Cat. Ne Demek - İngilizce Sözlük

Cat.

"cat." teriminin Türkçe anlamları:

  • Günlük Konuşma Dili (n.): çok kısa duş alma
  • Günlük Konuşma Dili (n.): hızlıca yıkanma
  • Günlük Konuşma Dili (n.): en güçlü kimse
  • Günlük Konuşma Dili (n.): en önemli kimse
  • Günlük Konuşma Dili (n.): korkak
  • Günlük Konuşma Dili (n.): ödlek
  • Günlük Konuşma Dili (n.): ödlek
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): en güçlü
  • Günlük Konuşma Dili (adj.): en önemli
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): akılsızın teki
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): aman da kimleri görüyorum!
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): bu kimin kedisi?
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): bak sen kimler gelmiş!
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): bir gıdım aklı yok
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): hiç aklı yok
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): vay canına!
  • Yaygın Kullanım (n.): kedi
  • Genel (v.): tehlikeli işi üzerine almak
  • Genel (v.): sırıtmak
  • Genel (v.): kedi sevmek
  • Genel (v.): pişmiş kelle gibi sırıtmak
  • Genel (v.): (eşler/karı koca) geçinememek
  • Genel (v.): kedi sevmek
  • Genel (v.): yaş tahtaya basmamak
  • Genel (v.): kedi kovalamak
  • Genel (v.): kedi beslemek
  • Genel (v.): kedi beslemek
  • Genel (v.): kediyi aşıya götürmek
  • Genel (v.): kediyi aşıya götürmek
  • Genel (v.): kusmak
  • Genel (v.): istifra etmek
  • Genel (v.): kediyi beslemek
  • Genel (v.): kediye mama vermek
  • Genel (v.): kusarak çıkarmak
  • Genel (v.): kediyi sevmek
  • Genel (v.): kedi ile oynamak
  • Genel (v.): kedi sahiplenmek
  • Genel (v.): dokuz kuyruklu kırbaç ile kamçılamak
  • Genel (v.): dokuz kamçılı kırbaç ile kamçılamak
  • Genel (n.): kedi maması
  • Genel (n.): kedi
  • Genel (n.): şekerleme
  • Genel (n.): misk kedisi
  • Genel (n.): yaban kedisi
  • Genel (n.): caz meraklısı kimse
  • Genel (n.): cadaloz
  • Genel (n.): kedi köpek kavgası
  • Genel (n.): irankedisi
  • Genel (n.): vahşi kedi
  • Genel (n.): misk kedisi
  • Genel (n.): bilgisayar destekli tercüme
  • Genel (n.): dedikoducu kadın
  • Genel (n.): tekir
  • Genel (n.): afrika misk kedisi
  • Genel (n.): siyamkedisi
  • Genel (n.): gerçek kedi
  • Genel (n.): ankara kedisi
  • Genel (n.): orman kedisi
  • Genel (n.): kedi kumu
  • Genel (n.): ev kedisi
  • Genel (n.): tekir kedi
  • Genel (n.): miskkedisi
  • Genel (n.): kedinin tüyleri
  • Genel (n.): pisi
  • Genel (n.): kedi soyundan hayvan
  • Genel (n.): kedi tüyü
  • Genel (n.): panter
  • Genel (n.): kedi mırıltısı
  • Genel (n.): yaban kedisi
  • Genel (n.): tekir kedi
  • Genel (n.): kinci kadın
  • Genel (n.): kara kedi
  • Genel (n.): kaplan
  • Genel (n.): çita
  • Genel (n.): sarman
  • Genel (n.): sokak kedisi
  • Genel (n.): ev kedisi
  • Genel (n.): sokak kedisi
  • Genel (n.): cadı
  • Genel (n.): kuru kedi maması
  • Genel (n.): mankedisi
  • Genel (n.): habeş kedisi
  • Genel (n.): man kedisi
  • Genel (n.): siyam kedisi
  • Genel (n.): kedi düşkünü
  • Genel (n.): taklitçi
  • Genel (n.): dokuz kamçılı kırbaç
  • Genel (n.): ev hırsızı
  • Genel (n.): sokak kedisi
  • Genel (n.): siyah kedi
  • Genel (n.): sımsıkı elbise
  • Genel (n.): kedi fare oyunu
  • Genel (n.): kedi bakımı
  • Genel (n.): kedi kumluğu
  • Genel (n.): (özellikle kedinin) kum kabı
  • Genel (n.): mahallenin kabadayı kedisi
  • Genel (n.): kedi tüyü
  • Genel (n.): dokuz kuyruklu kırbaç
  • Genel (n.): kedi kovucu
  • Genel (n.): kedi savar
  • Genel (n.): dünya kediler günü
  • Genel (n.): kedi kapısı
  • Genel (n.): kedi kapısı
  • Genel (n.): duvara tırmanıp eve giren hırsız
  • Genel (n.): kahraman kedi
  • Genel (n.): beyaz tüylü kedi
  • Genel (n.): topaklaşan kedi kumu
  • Genel (n.): topaklanan kedi kumu
  • Genel (n.): kedi seven kişi
  • Genel (n.): kedi eğitimi
  • Genel (n.): kedi eğitim merkezi
  • Genel (n.): küçük kedi
  • Genel (n.): küçük kedi
  • Genel (n.): şirin kedi
  • Genel (n.): şirin kedi
  • Genel (n.): kedi kuyruğu
  • Genel (n.): büyücünün kedisi
  • Genel (n.): kedi bakıcılığı
  • Genel (n.): kedi bakıcısı
  • Genel (n.): kedi kulesi
  • Genel (n.): kedi ağacı
  • Genel (n.): dokuz kuyruklu kırbaç
  • Genel (n.): dokuz kamçılı kırbaç
  • Genel (n.): çelik çomak oyunundaki çomak
  • Genel (n.): kedi fare oyunu
  • Genel (n.): kedi fare oyunu
  • Genel (n.): dokuz kuyruklu kırbaç
  • Genel (n.): dokuz kamçılı kırbaç
  • Genel (n.): şekerleme
  • Genel (n.): kestirme
  • Genel (n.): kısa hafif uyku
  • Genel (n.): dokuz kuyruklu kırbaç
  • Genel (n.): dokuz kamçılı kırbaç
  • Genel (n.): iki kişilik bir tür top oyunu
  • Genel (n.): iki kişilik bir tür top oyunu
  • Genel (n.): kedi ırkları
  • Genel (n.): peluş kedi
  • Genel (adj.): rizikolu
  • Genel (adj.): yasadışı
  • Genel (adj.): riskli
  • Genel (adj.): güvenilmez
  • Genel (adj.): kedi gibi karanlıkta görebilen gözlere sahip
  • Genel (adj.): gözleri kediye benzeyen
  • Deyimler (v.): avuç içi kadar olmak
  • Deyimler (v.): çok dar olmak (yer)
  • Deyimler (v.): kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
  • Deyimler (v.): tehlikeli bir görev yapmak
  • Deyimler (v.): heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak
  • Deyimler (v.): cimrilik yapmak
  • Deyimler (v.): (terzi, marangoz) ev ev dolaşıp çalışmak
  • Deyimler (v.): bağırarak atıp tutmak
  • Deyimler (v.): çok büyük risk almak
  • Deyimler (v.): ağzı çirişçi çanağına dönmek
  • Deyimler (v.): ağzı zehir gibi olmak
  • Deyimler (v.): akşamdan kalma olmak
  • Deyimler (v.): ağzının içi bok çuvalı gibi olmak
  • Deyimler (v.): ağzı çirişçi çanağına dönmek
  • Deyimler (v.): ağzı zehir gibi olmak
  • Deyimler (v.): ağzının içi çarşamba pazarına dönmek
  • Deyimler (v.): ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
  • Deyimler (v.): ortalığı birbirine katmak
  • Deyimler (v.): ortalığı ayağa kaldırmak
  • Deyimler (v.): ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
  • Deyimler (v.): ortalığı birbirine katmak
  • Deyimler (v.): ortalığı ayağa kaldırmak
  • Deyimler (v.): ortalığı karıştıracak bir şey söylemek veya yapmak
  • Deyimler (v.): ortalığı birbirine katmak
  • Deyimler (v.): ortalığı ayağa kaldırmak
  • Deyimler (v.): çok sarhoş olmak
  • Deyimler (v.): kadehleri birbirine ardına yuvarlamak
  • Deyimler (v.): çok içki içmek
  • Deyimler (v.): işten kaytarmak
  • Deyimler (v.): görevden kaçmak
  • Deyimler (v.): işe gitmemek
  • Deyimler (v.): dalga geçmek
  • Deyimler (v.): şaka yapmak
  • Deyimler (v.): eşek şakası yapmak
  • Deyimler (v.): kapı kapı dolaşıp geçici işlerde çalışmak
  • Deyimler (v.): şikayet etmek
  • Deyimler (v.): sızlanmak
  • Deyimler (v.): yakınmak
  • Deyimler (v.): pişman olmak
  • Deyimler (v.): pişmanlık duymak
  • Deyimler (v.): açık kapısı olmamak
  • Deyimler (v.): ağızdan kaçırmak
  • Deyimler (v.): ağzı kulaklarına vararak gülmek
  • Deyimler (v.): ağzındaki baklayı çıkarmak
  • Deyimler (v.): ağzından baklayı çıkarmak
  • Deyimler (v.): ağzından kaçırmak
  • Deyimler (v.): aralarına kara kedi sokmak
  • Deyimler (v.): aralarına kara kedi sokmak
  • Deyimler (v.): aralarını açmak
  • Deyimler (v.): aralarını açmak
  • Deyimler (v.): baklayı ağzından çıkarmak
  • Deyimler (v.): büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
  • Deyimler (v.): burnundan solumak
  • Deyimler (v.): birisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak
  • Deyimler (v.): baklayı ağzından çıkarmak
  • Deyimler (v.): burnundan solumak
  • Deyimler (v.): burnundan solumak
  • Deyimler (v.): burnundan solumak
  • Deyimler (v.): bir sırrı açıklamak
  • Deyimler (v.): büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek
  • Deyimler (v.): büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
  • Deyimler (v.): büyük bir iş yapmış gibi böbürlenmek
  • Deyimler (v.): diken üstünde olmak
  • Deyimler (v.): çok memnun olmak
  • Deyimler (v.): diken üstünde oturmak
  • Deyimler (v.): çok hoşnut olmak
  • Deyimler (v.): çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek
  • Deyimler (v.): çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek
  • Deyimler (v.): diken üstünde olmak
  • Deyimler (v.): çok pis görünmek
  • Deyimler (v.): çok pis görünmek
  • Deyimler (v.): hiçbir şansı olmamak
  • Deyimler (v.): hiç şansı olmamak
  • Deyimler (v.): hiç umudu olmamak
  • Deyimler (v.): hiçbir şansı kalmamak
  • Deyimler (v.): hiç şansı olmamak
  • Deyimler (v.): hile katarak yenmeye çalışmak
  • Deyimler (v.): hop oturup hop kalkmak
  • Deyimler (v.): otuz iki dişini göstermek
  • Deyimler (v.): kedi fare gibi oynamak
  • Deyimler (v.): kurda kuzuyu teslim etmek
  • Deyimler (v.): ortalığı karıştırmak
  • Deyimler (v.): olayların gelişimine göre temkinli hareket etmek
  • Deyimler (v.): otuz iki dişini göstererek sırıtmak
  • Deyimler (v.): kurda kuzuyu teslim etmek
  • Deyimler (v.): kedi-fare oyunu oynamak
  • Deyimler (v.): olayların akışına göre hareket etmek
  • Deyimler (v.): kedi köpek gibi didişmek
  • Deyimler (v.): ortalığı karıştırmak
  • Deyimler (v.): otuz iki dişini göstererek gülmek
  • Deyimler (v.): kedi köpek gibi dalaşmak
  • Deyimler (v.): pişmiş kelle gibi sırıtmak
  • Deyimler (v.): pişmiş kelle gibi gülmek
  • Deyimler (v.): sorun çıkarmak
  • Deyimler (v.): sorunsuz/tıkır tıkır/teklemeden çalışmak
  • Deyimler (v.): sakinleşemeyecek kadar sinirli olmak
  • Deyimler (v.): şöyle bir su dökünmek
  • Deyimler (v.): sorun çıkarmak
  • Deyimler (v.): saf değiştirmek
  • Deyimler (v.): samanlıkta iğne aramak
  • Deyimler (v.): sinirden köpürmek
  • Deyimler (v.): sorunsuz/düzgün çalışmak
  • Deyimler (v.): tüm şimşekleri üzerine çekmek
  • Deyimler (v.): tüm şimşekleri üzerine çekmek
  • Deyimler (v.): tetikte olmak
  • Deyimler (v.): züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek
  • Deyimler (v.): (bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak
  • Deyimler (v.): üstü başı pejmürde/dökülüyor/dağınık/yırtık pırtık vs. olmak
  • Deyimler (v.): üstü başı perişan görünmek
  • Deyimler (v.): üstü başı perişan görünmek
  • Deyimler (v.): zevkten dört köşe olmak
  • Deyimler (v.): ağzının içi çamur gibi olmak
  • Deyimler (v.): akşamdan kalmayken ağzında kötü bir tat olmak
  • Deyimler (v.): ağzının içi leş gibi olmak
  • Deyimler (n.): mahvetmeden evvel gaddarca işkence etme
  • Deyimler (n.): şansını deneme
  • Deyimler (n.): havalı tip (genelde erkek)
  • Deyimler (n.): janti
  • Deyimler (n.): yapma fırsatı
  • Deyimler (n.): deneme fırsatı
  • Deyimler (n.): başarma fırsatı
  • Deyimler (n.): yapma şansı
  • Deyimler (n.): deneme şansı
  • Deyimler (n.): başarma şansı
  • Deyimler (n.): fırsat
  • Deyimler (n.): şans
  • Deyimler (n.): fırsat
  • Deyimler (n.): şans
  • Deyimler (n.): olası tehlike
  • Deyimler (n.): gizli tehlike
  • Deyimler (n.): pusuda bekleme
  • Deyimler (n.): pusuya yatma
  • Deyimler (n.): arkasından iş çevirme
  • Deyimler (n.): dalavereli iş
  • Deyimler (n.): üçkağıt
  • Deyimler (n.): torbadan daha az değerli veya kusurlu bir şey çıkma
  • Deyimler (n.): üçkağıda gelme
  • Deyimler (n.): havalı adam
  • Deyimler (n.): sıkı adam
  • Deyimler (n.): duygusal destek amacıyla edinilen evcil hayvan
  • Deyimler (n.): depresyon vs. hastalarına doktor veya psikolog tarafından reçete edilen evcil hayvan
  • Deyimler (n.): arkadaşlık etme, rahatlatma amacıyla edinilen evcil hayvan
  • Deyimler (n.): nohut oda, bakla sofa
  • Deyimler (n.): çok küçük bir yer
  • Deyimler (n.): küçücük, daracık bir yer
  • Deyimler (n.): avuç içi kadar
  • Deyimler (n.): bit kadar yer
  • Deyimler (n.): kıç kadar yer
  • Deyimler (n.): göt kadar yer
  • Deyimler (n.): nohut oda, bakla sofa
  • Deyimler (n.): çok küçük bir yer
  • Deyimler (n.): küçücük, daracık bir yer
  • Deyimler (n.): avuç içi kadar
  • Deyimler (n.): bit kadar yer
  • Deyimler (n.): kıç kadar yer
  • Deyimler (n.): göt kadar yer
  • Deyimler (n.): kedi gibi dokuz canlı
  • Deyimler (n.): korkak
  • Deyimler (n.): korkak kimse
  • Deyimler (n.): korkak kimse
  • Deyimler (n.): otuz iki dişini göstererek gülme
  • Deyimler (n.): ödlek
  • Deyimler (n.): ödlek
  • Deyimler (n.): pişmiş kelle gibi sırıtma
  • Deyimler (n.): tırsak
  • Deyimler (n.): taklitçi kimse
  • Deyimler (n.): tırsak
  • Deyimler (n.): tırsak
  • Deyimler (n.): yanlış
  • Deyimler (n.): yanlışlık
  • Deyimler (n.): zengin kokona
  • Deyimler (adj.): kedi köpek gibi
  • Deyimler (adj.): geçinemeyen (ikili)
  • Deyimler (adj.): kedi köpek gibi
  • Deyimler (adj.): sürekli didişen
  • Deyimler (adj.): geçimsiz
  • Deyimler (adj.): uyumsuz
  • Deyimler (adj.): şiddetli ve ardı arkası kesilmeyen (çekişme)
  • Deyimler (adj.): istikrarsız ve şüpheli (menkul kıymet)
  • Deyimler (adj.): kedi fare oyunu gibi
  • Deyimler (adj.): merak uyandıran av'-avcı ilişkisi ile örülü
  • Deyimler (adj.): kovalamaca dolu
  • Deyimler (adv.): zor ihtimal
  • Deyimler (adv.): hiç şans yok
  • Deyimler (adv.): cehennem donduğunda
  • Deyimler (adv.): hiç şansı olmama
  • Deyimler (adv.): hiçbir ihtimali olmama
  • Deyimler (adv.): mümkün görünmeme
  • Deyimler (adv.): yıldırım gibi
  • Deyimler (adv.): rüzgar gibi
  • Deyimler (adv.): ok gibi
  • Deyimler (adv.): ışık hızıyla
  • Deyimler (adv.): vın diye
  • Deyimler (adv.): aşırı hızlı
  • Deyimler (adv.): çekingen
  • Deyimler (adv.): ürkek
  • Deyimler (adv.): ihtiyatlı
  • Deyimler (adv.): tedirgin
  • Deyimler (adv.): kedi gibi ürkek
  • Deyimler (adv.): ok gibi
  • Deyimler (adv.): tutuşmuş gibi
  • Deyimler (adv.): hızla
  • Deyimler (adv.): yıldırım gibi
  • Deyimler (adv.): kedi gibi olduğu yerde sıçrayarak hızla
  • Deyimler (adv.): zevkten dörtköşe olmuş bir halde
  • Deyimler (adv.): ağzı kulaklarında
  • Deyimler (adv.): halinden memnun
  • Deyimler (adv.): çok mutlu
  • Deyimler (adv.): ciğeri/eti kapmış kedi gibi
  • Deyimler (adv.): gururlanarak kasıla kasıla
  • Deyimler (adv.): kurula kurula
  • Deyimler (adv.): hindi gibi kabara kabara
  • Deyimler (adv.): zevkten dörtköşe olmuş bir halde
  • Deyimler (adv.): ağzı kulaklarında
  • Deyimler (adv.): halinden memnun
  • Deyimler (adv.): çok mutlu
  • Deyimler (adv.): ciğeri/eti kapmış kedi gibi
  • Deyimler (adv.): gururlanarak kasıla kasıla
  • Deyimler (adv.): kurula kurula
  • Deyimler (adv.): hindi gibi kabara kabara
  • Deyimler (expr.): laf çıkmaz
  • Deyimler (expr.): ağzı mühürlü
  • Deyimler (expr.): dilini yutmuş
  • Deyimler (expr.): hayatta olmaz
  • Deyimler (expr.): hayatta inanmam
  • Deyimler (expr.): olmaz o iş
  • Deyimler (expr.): bunu yemezler
  • Deyimler (expr.): hayatta olmaz
  • Deyimler (expr.): hayatta inanmam
  • Deyimler (expr.): olmaz o iş
  • Deyimler (expr.): bunu yemezler
  • Deyimler (expr.): bir hedefe ulaşmanın birden çok yolu vardır
  • Deyimler (expr.): bir işi yapmanın birden çok yolu vardır
  • Deyimler (expr.): her problemin birden çok çözümü vardır
  • Deyimler (expr.): olmadı başka bir yol buluruz
  • Deyimler (expr.): olmadı başka bir hal çaresi vardır illaki
  • Deyimler (expr.): var mı bir babayiğit
  • Deyimler (expr.): bu zor işi kim üstlenecek
  • Deyimler (expr.): kimde var o cesaret
  • Deyimler (expr.): kimde var o yürek
  • Deyimler (expr.): ağacı kurt, insanı dert yer
  • Deyimler (expr.): ağzı kulaklarına vararak gülme
  • Deyimler (expr.): ağzı kulaklarında
  • Deyimler (expr.): aman da kimler gelmiş!
  • Deyimler (expr.): aman da kimler gelmiş!
  • Deyimler (expr.): arı gibi
  • Deyimler (expr.): arı gibi meşgul/yoğun
  • Deyimler (expr.): aşırı meşgul
  • Deyimler (expr.): aşırı meşgul
  • Deyimler (expr.): aşırı yoğun
  • Deyimler (expr.): aşırı yoğun
  • Deyimler (expr.): avuç içi kadar yer
  • Deyimler (expr.): burnu büyük
  • Deyimler (expr.): bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
  • Deyimler (expr.): burnu havada
  • Deyimler (expr.): buna kuşlar bile güler
  • Deyimler (expr.): bir deri bir kemik
  • Deyimler (expr.): burnu büyük
  • Deyimler (expr.): çok komik
  • Deyimler (expr.): çok matah bir şey yapmış gibi
  • Deyimler (expr.): dilini mi yuttun?
  • Deyimler (expr.): çok meşgul
  • Deyimler (expr.): çok heyecanlı/panik içinde
  • Deyimler (expr.): çok yoğun
  • Deyimler (expr.): çok yoğun
  • Deyimler (expr.): çok matah bir şey yapmış gibi
  • Deyimler (expr.): çok sinirli
  • Deyimler (expr.): çok meşgul
  • Deyimler (expr.): göt kadar yer
  • Deyimler (expr.): kedi gibi dokuz canlı
  • Deyimler (expr.): kibirli
  • Deyimler (expr.): kargalar bile güler buna
  • Deyimler (expr.): kedi gidince meydan farelere kalır
  • Deyimler (expr.): kendini beğenmiş
  • Deyimler (expr.): kıç kadar yer
  • Deyimler (expr.): neden konuşmuyorsun?
  • Deyimler (expr.): kibirli
  • Deyimler (expr.): kendini beğenmiş
  • Deyimler (expr.): süt dökmüş kedi gibi
  • Deyimler (expr.): sır ortaya çıktı
  • Deyimler (expr.): sinirden küplere binmiş
  • Deyimler (expr.): sır ifşa oldu
  • Deyimler (expr.): tepesi atmış
  • Deyimler (expr.): ters giden (bir şeyler)
  • Deyimler (expr.): .... dan geçilmiyor
  • Deyimler (expr.): zevkten dörtköşe olmuş bir halde
  • Deyimler (expr.): ağzı kulaklarında bir halde
  • Deyimler (expr.): son hızla
  • Deyimler (expr.): son hız
  • Deyimler (expr.): aşırı hızlı
  • Deyimler (expr.): fırtına gibi
  • Deyimler (expr.): şimşek gibi
  • Atasözü (): bakan göze yasak olmaz
  • Atasözü (): kediyi merak öldürür
  • Atasözü (): fazla merak kediyi öldürür
  • Atasözü (): bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
  • Atasözü (): eldiven giymiş kedi fare yakalayamaz
  • Atasözü (): kediler dokuz canlıdır
  • Atasözü (): fazla merak iyi değildir
  • Atasözü (): merak insanı mezara sokar
  • Atasözü (): fazla merak zararlıdır
  • Atasözü (): insanın başına ne gelirse meraktan gelir
  • Atasözü (): göze yasak olmaz
  • Atasözü (): başarı yolu taşlıdır/zorludur
  • Atasözü (): istediğini elde etmek için bazı zorluklara katlanman gerekebilir
  • Atasözü (): ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır
  • Atasözü (): başarı yolu taşlıdır/zorludur
  • Atasözü (): istediğini elde etmek için bazı zorluklara katlanman gerekebilir
  • Atasözü (): ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır
  • Atasözü (): aç elini kora sokar
  • Atasözü (): istediğine ulaşmak için risk almaktan korkmamalısın
  • Atasözü (): istediğine ulaşmak için sıkıntılara/zorluklara katlanmalısın
  • Atasözü (): istediğine ulaşmak için elini taşın altına sokmalısın
  • Argo (v.): ilişkisi olduğu halde seks partneri aramak
  • Argo (v.): cinsel ilişkiye girmek için kadın kovalamak
  • Argo (v.): kusmak
  • Argo (v.): kafasını kaşıyacak vakti olmamak
  • Argo (v.): kusmak
  • Argo (n.): adam
  • Argo (n.): erkek
  • Argo (n.): skat oyunu
  • Argo (n.): ketamin
  • Argo (n.): sokak kadını
  • Argo (n.): orta malı
  • Argo (n.): şırfıntı
  • Argo (n.): orospu
  • Argo (n.): orospu
  • Argo (n.): fahişe
  • Argo (n.): aşüfte
  • Argo (n.): ceza evinde ruhsal tedaviye ihtiyaç duyan hükümlü
  • Argo (n.): ceza evinde ruhsal tedaviye ihtiyaç duyan hükümlü
  • Argo (n.): ensesi kalın
  • Argo (n.): ensesi kalın
  • Argo (n.): kalantor
  • Argo (n.): kısa mahkumiyet
  • Argo (n.): kodaman
  • Argo (n.): kodaman
  • Argo (n.): ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış mahkum
  • Konuşma (n.): ağzındaki baklayı çıkart
  • Konuşma (n.): ağzındaki baklayı çıkar
  • Konuşma (expr.): aman da kimleri görüyorum!
  • Konuşma (expr.): bir kedi gördüm sanki
  • Konuşma (expr.): bak sen kimler gelmiş!
  • Konuşma (expr.): bir kedi gördüm galiba
  • Konuşma (expr.): bir kedim bile yok
  • Konuşma (expr.): dilini mi yuttun?
  • Konuşma (expr.): çıkar ağzındaki baklayı
  • Konuşma (expr.): dilini kedi mi yuttu?
  • Konuşma (expr.): hiç kedin oldu mu?
  • Konuşma (expr.): hiç kedin oldu mu?
  • Konuşma (expr.): kediyi gören oldu mu?
  • Konuşma (expr.): kedi nerede?
  • Konuşma (expr.): neden konuşmuyorsun?
  • Konuşma (expr.): meydanı boş bulunca...
  • Konuşma (expr.): kedi kutunun arkasında
  • Konuşma (expr.): kıç kadar yer
  • Konuşma (expr.): kedi evcil bir hayvandır

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.