Class.

"class." teriminin Türkçe anlamları:

• Günlük Konuşma Dili (v.): sınıf içinde bazı sorunlar yaşamak
• Günlük Konuşma Dili (n.): aynı düzeyde
• Günlük Konuşma Dili (n.): sınıfın en komiği
• Günlük Konuşma Dili (n.): sıkış tepiş seyahat ederek yapılan uçak yolculuğu
• Günlük Konuşma Dili (n.): sıkış tepiş seyahat ederek yapılan uçak yolculuğu
• Günlük Konuşma Dili (n.): sıkış tepiş seyahat ederek yapılan uçak yolculuğu
• Günlük Konuşma Dili (n.): ekonomi sınıfı sendromu
• Günlük Konuşma Dili (n.): uzun süre hareketsiz yolculuk etmekten kaynaklı derin toplardamar pıhtılaşması
• Günlük Konuşma Dili (expr.): ders bitti
• Yaygın Kullanım (n.): sınıf başkanı
• Yaygın Kullanım (n.): ders
• Yaygın Kullanım (n.): sınıf
• Genel (v.): klasını göstermek
• Genel (v.): derse girmek
• Genel (v.): kıyaslamak
• Genel (v.): ayırmak
• Genel (v.): dersi asmak
• Genel (v.): sınıfta kalmak
• Genel (v.): saymak
• Genel (v.): karşılaştırmak
• Genel (v.): ders yapmak
• Genel (v.): birşeyi belirli bir grubun içinde saymak
• Genel (v.): sınıflamak
• Genel (v.): kategorilere ayırmak
• Genel (v.): sınıflandırmak
• Genel (v.): birinci mevkide seyahat etmek
• Genel (v.): sınıfı geçmek
• Genel (v.): sınıf birincisi olmak
• Genel (v.): sınıf birincisi olmak
• Genel (v.): dersi kaynatmak
• Genel (v.): öğrenciyi dersten atmak
• Genel (v.): öğrenciyi sınıftan atmak
• Genel (v.): iyi eğitim almak
• Genel (v.): birinci mevkide gitmek
• Genel (v.): derslerden geri kalmak
• Genel (v.): sınıfı geçememek
• Genel (v.): okulu geçememek
• Genel (v.): dersi almak
• Genel (v.): dersi almak
• Genel (v.): derse girmek
• Genel (v.): derse girmek
• Genel (v.): ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek
• Genel (v.): (öğrencilere/sınıfa karşı) sert olmak
• Genel (v.): (öğrencilere/sınıfa) sert davranmak
• Genel (v.): tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak
• Genel (v.): sınıfa/derse geç gelmek
• Genel (v.): derse geç kalmak
• Genel (v.): sınıf değiştirmek
• Genel (v.): okuldan kaçmak
• Genel (v.): derse zamanında girmek
• Genel (v.): birini sınıftan atmak
• Genel (v.): dersi kaçırmak
• Genel (v.): derse geç kalmak
• Genel (v.): derste gürültü yapmak
• Genel (v.): sınıfta gürültü yapmak
• Genel (v.): derse zamanında gelmek
• Genel (v.): derse geç girmek
• Genel (v.): derse geç girmek
• Genel (v.): derse zamanında gelmek
• Genel (v.): (okulda vb) ders almak
• Genel (v.): dersi ekip alışveriş merkezine gitmek
• Genel (v.): derste sakız çiğnemek
• Genel (v.): derste uyuya kalmak
• Genel (v.): derse gitmek
• Genel (n.): ekonomik mevki
• Genel (n.): dershane
• Genel (n.): kalitesiz ürün veya hizmet
• Genel (n.): işçi sınıfı
• Genel (n.): sosyoekonomik üstünlüğü olan sınıf
• Genel (n.): koruma sınıfı
• Genel (n.): sosyal sınıf
• Genel (n.): yıl sınıfı
• Genel (n.): cins
• Genel (n.): sınıf mücadelesi
• Genel (n.): çeşit
• Genel (n.): proleterya
• Genel (n.): çalışan sınıf
• Genel (n.): kurs
• Genel (n.): alt tabaka
• Genel (n.): ikinci sınıf
• Genel (n.): mülk sahibi sınıf
• Genel (n.): birinci sınıf
• Genel (n.): sınıf mücadelesi
• Genel (n.): alt sınıflar
• Genel (n.): yaş sınıfı dağılımı
• Genel (n.): alt sınıf
• Genel (n.): sınıf çatışması
• Genel (n.): orta tabaka halk
• Genel (n.): bölüm
• Genel (n.): başaltı
• Genel (n.): sınıf aralığı
• Genel (n.): aşağı tabaka
• Genel (n.): sınıf ittifakı
• Genel (n.): varlıklı sınıf
• Genel (n.): tabaka
• Genel (n.): kast
• Genel (n.): hizmet sınıfı
• Genel (n.): sınıf şuuru
• Genel (n.): çifte dikiş
• Genel (n.): sınıf bilinci
• Genel (n.): grup
• Genel (n.): sosyo ekonomik sınıf
• Genel (n.): zenginler sınıfı
• Genel (n.): sınıf mücadelesi
• Genel (n.): sınıflandırılmış alan teorisi
• Genel (n.): alem
• Genel (n.): ekonomi sınıfı
• Genel (n.): biyolojide takımlardan oluşan birlik
• Genel (n.): kabin sınıfı
• Genel (n.): birinci sınıf
• Genel (n.): sınıf başkanı
• Genel (n.): derslik
• Genel (n.): sınıf yapısı
• Genel (n.): tür
• Genel (n.): sınıfa dahil etme
• Genel (n.): toplumsal sınıf
• Genel (n.): taşıtta birinci mevki
• Genel (n.): birinci kalite
• Genel (n.): üçüncü sınıf
• Genel (n.): ders okutulan yer
• Genel (n.): sınıf çatışması
• Genel (n.): ikinci derece
• Genel (n.): yönetici sınıf
• Genel (n.): orta sınıf erkekleri
• Genel (n.): çifte dikiş
• Genel (n.): zümre
• Genel (n.): emekçi sınıfı
• Genel (n.): ikinci sınıf
• Genel (n.): lüks mevki
• Genel (n.): aylak sınıf
• Genel (n.): mükemmellik
• Genel (n.): kelime sınıfı
• Genel (n.): üstünlük
• Genel (n.): kalite
• Genel (n.): orta sınıf kadınlar
• Genel (n.): yıllık
• Genel (n.): sınıf mücadelesi
• Genel (n.): takım
• Genel (n.): emekçi sınıf
• Genel (n.): mevki
• Genel (n.): birinci sınıf banka
• Genel (n.): kur
• Genel (n.): sınıf öğretmeni
• Genel (n.): birinci sınıf posta
• Genel (n.): toplumun kalbur üstü tabakası
• Genel (n.): birinci sınıf
• Genel (n.): sınıf
• Genel (n.): hazırlık sınıfı
• Genel (n.): orta sınıf
• Genel (n.): sınıf mevcudu
• Genel (n.): alt klas
• Genel (n.): aşağı sınıf
• Genel (n.): etkin sınıf ortamı
• Genel (n.): hazırlık sınıfı
• Genel (n.): en alt sınıf
• Genel (n.): sınıf birincisi
• Genel (n.): sınıf savaşı
• Genel (n.): ana sınıfı
• Genel (n.): akşam sınıfı
• Genel (n.): etkin sınıf ortamı
• Genel (n.): çok kaliteli/etkileyici kimse
• Genel (n.): yaş sınıfı dağılışı
• Genel (n.): sınıf sınırları
• Genel (n.): sınıf olasılığı
• Genel (n.): kategori
• Genel (n.): klas
• Genel (n.): a sınıfı işletme
• Genel (n.): tehlike sınıfı
• Genel (n.): kaymak tabaka
• Genel (n.): birinci sınıf balık restoranı
• Genel (n.): üreten sınıf
• Genel (n.): baloz
• Genel (n.): birinci sınıf hizmet
• Genel (n.): havas
• Genel (n.): üst orta sınıf
• Genel (n.): turist sınıfı
• Genel (n.): öbek
• Genel (n.): birinci mevki
• Genel (n.): birinci mevki bileti
• Genel (n.): okul arkadaşı
• Genel (n.): sınıf arkadaşı
• Genel (n.): sınıf arası
• Genel (n.): sınıf fasılası
• Genel (n.): sınıf arkadaşı
• Genel (n.): üçüncü sınıf posta
• Genel (n.): birinci kalite
• Genel (n.): ezilen sınıf
• Genel (n.): sınıf düzeyi
• Genel (n.): sınıf seviyesi
• Genel (n.): sınıfında en iyi
• Genel (n.): sınıfının en iyisi
• Genel (n.): dünya çapında yetenek
• Genel (n.): ingiliz sosyetesi
• Genel (n.): üst sınıf müşteriler
• Genel (n.): ikinci sınıf posta
• Genel (n.): sınıf pikniği
• Genel (n.): bilgisayar sınıfı/dersi
• Genel (n.): 3. sınıf
• Genel (n.): aynı sınıf
• Genel (n.): sınıf ve cinsiyet hiyerarşileri
• Genel (n.): üç saatlik ders
• Genel (n.): (o sınıfın) mezunlar günü
• Genel (n.): (o sınıfın) mezunlar toplantısı
• Genel (n.): sınıf farkı
• Genel (n.): ticari sınıf
• Genel (n.): turistik mevki
• Genel (n.): orta sınıf otel
• Genel (n.): muhasebe dersi
• Genel (n.): edebiyat dersi
• Genel (n.): boş ders
• Genel (n.): boş ders
• Genel (n.): üst sınıf limiti
• Genel (n.): resim dersi
• Genel (n.): 1.sınıf
• Genel (n.): 1.sınıf
• Genel (n.): 2.sınıf
• Genel (n.): 2.sınıf
• Genel (n.): 3.sınıf
• Genel (n.): 3.sınıf
• Genel (n.): hijyen sınıfı
• Genel (n.): rahat sınıf
• Genel (n.): standart sınıf
• Genel (n.): almanca dersi
• Genel (n.): judo dersi
• Genel (n.): b sınıfı yangınlar
• Genel (n.): sınıf anketi
• Genel (n.): klavye dersi
• Genel (n.): sınıf kuralları
• Genel (n.): zorunlu ders
• Genel (n.): örtük sınıf analizi
• Genel (n.): siyaset ve güncel olaylar üzerine medyada konuşan zengin ve eğitimli tabaka
• Genel (adj.): benzersiz
• Genel (adj.): eşsiz
• Genel (adj.): bayağı
• Genel (adj.): bayağı
• Genel (adj.): adi
• Genel (adj.): aşağılık
• Genel (adj.): burjuva
• Genel (adj.): sınıfında en iyi
• Genel (adj.): orta halli
• Genel (adj.): adi
• Genel (adj.): yüksek sınıf
• Genel (adj.): orta direk
• Genel (adj.): sınıfın en iyisi
• Genel (adj.): üstün
• Genel (adj.): birinci sınıf
• Genel (adj.): kaliteli
• Genel (adj.): birinci mevkide
• Genel (adj.): birinci mevkie ait
• Genel (adj.): birinci mevki
• Genel (adj.): ekstra
• Genel (adj.): pırlanta gibi
• Genel (adj.): çok iyi
• Genel (adj.): mükemmel
• Genel (adj.): orta sınıftan
• Genel (adj.): kalitesiz
• Genel (adj.): ikinci mevki
• Genel (adj.): tek sınıf
• Genel (adj.): orta sınıfa özgü
• Genel (adj.): burjuva
• Genel (adj.): işçi sınıfına ait
• Genel (adj.): birinci sınıf
• Genel (adj.): birinci sınıf
• Genel (adj.): bu sınıfa giren
• Genel (adj.): birinci sınıf
• Genel (adj.): sınıfsal
• Genel (adj.): üçüncü sınıfa ait veya ilgili
• Genel (adj.): üçüncü sınıf
• Genel (adj.): üçüncü sınıfa ait veya ilgili
• Genel (adj.): sınıf öncesi
• Genel (adv.): sadece kendi türünde
• Genel (adv.): üçüncü sınıfta
• Genel (adv.): üçüncü mevkide
• Genel (adv.): üçüncü sınıfa ait olarak
• Genel (adv.): üçüncü sınıfta
• Genel (adv.): üçüncü mevkide
• Genel (prep.): aynı seviyede
• Deyimler (v.): aynı seviyede/düzeyde olmamak
• Deyimler (v.): (biri) kadar iyi olmamak
• Deyimler (v.): (biriyle) aynı seviyede/düzeyde/kulvarda olmamak
• Deyimler (v.): (biriyle) aynı kalitede/sınıfta olmamak
• Deyimler (v.): (biriyle) aynı kalitede/sınıfta görülmemek
• Deyimler (v.): (biriyle) aynı seviyede/düzeyde/kulvarda görülmemek
• Deyimler (v.): (biriyle) bir tutulamamak/görülememek
• Deyimler (v.): (birinin) dengi olmamak
• Deyimler (v.): (birinden) daha alt seviyede/düzeyde/sınıfta olmak
• Deyimler (v.): (birine göre) daha kötü kalitede olmak
• Deyimler (v.): (birinden) daha aşağı kulvarda olmak
• Deyimler (v.): aynı sınıfta/düzeyde olmamak
• Deyimler (v.): eş değerde olmamak
• Deyimler (v.): bir olmamak
• Deyimler (v.): dengi olmamak
• Deyimler (v.): az biraz havalı görünmek
• Deyimler (v.): zarif görünmek
• Deyimler (v.): klas görünmek
• Deyimler (v.): zevk sahibi görünmek
• Deyimler (v.): aynı sınıfta/düzeyde olmamak
• Deyimler (v.): eş değerde olmamak
• Deyimler (v.): bir olmamak
• Deyimler (v.): dengi olmamak
• Deyimler (v.): bir şeyi daha şık/zarif hale getirmek
• Deyimler (v.): dersi asmak
• Deyimler (v.): dersi kırmak
• Deyimler (v.): okulu kırmak
• Deyimler (v.): okulu asmak
• Deyimler (v.): sınıfın yarısını bırakmak
• Deyimler (v.): sınıfın yarısına zayıf not vermek
• Deyimler (v.): havalı görünmek
• Deyimler (v.): zarif/klas görünmek
• Deyimler (v.): zevk sahibi görünmek
• Deyimler (n.): sınıf savaşımı
• Deyimler (n.): sınıf çatışması
• Deyimler (n.): ikinci sınıf vatandaş
• Deyimler (expr.): türünün en iyisi
• Sigorta (n.): risk sınıfı
• Sigorta (n.): risk sınıfı
• Sigorta (n.): riziko sınıfı
• Sigorta (n.): riziko sınıfı
• Sigorta (n.): sigorta sınıfı
• Hukuk (n.): toplu dava
• Hukuk (n.): 2 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası gerektiren suç
• Hukuk (n.): 25 yıldan müebbete kadar hapis cezası gerektiren suç
• İfadeler (v.): aynı (sınıfa/gruba) koymak
• İfadeler (expr.): sınıfı temiz tut
• Politika (n.): devrim düşmanı kesim
• Politika (n.): egemen sınıf
• Politika (n.): elit kesim
• Politika (n.): elit sınıf
• Politika (n.): ikinci sınıf vatandaş
• Politika (n.): iktidardaki sınıf
• Politika (n.): iktidar sınıfı
• Politika (n.): proleteryanın iktidara gelmesini engelleyen ya da iktidarı elinde tutan sınıf
• Politika (n.): sınıf siyaseti
• Politika (n.): sınıf mevzuatı
• Politika (n.): sınıf iktidarı
• Politika (n.): sınıf tasviri
• Politika (n.): sınıf karşıtlığı
• Politika (n.): sınıfsal karşıtlık
• Politika (n.): üst sınıf
• Politika (n.): yönetici sınıfı
• Politika (n.): yöneten sınıf
• Politika (n.): yöneten elit kesim
• Argo (n.): hepatit c
• Konuşma (expr.): arkadaşlarımla aynı sınıfta olmamın benim için daha iyi olacağı söylendi
• Konuşma (expr.): aynı sınıfta mısınız?
• Konuşma (expr.): aynı sınıftayız
• Konuşma (expr.): benimle aynı sınıfta mısın?
• Konuşma (expr.): biraz kaliteli ol
• Konuşma (expr.): Biz aynı sınıfta değiliz
• Konuşma (expr.): benim pazertesi günü birinci dersim ingilizcedir
• Konuşma (expr.): bu bizim sınıfımız
• Konuşma (expr.): benim pazertesi günü ilk dersim ingilizcedir
• Konuşma (expr.): bugün derse geç kaldım
• Konuşma (expr.): beden dersinden nefret ediyorum
• Konuşma (expr.): benimle aynı sınıfta mısınız?
• Konuşma (expr.): beden eğitimi dersinden nefret ediyorum
• Konuşma (expr.): derste ingilizce konuş
• Konuşma (expr.): derse geç kalma
• Konuşma (expr.): ders henüz bitmedi
• Konuşma (expr.): derste konuşma
• Konuşma (expr.): derste ingilizce konuşun
• Konuşma (expr.): derse geç kalmayınız
• Konuşma (expr.): derse/sınıfa geç gelme
• Konuşma (expr.): dersinizi böldüğüm için özür dilerim
• Konuşma (expr.): en sevdiğin ders neydi?
• Konuşma (expr.): en sevdiğin ders ne?
• Konuşma (expr.): en sevdiğin ders ne?
• Konuşma (expr.): en sevdiğin ders hangisi?
• Konuşma (expr.): en sevdiğin ders hangisi?
• Konuşma (expr.): öğretmen ders anlatıyor
• Konuşma (expr.): öğretmen dersi anlatıyor
• Konuşma (expr.): sınıfında kaç öğrenci var?
• Konuşma (expr.): şimdi benim dersim var
• Konuşma (expr.): sen benim sınıfımdasın
• Konuşma (expr.): sevdiği ders
• Konuşma (expr.): sınıfta konuşma
• Konuşma (expr.): yarın sınıfta görüşürüz
• Teknik (n.): a sınıfı amplifikatör
• Teknik (n.): a sınıfı işletme
• Teknik (n.): a sınıfı modülatör
• Teknik (n.): a sınıfı osiloskop
• Teknik (n.): a sınıfı yangın
• Teknik (n.): ağır iş vinci
• Teknik (n.): ateşleme sınıfı
• Teknik (n.): birinci sınıf beşli denge
• Teknik (n.): b sınıfı osiloskop
• Teknik (n.): birinci sınıf dörtlü denge
• Teknik (n.): birinci sınıf üçlü denge
• Teknik (n.): basınç sınıfı
• Teknik (n.): beşinci sınıf beşli denge
• Teknik (n.): b sınıfı amplifikatör
• Teknik (n.): b sınıfı modülatör
• Teknik (n.): beton mukavemet sınıfı
• Teknik (n.): beton sınıfı
• Teknik (n.): cihaz sınıfı
• Teknik (n.): dördüncü sınıf beşli denge
• Teknik (n.): dördüncü sınıf dörtlü denge
• Teknik (n.): doğruluk sınıfı
• Teknik (n.): enerji verimlilik sınıfı
• Teknik (n.): harç sınıfı
• Teknik (n.): hava geçirgenlik sınıfı
• Teknik (n.): hdek sınıf adı
• Teknik (n.): hassasiyet sınıfı
• Teknik (n.): ısı sınıfı
• Teknik (n.): ikinci sınıf dörtlü denge
• Teknik (n.): ikinci sınıf üçlü denge
• Teknik (n.): ikinci sınıf beşli denge
• Teknik (n.): izolasyon sınıfı
• Teknik (n.): iyi fırınlanmış tuğla
• Teknik (n.): ldap sınıf adı
• Teknik (n.): orta derecede iş yapan vinç
• Teknik (n.): risk sınıfı
• Teknik (n.): sınıf c ve sınıf d kaplamalar
• Teknik (n.): sınıf nesneleri
• Teknik (n.): sınıf sembollü vana
• Teknik (n.): sınıf analizi
• Teknik (n.): sınıf kodu
• Teknik (n.): sistem üst düzey sınıfı
• Teknik (n.): sistem yardımcı sınıfı
• Teknik (n.): simetri işlemleri sınıfı
• Turizm (n.): birinci sınıf
• Turizm (n.): dünyanın seçkin destinasyonu
• Turizm (n.): turistik mevki (uçakta/gemide)
• Turizm (n.): tüm yolcuların her türlü hizmetten faydalanıp halka açık alanlara serbestçe girebildikleri ulaşım aracı
• Turizm (n.): turistik mevki
• Turizm (adj.): (trenlerde vb.) en ucuz mevkiye ait veya ilgili
• Ticaret / Ekonomik (n.): a sınıfı iş güvenliği uzmanı
• Ticaret / Ekonomik (n.): a tipi imtiyazlı hisse
• Ticaret / Ekonomik (n.): atölye dersi
• Ticaret / Ekonomik (n.): bedeli önceden ödenmiş birinci sınıf posta
• Ticaret / Ekonomik (n.): beher risk oranı
• Ticaret / Ekonomik (n.): birinci sınıf posta
• Ticaret / Ekonomik (n.): birinci sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): birinci sınıf posta
• Ticaret / Ekonomik (n.): birinci sınıf marka
• Ticaret / Ekonomik (n.): çalışanlar sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): çalışan kesim
• Ticaret / Ekonomik (n.): c sınıfı iş güvenliği uzmanı
• Ticaret / Ekonomik (n.): dünya standardında imalat
• Ticaret / Ekonomik (n.): dördüncü sınıf posta
• Ticaret / Ekonomik (n.): dünya standardında üretim
• Ticaret / Ekonomik (n.): dünya standardında üretim
• Ticaret / Ekonomik (n.): dünya standardında imalat
• Ticaret / Ekonomik (n.): doğruluk sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): emtia sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): erişim sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): en yüksek fiyat
• Ticaret / Ekonomik (n.): endüstriyel orta sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): ekonomik mevki
• Ticaret / Ekonomik (n.): farklı temettü oranına sahip adi hisse senetleri
• Ticaret / Ekonomik (n.): fevkalade teminatlı senet
• Ticaret / Ekonomik (n.): hisselerin esas çoğunluğu
• Ticaret / Ekonomik (n.): hesap sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci sınıf (kalite)
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci ve üçüncü sınıf evrak
• Ticaret / Ekonomik (n.): işçi sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci mevki
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci sınıf posta
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikincil sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): ikinci sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): işçi kesimi
• Ticaret / Ekonomik (n.): işçi aileleri
• Ticaret / Ekonomik (n.): işçi sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): kendi için sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): kendiliğinden sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): maddi duran varlıklar grubu
• Ticaret / Ekonomik (n.): küresel standartta üretim
• Ticaret / Ekonomik (n.): mal grubu
• Ticaret / Ekonomik (n.): küresel standartta üretim
• Ticaret / Ekonomik (n.): maddi duran varlıklar grubu
• Ticaret / Ekonomik (n.): menkul kıymetler sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): orta tabaka
• Ticaret / Ekonomik (n.): orta sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): nakit para ve eşdeğeri varlık sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): olağanüstü teminatlı senet
• Ticaret / Ekonomik (n.): orta sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): sabit gelirli varlık sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): riziko sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): sınıf vergisi
• Ticaret / Ekonomik (n.): sermaye sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): sınıf fiyatı
• Ticaret / Ekonomik (n.): sınıflandırılmış depolama politikası
• Ticaret / Ekonomik (n.): sermaye sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): sınıf dergisi
• Ticaret / Ekonomik (n.): terapötik sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): tüccar sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): teminat faiz sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): üçüncü mevki
• Ticaret / Ekonomik (n.): üretici sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): ucuz seyahat yeri
• Ticaret / Ekonomik (n.): verimsiz sınıf
• Ticaret / Ekonomik (n.): varlık alt sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): üst kesim dergisi
• Ticaret / Ekonomik (n.): ürün türü
• Ticaret / Ekonomik (n.): varlıklar sınıfı
• Ticaret / Ekonomik (n.): (atölye) meslek dersi
• Ticaret / Ekonomik (adj.): birinci sınıf
• Ticaret / Ekonomik (adj.): dünya standartlarında
• Ticaret / Ekonomik (adj.): üçüncü sınıf