Daylight's Ne Demek - İngilizce Sözlük

Daylight's

"daylight's" teriminin Türkçe anlamları:

  • Kısaltma (n.): greenwich'in 6 saat gerisindeki amerika kıtasının orta kısmı için kullanılan saat dilimi
  • Havacılık (n.): gündüz uçuş kleransı
  • Havacılık (n.): taşıt kleransı
  • Otomotiv (n.): gündüz yakılan lamba
  • Otomotiv (n.): gündüz farı
  • Otomotiv (n.): gün ışığı açıklığı
  • Otomotiv (n.): gün ışığı sensörü
  • Sinema (n.): aydınlıkta dondurulabilir
  • Sinema (n.): günışığında makineye yüklenebilen makara
  • Günlük Konuşma Dili (v.): birini vurmak ya da bıçaklamak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): birini deşmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): (birinin vücudunda) delik açmak
  • Bilgisayar (n.): alaska yaz saati
  • Bilgisayar (n.): abd doğu yaz saati
  • Bilgisayar (n.): batı asya yaz saati
  • Bilgisayar (n.): batı pasifik yaz saati
  • Bilgisayar (n.): ga doğu yaz saati
  • Bilgisayar (n.): gün hattı yaz saati
  • Bilgisayar (n.): gmt yaz saati
  • Bilgisayar (n.): güney amerika batı yaz saati
  • Bilgisayar (n.): güney amerika pasifik yaz saati
  • Bilgisayar (n.): newfoundland yaz saati
  • Bilgisayar (n.): orta atlantik yaz saati
  • Bilgisayar (n.): pasifik yaz saati
  • Bilgisayar (n.): romance yaz saati
  • Bilgisayar (n.): rusya yaz saati
  • Bilgisayar (n.): sidney yaz saati
  • Bilgisayar (n.): sıradağlar yaz saati
  • Bilgisayar (n.): tokyo yaz saati
  • Bilgisayar (n.): tasmanya yaz saati
  • Bilgisayar (n.): taype yaz saati
  • Bilgisayar (n.): yeni zelanda yaz saati
  • Bilgisayar (n.): yft yaz saati
  • Genel (v.): aydınlatmak
  • Genel (v.): açığa çıkarılmak
  • Genel (v.): (günışığı) içeri girmek
  • Genel (v.): (günışığı) nüfuz etmek
  • Genel (v.): (günışığı) içeri girmek
  • Genel (v.): aydınlığa kavuşmak
  • Genel (n.): yapay gün ışığı
  • Genel (n.): boşluk
  • Genel (n.): yaz saati uygulaması
  • Genel (n.): gün ışığı
  • Genel (n.): aralık
  • Genel (n.): gün ışığından tasarruf etmeye uyarlanmış saat
  • Genel (n.): suudi arabistan yaz saati
  • Genel (n.): aydınlık
  • Genel (n.): şafak
  • Genel (n.): gösterme
  • Genel (n.): saati standart zamanın bir saat ilerisine geçirerek akşamları gün ışığından bir saat daha faydalanma
  • Genel (n.): samoa yaz saati
  • Genel (n.): arabistan yaz saati
  • Genel (n.): avustralya merkezi yaz saati
  • Genel (n.): bangkok yaz saati
  • Genel (n.): orta asya yaz saati
  • Genel (n.): hawaii yaz saati
  • Genel (n.): güney afrika yaz saati
  • Genel (n.): fiji yaz saati
  • Genel (n.): greenwich yaz saati
  • Genel (n.): iran yaz saati
  • Genel (n.): israil yaz saati
  • Genel (n.): hindistan yaz saati
  • Genel (n.): orta pasifik yaz saati
  • Genel (n.): doğu yaz saati
  • Genel (n.): kanada merkezi yaz saati
  • Genel (n.): çin yaz saati
  • Genel (n.): afganistan yaz saati
  • Genel (n.): merkezi yaz saati
  • Genel (n.): mısır yaz saati
  • Genel (n.): çek yaz saati
  • Genel (n.): meksika yaz saati
  • Genel (n.): gün ışığı lambası
  • Genel (n.): gün ışığı etkeni
  • Genel (n.): yaz saati
  • Genel (n.): gün ışığı boş filmi
  • Genel (n.): seher
  • Genel (n.): saati ileri alarak zaman kazanma
  • Genel (n.): gün ışığı katsayısı
  • Genel (n.): tan
  • Genel (n.): yaz saati
  • Genel (n.): gündüz
  • Genel (n.): yaz saati uygulaması
  • Genel (n.): gündüz ışığı
  • Genel (n.): doğu yaz saati
  • Genel (adv.): güpegündüz
  • Genel (adv.): gündüzün
  • Genel (adv.): gündüz
  • Genel (adv.): gündüz gözüyle
  • Genel (adv.): gündüz
  • Genel (adv.): gün ışığıyla birlikte
  • Deyimler (v.): karanlıktan olmadan mum yakmak
  • Deyimler (v.): zamanı boşa harcamak
  • Deyimler (v.): gereksiz işler yapmak
  • Deyimler (v.): boş yere calışmak
  • Deyimler (v.): oyalanmak
  • Deyimler (v.): tünelin ucundaki ışığı görmek (çok çalışıp sonuca ulaşmak)
  • Deyimler (v.): tünelin sonundaki ışığı görmek
  • Deyimler (v.): zaman harcamak
  • Deyimler (n.): bilerek kazık atma
  • Deyimler (n.): güpegündüz soygun
  • Deyimler (n.): resmen soygun
  • Deyimler (expr.): güpegündüz
  • Deyimler (expr.): gün ışığında
  • Deyimler (expr.): iki eliyle bir işi beceremeyen
  • Deyimler (expr.): son derece aptal veya beceriksiz
  • Deyimler (expr.): (iki şey) arasında hiçbir fark yok
  • Deyimler (expr.): (iki şey) aralarından ışık sızmayacak kadar birbirine yakın
  • Deyimler (expr.): (iki şey) birbirine geçmiş durumda
  • Aydınlatma (n.): günışığı ışıklayıcısı
  • Aydınlatma (n.): günışığı çarpanı
  • Aydınlatma (n.): günışığı açıklığı
  • Aydınlatma (n.): günışıkları geometrik yeri
  • Askeri (n.): gündüz trafik yasak hattı
  • Optik (n.): sert ve yumuşak lenslerin gün ışığında yaşlandırılması
  • İfadeler (expr.): birbirine geçmiş olma
  • İfadeler (expr.): birbirine çok yakın olma
  • İfadeler (expr.): birbiriyle iç içe olma
  • İfadeler (expr.): birbiriyle yakından ilgili/ilişkili olma
  • İfadeler (expr.): birbirini yakından etkileme
  • İfadeler (expr.): etkileri birbirine yansıma
  • İfadeler (expr.): gündüz vakti
  • Teknik (n.): bina dışı gün ışığı
  • Teknik (n.): cam filtreden geçirilmiş gün ışığı
  • Teknik (n.): camdan geçen gün ışığı
  • Teknik (n.): difuze gün ışığı
  • Teknik (n.): doğal güneş camı
  • Teknik (n.): günışığı
  • Teknik (n.): gündüz
  • Teknik (n.): günışığı
  • Teknik (n.): günışığı lambası
  • Teknik (n.): suni gün ışığı
  • Teknik (n.): yaygın gün ışığı
  • Teknik (n.): yayılmış tabii veya suni gün ışığı
  • Teknik (n.): yapay gün ışığı
  • Teknik (n.): yaz saati
  • Ticaret / Ekonomik (n.): gün-içi limit

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.