genel (v.): kaymak bağlamak
  • Genel (v.): şekil almak
  • Genel (v.): hükümet kurmak
  • Genel (v.): suretine girmek
  • Genel (v.): tek sıra olmak
  • Genel (v.): formda olmak
  • Genel (v.): alışkanlık yapmak
  • Genel (v.): istihale etmek
  • Genel (v.): kendisinden beklenildiği gibi davranmak
  • Genel (v.): şekillendirmek
  • Genel (v.): birbiri ardınca sıralanmak
  • Genel (v.): biçimlendirmek
  • Genel (v.): boğumlanmak
  • Genel (v.): halka olmak
  • Genel (v.): kurmak
  • Genel (v.): şekil vermek
  • Genel (v.): bütün oluşturmak
  • Genel (v.): itiyat etmek
  • Genel (v.): düzenlemek
  • Genel (v.): şekillenmek
  • Genel (v.): bloklaşmak
  • Genel (v.): kabine kurmak
  • Genel (v.): helezonlaşmak
  • Genel (v.): çıkmak
  • Genel (v.): fikir edinmek
  • Genel (v.): biçim almak
  • Genel (v.): tertip etmek
  • Genel (v.): kabuklanmak
  • Genel (v.): şekil vermek
  • Genel (v.): teşkil etmek
  • Genel (v.): kabuk bağlamak
  • Genel (v.): kabuk bağlamak
  • Genel (v.): gelmek
  • Genel (v.): sıra olmak
  • Genel (v.): fikir edinmek
  • Genel (v.): edinmek
  • Genel (v.): formda kalmak
  • Genel (v.): şekil vermek
  • Genel (v.): hizaya gelmek
  • Genel (v.): bir fikir edinmek
  • Genel (v.): form doldurmak
  • Genel (v.): yazılı olarak başvurmak
  • Genel (v.): zemin oluşturmak
  • Genel (v.): kaynak teşkil etmek
  • Genel (v.): kaynak teşkil etmek
  • Genel (v.): çerçeve çizmek
  • Genel (v.): dernek kurmak
  • Genel (v.): dayanak teşkil etmek
  • Genel (v.): davranış oluşturmak
  • Genel (v.): dayanak teşkil etmek
  • Genel (v.): çerçeve oluşturmak
  • Genel (v.): sözleşme yapmak
  • Genel (v.): etkileşim kurmak
  • Genel (v.): suç örgütü kurmak
  • Genel (v.): heyet oluşturmak
  • Genel (v.): zemin oluşturmak
  • Genel (v.): zemin hazırlamak
  • Genel (v.): temel oluşturmak
  • Genel (v.): yöntem oluşturmak
  • Genel (v.): cümle oluşturmak
  • Genel (v.): şebeke kurmak
  • Genel (v.): zemin yaratmak
  • Genel (v.): işbirliği geliştirmek
  • Genel (v.): fikir belirtmek
  • Genel (v.): işbirliği oluşturmak
  • Genel (v.): şirket açmak
  • Genel (v.): yeterli kanıt olmaksızın görüş /fikir oluşturmak
  • Genel (v.): form vermek
  • Genel (v.): dayanak sağlamak
  • Genel (v.): dayanak oluşturmak
  • Genel (v.): dayanak teşkil etmek
  • Genel (v.): dayanak olmak
  • Genel (v.): koalisyon yapmak
  • Genel (v.): ağ oluşturmak
  • Genel (v.): komite kurmak
  • Genel (v.): kurul oluşturmak
  • Genel (v.): komite oluşturmak
  • Genel (v.): reçetelemek
  • Genel (v.): vücuda gelmek
  • Genel (v.): parti kurmak
  • Genel (v.): tarz oluşturmak
  • Genel (v.): meclis açmak
  • Genel (v.): devlet kurmak
  • Genel (v.): meclis kurmak
  • Genel (v.): rapor haline getirmek
  • Genel (v.): rapor haline getirmek
  • Genel (v.): politika oluşturmak
  • Genel (v.): ittifak yapmak
  • Genel (v.): bütünlük arz etmek
  • Genel (v.): grup kurmak
  • Genel (v.): sistem oluşturmak
  • Genel (v.): belkemiğini oluşturmak
  • Genel (v.): olmak
  • Genel (v.): düzenlenmek
  • Genel (v.): biçim vermek
  • Genel (v.): yeni bir biçime sokmak
  • Genel (v.): yeniden sıraya dizmek
  • Genel (v.): yeniden biçimlendirmek
  • Genel (v.): tekrar kurmak
  • Genel (v.): yeniden kurmak
  • Genel (v.): formül geliştirmek
  • Genel (v.): platform oluşturmak
  • Genel (v.): baz teşkil etmek
  • Genel (v.): son halini almak
  • Genel (v.): baz oluşturmak
  • Genel (v.): şeklinde tecelli etmek
  • Genel (v.): şeklinde tecelli etmek
  • Genel (v.): kanaat uyandırmak
  • Genel (v.): peşin hüküm vermek
  • Genel (v.): bütünü oluşturmak
  • Genel (v.): kısmını oluşturmak
  • Genel (v.): karara varmak
  • Genel (v.): esas oluşturmak
  • Genel (v.): esas olmak
  • Genel (v.): bir parçasını oluşturmak
  • Genel (v.): bir kısmını oluşturmak
  • Genel (v.): bir bütün teşkil etmek
  • Genel (v.): cümle kurmak
  • Genel (v.): formdan düşmek
  • Genel (v.): başvuru formu doldurmak
  • Genel (v.): arama ekibi oluşturmak
  • Genel (v.): bir talep formu doldurmak
  • Genel (v.): açı oluşturmak
  • Genel (v.): -den oluşmak/meydana gelmek
  • Genel (v.): nihai şeklini vermek
  • Genel (v.): örüntü oluşturmak
  • Genel (v.): ekip oluşturmak
  • Genel (v.): takım oluşturmak
  • Genel (v.): voltranı oluşturmak
  • Genel (v.): insanlarla iyi ilişkiler kurmak
  • Genel (v.): izlenim edinmek/oluşturmak
  • Genel (v.): şekline/biçimine bürünmek
  • Genel (v.): şeklini/biçimini almak
  • Genel (v.): kanaat oluşturmak
  • Genel (v.): bir form doldurmak
  • Genel (v.): dostluk kurmak
  • Genel (v.): şeklini almak
  • Genel (v.): son halini vermek
  • Genel (v.): son şeklini vermek
  • Genel (v.): son haline getirmek
  • Genel (v.): ittifak kurmak
  • Genel (v.): yataklamak
  • Genel (v.): hayalinde canlandırmak
  • Genel (v.): taslak oluşturmak
  • Genel (v.): sınır oluşturmak
  • Genel (v.): organize olmak
  • Genel (v.): kamuoyu oluşturmak
  • Genel (v.): kamuoyu yaratmak
  • Genel (v.): sınır koymak
  • Genel (v.): sınır belirlemek
  • Genel (n.): soru formu
  • Genel (n.): sıra
  • Genel (n.): gövde
  • Genel (n.): cisim
  • Genel (n.): beden
  • Genel (n.): vize başvuru formu
  • Genel (n.): arazi etüdü
  • Genel (n.): bilgi formu
  • Genel (n.): kesim
  • Genel (n.): sınıf (okullarda)
  • Genel (n.): tarz
  • Genel (n.): doldurulmak üzere hazırlanmış basılı belge
  • Genel (n.): cetvel
  • Genel (n.): basılı kağıt
  • Genel (n.): görgü kuralları
  • Genel (n.): teamül
  • Genel (n.): sınıf
  • Genel (n.): istihale
  • Genel (n.): sınıf öğretmeni
  • Genel (n.): yaşam biçimi
  • Genel (n.): çelim
  • Genel (n.): yazılı şekil
  • Genel (n.): müzikal form
  • Genel (n.): lisans formu
  • Genel (n.): zarafet
  • Genel (n.): kalıp
  • Genel (n.): cins
  • Genel (n.): etiket
  • Genel (n.): müracaat fişi
  • Genel (n.): yöntem
  • Genel (n.): çetele usûlü
  • Genel (n.): fiş
  • Genel (n.): karakter
  • Genel (n.): alındı formu
  • Genel (n.): sınıf öğretmeni
  • Genel (n.): yoklama fişi
  • Genel (n.): forma
  • Genel (n.): değerlendirme formu
  • Genel (n.): fiyat talep formu
  • Genel (n.): model
  • Genel (n.): sivrilik
  • Genel (n.): usul
  • Genel (n.): bir yeminin belirlenmiş biçimi
  • Genel (n.): koltuk biçimi
  • Genel (n.): suret
  • Genel (n.): yaprak şekli
  • Genel (n.): hal
  • Genel (n.): vücut
  • Genel (n.): müracaat formu
  • Genel (n.): lisans formu
  • Genel (n.): muşaraka
  • Genel (n.): lineer form
  • Genel (n.): sipariş formu
  • Genel (n.): sınıf öğretmeni
  • Genel (n.): gelenek
  • Genel (n.): mülkiyet biçimi
  • Genel (n.): davranış
  • Genel (n.): özgeçmiş formu
  • Genel (n.): öncül norm
  • Genel (n.): tavır
  • Genel (n.): başvuru formu
  • Genel (n.): sözleşmelerin şekli
  • Genel (n.): yapı
  • Genel (n.): talep formu
  • Genel (n.): edebi biçim
  • Genel (n.): temel
  • Genel (n.): kondisyon
  • Genel (n.): anket formu
  • Genel (n.): genel hukuki devir formu
  • Genel (n.): biçim
  • Genel (n.): şekil noksanlığı
  • Genel (n.): şekil
  • Genel (n.): kayıt formu
  • Genel (n.): sevk formu
  • Genel (n.): başvuru belgesi
  • Genel (n.): fransızca formu
  • Genel (n.): form
  • Genel (n.): biçim psikolojisi
  • Genel (n.): bildirim formu
  • Genel (n.): bildirim formu
  • Genel (n.): sentetik form
  • Genel (n.): ziyaretçi talep formu
  • Genel (n.): iletişim formu
  • Genel (n.): kimyasal form
  • Genel (n.): hazır kalıp
  • Genel (n.): pano kalıp
  • Genel (n.): kaset döşeme kalıbı
  • Genel (n.): veli izin formu
  • Genel (n.): sözleşme formu
  • Genel (n.): anlaşma formu
  • Genel (n.): ikinci form
  • Genel (n.): teklif formu
  • Genel (n.): özgün form
  • Genel (n.): nihai şekil
  • Genel (n.): hazır mektup
  • Genel (n.): görünüş
  • Genel (n.): tür
  • Genel (n.): çeşit
  • Genel (n.): adab-ı muaşeret
  • Genel (n.): uzun rapor
  • Genel (n.): serbest biçimli kabuk
  • Genel (n.): fitre
  • Genel (n.): sadaka-i fıtır
  • Genel (n.): fııtır sadakası
  • Genel (n.): dijital form
  • Genel (n.): ikilenik ifade
  • Genel (n.): teklif mektubu
  • Genel (n.): karesel ifade
  • Genel (n.): arıza bildirim formu
  • Genel (n.): arıza bildirim formu
  • Genel (n.): organizasyon şekli
  • Genel (n.): örgütlenme biçimi
  • Genel (n.): şekil farklılığı
  • Genel (n.): biçim farklılığı
  • Genel (n.): yasal form
  • Genel (n.): hitap etme biçimi
  • Genel (n.): hitap biçimi
  • Genel (n.): tehditkar olmayan biçim
  • Genel (n.): ilişikteki form
  • Genel (n.): ekteki form
  • Genel (n.): talep formu
  • Genel (n.): yemin metni
  • Genel (n.): yardım talep formu
  • Genel (n.): formu imzalayan yetkilinin ismi
  • Genel (n.): insan türünün en alt formu
  • Genel (n.): soru-cevap formu
  • Genel (n.): uygunsuz/uygun olmayan (davranış)
  • Genel (n.): münasebetsizlik
  • Genel (n.): hitap terimi
  • Genel (n.): hitap şekli
  • Genel (n.): şekil şartı
  • Genel (n.): içimizdeki biçim
  • Genel (n.): evlat edinme formu
  • Genel (n.): gümrük formu
  • Genel (n.): zeki yaşam formu
  • Genel (n.): ara form
  • Genel (n.): soru formu
  • Genel (n.): sınıf öğretmeni
  • Genel (n.): uzaylı yaşam biçimi
  • Genel (n.): somut/maddi hal
  • Genel (n.): rıza formu
  • Genel (n.): onay formu
  • Genel (n.): müşteri̇ si̇pari̇ş formu
  • Genel (n.): ayrılma talep formu
  • Genel (n.): aşı formu
  • Genel (n.): hesap kapama formu
  • Genel (adj.): keyfi yerinde
  • Genel (adj.): formda
  • Genel (adj.): formsuz
  • Genel (adj.): formunda değil
  • Genel (adj.): formsuz
  • Genel (adj.): biçimsiz
  • Genel (adj.): keyfi yerinde değil
  • Genel (adj.): toz
  • Genel (adj.): ...'nın ilk örneği/biçimi
  • Genel (adj.): muhaffef
  • Genel (adj.): çift şekilli
  • Genel (adj.): çift gövdeli
  • Genel (adv.): formunda
  • Genel (adv.): usulü dairesinde
  • Genel (adv.): formalite icabı
  • Genel (adv.): hiçbir şekilde
  • Genel (adv.): formda
  • Genel (adv.): kanuni formaliteye göre
  • Genel (adv.): alelusul
  • Genel (adv.): şeklen
  • Genel (adv.): adet yerini bulsun diye
  • Genel (adv.): adet yerini bulsun diye
  • Genel (adv.): iyi halde
  • Genel (adv.): kapalı yapıda/formda
  • Genel (adv.): en katı haliyle
  • Genel (adv.): en katı haliyle
  • Genel (adv.): en katı şekliyle
  • Genel (adv.): en katı şekliyle
  • Genel (adv.): en basit sekliyle
  • Genel (prep.): formunda
  • Genel (prep.): şeklinde
  • Deyimler (v.): akılda canlandırmak
  • Deyimler (v.): formunun zirvesinde olmak
  • Deyimler (v.): şekillendirmek
  • Deyimler (v.): tahayyül etmek
  • Deyimler (v.): tahmin etmek
  • Deyimler (v.): formuna dönmek
  • Deyimler (v.): formunu geri kazanmak
  • Deyimler (v.): yüksek standardına geri dönmek
  • Deyimler (v.): tekrar eski ihtişamına dönmek
  • Deyimler (v.): eski üstün başarısını geri kazanmak
  • Deyimler (v.): beklendiği gibi gitmek
  • Deyimler (v.): beklendiği şekilde ilerlemek
  • Deyimler (v.): beklendiği şekilde hareket etmek
  • Deyimler (v.): beklendiği gibi davranmak
  • Deyimler (v.): kendinden beklendiği gibi davranmak/hareket etmek
  • Deyimler (v.): kendinden bekleneni yapmak
  • Deyimler (v.): şaşırtmamak
  • Deyimler (v.): her zamanki gibi olmak
  • Deyimler (n.): hayran olunan kişi
  • Deyimler (n.): hayran olunası kişi
  • Deyimler (n.): çok beğenilen kişi
  • Deyimler (n.): güzellik abidesi
  • Deyimler (n.): uygunsuz davranış
  • Deyimler (n.): antipatik hareket
  • Deyimler (n.): kaba davranış
  • Deyimler (n.): sevimsiz hareket
  • Deyimler (n.): münasebetsizlik
  • Deyimler (n.): formuna dönme
  • Deyimler (n.): formunu geri kazanma
  • Deyimler (n.): yüksek standardına geri dönme
  • Deyimler (n.): tekrar eski ihtişamına dönme
  • Deyimler (n.): eski üstün başarısını geri kazanma
  • Deyimler (expr.): beklendiği gibi
  • Deyimler (expr.): çok iyi durumda
  • Deyimler (expr.): hiçbir şekilde ve surette
  • Deyimler (expr.): her zamanki gibi
  • Deyimler (expr.): formunun zirvesinde
  • Deyimler (expr.): hiçbir şekilde ve surette
  • Deyimler (expr.): mücadeleye hazır
  • Deyimler (expr.): zinde
  • Deyimler (expr.): formunda
  • Deyimler (expr.): kondisyonu iyi
  • Deyimler (expr.): savaşa hazır
  • Deyimler (expr.): fit durumda
  • Deyimler (expr.): gücünü toplamış
  • Deyimler (expr.): hiçbir şekilde
  • Deyimler (expr.): hiçbir şartta
  • Deyimler (expr.): hiçbir şekilde ve surette
  • Deyimler (expr.): hiçbir vesileyle
  • Deyimler (expr.): hiçbir yolla
  • İfadeler (v.): (biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak
  • İfadeler (v.): (biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak
  • İfadeler (v.): (biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak
  • İfadeler (v.): bir şeyden başka bir şey yaratmak
  • İfadeler (v.): bir şeyden başka bir şey yapmak
  • İfadeler (v.): bir şeyden başka bir form şekillendirmek
  • İfadeler (v.): (bir şekil) oluşturmak
  • İfadeler (v.): (bir şekle) girmek
  • İfadeler (v.): (bir şekil) haline gelmek
  • İfadeler (v.): (bir şekil) olmak
  • İfadeler (v.): (bir şekil) halini almak
  • İfadeler (v.): (birini/bir şeyi) bir şekil haline getirmek
  • İfadeler (v.): (birini/bir şeyi) bir şekle sokmak
  • İfadeler (v.): (birini/bir şeyi) bir şekil halinde düzenlemek
  • İfadeler (v.): (birinden/bir şeyden) bir şekil yapmak
  • İfadeler (v.): bir grup insanın bir şekilde dizilmesi
  • İfadeler (v.): bir grup insanın bir şekil oluşturması
  • İfadeler (v.): birine/bir şeye bir şekil vermek
  • İfadeler (v.): birini/bir şeyi bir şekle sokmak
  • İfadeler (v.): birini/bir şeyi bir şekilde dizmek
  • İfadeler (v.): birini/bir şeyi bir şekilde düzenlemek
  • İfadeler (v.): bir şekilde dizilmek
  • İfadeler (v.): bir şekil oluşturmak
  • İfadeler (v.): bir şekilde düzenlenmek
  • İfadeler (expr.): bir dalgadan daha büyük hiçbir duygu yoktur ki kendi formunu uzun süre sürdürebilsin
  • İfadeler (expr.): bunlar dışında
  • İfadeler (expr.): bunların dışında
  • İfadeler (expr.): demokrasi bir yönetim biçimidir
  • İfadeler (expr.): saldırı en iyi savunma biçimidir
  • İfadeler (expr.): en iyi savunma saldırıdır
  • İfadeler (expr.): birinin/bir şeyin durumuna dayanarak
  • İfadeler (expr.): birinin veya bir şeyin mevcut/geçerli durumuna dayanarak
  • İfadeler (expr.): birinin veya bir şeyin mevcut davranışına/performansına dayanarak
  • İfadeler (expr.): mevcut durumda
  • İfadeler (expr.): geçerli koşullarda
  • İfadeler (expr.): mevcut koşullarda/şartlarda
  • İfadeler (expr.): geçerli koşullarda
  • İfadeler (expr.): şu anki koşullarda
  • İfadeler (expr.): şu anki durumuna göre
  • İfadeler (expr.): şu anki performansına göre
  • İfadeler (expr.): şu anki şartlarda
  • İfadeler (expr.): mevcut koşullarda/şartlarda
  • İfadeler (expr.): geçerli koşullarda
  • İfadeler (expr.): şu anki koşullarda
  • İfadeler (expr.): şu anki durumuna göre
  • İfadeler (expr.): şu anki performansına göre
  • İfadeler (expr.): şu anki şartlarda
  • Atasözü (): taklit en samimi yalakalıktır
  • Atasözü (): alaycılık akıllıca yapılmış gibi görünse de aslında zekanın en etkisiz örneğidir
  • Atasözü (): en iyi savunma saldırıdır
  • Atasözü (): saldırı en iyi savunma şeklidir
  • Argo (n.): kubar esrar
  • Argo (adj.): sarhoş
  • Argo (expr.): havasında
  • Argo (expr.): formda
  • Argo (expr.): formunda
  • Konuşma (expr.): bir form doldurdu
  • Konuşma (expr.): formalite icabı
  • Ticaret / Ekonomik (v.): bilançolandırmak
  • Ticaret / Ekonomik (v.): grev gözcülüğü yapmak
  • Ticaret / Ekonomik (v.): stratejik plan oluşturmak
  • Ticaret / Ekonomik (n.): akreditif açtırma başvuru formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): alındı formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): alışılagelmiş şekil
  • Ticaret / Ekonomik (n.): alışılmış biçimde düzenlenmiş teslimat mektubu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): ayrıntılı rapor
  • Ticaret / Ekonomik (n.): basılmış form
  • Ticaret / Ekonomik (n.): başvuru formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): banka havalesi istek formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): biçimde noksanlık
  • Ticaret / Ekonomik (n.): biçimde noksanlık
  • Ticaret / Ekonomik (n.): biçim faydası
  • Ticaret / Ekonomik (n.): bilgi formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): bilançonun rapor şekli
  • Ticaret / Ekonomik (n.): bilgi istek formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): borç ikrar formu
  • Ticaret / Ekonomik (n.): borç tanıma formu

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.