Ear
"ear" teriminin Türkçe anlamları:
- Reklamcılık (n.): manşet yanı
- Tarım (v.): sürmek
- Tarım (v.): işlemek
- Tarım (v.): ekip biçmek
- Anatomi (n.): kulak
- Biyoloji (n.): kulak
- Biyoloji (n.): memeli kulağına benzeyen şey
- Botanik (v.): başak vermek
- Botanik (n.): başak
- Botanik (n.): anter
- Botanik (n.): başçık
- Yaygın Kullanım (n.): kulak
- Genel (v.): başaklanmak
- Genel (n.): kulak
- Genel (n.): başak
- Genel (n.): kulak verme
- Genel (n.): dikkat
- Genel (n.): duyma yeteneği
- Genel (n.): işitme duyusu
- Genel (n.): kulp
- Genel (n.): çıkıntı
- Genel (n.): dinleyici
- Genel (n.): (müzik, şiir vb.) kulak
- Medya (n.): gazete kapağında üst köşelerdeki küçük kutu ya da alanlar
- Printery (n.): harf uzantısı
- Printery (n.): dizgi makinesi çıkıntısı
- Printery (n.): kulakçık
- Printery (n.): linotip matrisinin en üstündeki dik açılı iki çıkıntıdan biri
- Demiryolu (n.): katener kulağı/kelepçesi
- Spor (n.): burun
- Spor (n.): boğaz
- Spor (n.): kulak
- Teknik (n.): (okçuluk) yay kulağı