Distress

"distress" teriminin Türkçe anlamları:

• Yaygın Kullanım (v.): üzmek
• Yaygın Kullanım (n.): sıkıntı
• Genel (v.): endişelendirmek
• Genel (v.): haczetmek
• Genel (v.): acı vermek
• Genel (v.): el koymak
• Genel (v.): sıkıntı vermek
• Genel (v.): kahretmek
• Genel (v.): üzmek
• Genel (v.): sıkmak
• Genel (v.): ıstırap vermek
• Genel (v.): sıkıntıya sokmak
• Genel (v.): endişe uyandırmak
• Genel (v.): eskitmek
• Genel (n.): ıstırap
• Genel (n.): haciz
• Genel (n.): ızdırap
• Genel (n.): keder
• Genel (n.): kahır
• Genel (n.): bun
• Genel (n.): sefalet
• Genel (n.): elem
• Genel (n.): dert
• Genel (n.): zor bir durum
• Genel (n.): tehlikeli bir durum
• Genel (n.): zaruret
• Genel (n.): üzüntü
• Genel (n.): endişe
• Genel (n.): tehlike
• Genel (n.): felaket
• Genel (n.): iç sıkıntısı
• Hukuk (v.): haczetmek
• Hukuk (n.): dert
• Hukuk (n.): haczetme
• Hukuk (n.): haczedilmiş mal
• Hukuk (n.): hapsedilen eşya
• Hukuk (n.): sıkıntı
• Denizcilik (n.): tehlike
• Tıbbi (n.): detres
• Tıbbi (n.): distres
• Teknik (n.): tehlike
• Ticaret / Ekonomik (n.): bir borcun veya tazminatın ödenmesi için borçlunun eşyalarının haczedilmesi
• Ticaret / Ekonomik (n.): haciz
• Ticaret / Ekonomik (n.): rehin