Crack-
"crack-" teriminin Türkçe anlamları:
- Günlük Konuşma Dili (v.): birini güldürmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): dili çözülmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): ötmeye başlamak
- Günlük Konuşma Dili (v.): ağzındaki baklayı çıkarmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (kasa) patlatmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (kasa) içine girmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): bir bira açmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): teneke bira açmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): küstahça konuşmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): küçümseyici yorumlarda bulunmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): iğneleyici konuşmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): laf sokmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): dokundurmak
- Günlük Konuşma Dili (n.): çatlak bir kahkaha
- Günlük Konuşma Dili (n.): kötü/kaba söz
- Günlük Konuşma Dili (n.): zorlu rakip
- Günlük Konuşma Dili (n.): şaka
- Günlük Konuşma Dili (n.): espri
- Günlük Konuşma Dili (n.): dokundurma
- Günlük Konuşma Dili (n.): taş
- Günlük Konuşma Dili (n.): iğneli söz
- Günlük Konuşma Dili (n.): deneme
- Günlük Konuşma Dili (n.): hamle
- Günlük Konuşma Dili (n.): girişme
- Günlük Konuşma Dili (n.): birim
- Günlük Konuşma Dili (n.): tek seferlik kullanım
- Günlük Konuşma Dili (n.): (insan için) mükemmel
- Günlük Konuşma Dili (n.): (insan için) üst düzey
- Günlük Konuşma Dili (n.): muhteşem
- Günlük Konuşma Dili (n.): motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri
- Günlük Konuşma Dili (n.): (motosiklette) arka oturak
- Günlük Konuşma Dili (n.): motosiklette, sürücünün arkasındaki ek oturma yeri
- Günlük Konuşma Dili (n.): (motosiklette) arka oturak
- Günlük Konuşma Dili (adj.): deli
- Günlük Konuşma Dili (adj.): kafadan çatlak
- Günlük Konuşma Dili (expr.): sabahın köründe
- Günlük Konuşma Dili (expr.): sabahın ilk ışığında
- Yaygın Kullanım (v.): yarılmak
- Yaygın Kullanım (v.): çatlamak
- Yaygın Kullanım (n.): çatırtı
- Yaygın Kullanım (n.): çatlak
- Genel (v.): güçten düşmek
- Genel (v.): çökmek
- Genel (v.): son vermek için bir şeyin üstüne gitmek
- Genel (v.): çıtlatmak
- Genel (v.): çatırdamak
- Genel (v.): şaklamak
- Genel (v.): kamçı şaklatmak
- Genel (v.): çözmek (şifreyi)
- Genel (v.): müsamaha etmekten vazgeçip sert davranmaya başlamak
- Genel (v.): espri yapmak
- Genel (v.): çatlatmak
- Genel (v.): çatlamak
- Genel (v.): çökmek
- Genel (v.): patlamak
- Genel (v.): açmak (kasayı)
- Genel (v.): çatallaşmak (ses)
- Genel (v.): çatırdatmak
- Genel (v.): dağılmak
- Genel (v.): ayrılmak
- Genel (v.): zorlamak
- Genel (v.): yarmak
- Genel (v.): övmek
- Genel (v.): yıkılmak
- Genel (v.): takılmak
- Genel (v.): dağıtmak
- Genel (v.): şaklatmak
- Genel (v.): kütürdemek
- Genel (v.): şaka yapmak
- Genel (v.): kırılmak
- Genel (v.): şaka yapmak
- Genel (v.): kırmak
- Genel (v.): aşırı önlem almak
- Genel (v.): sert önlemler almak
- Genel (v.): vurmak
- Genel (v.): güldürücü öykü anlatmak
- Genel (v.): parmak çıtlatmak
- Genel (v.): çekirdek çitlemek
- Genel (v.): karpuz çatlatmak
- Genel (v.): parmak çıtlatmak
- Genel (v.): parmak kütletmek
- Genel (v.): pencereyi aralık bırakmak
- Genel (v.): camı aralamak
- Genel (v.): camı aralık bırakmak
- Genel (v.): sinir krizi geçirmek
- Genel (v.): sinir krizi geçirmek
- Genel (v.): sinirsel çöküntü yaşamak
- Genel (v.): sinirsel çöküntü yaşamak
- Genel (v.): kafatası çatlamak
- Genel (v.): taş kokain çekerken yakalanmak
- Genel (v.): krek çekerken yakalanmak
- Genel (v.): tavaya yumurta kırmak
- Genel (v.): ceviz kırmak
- Genel (n.): sabahın körü
- Genel (n.): şırak
- Genel (n.): hızlı darbe
- Genel (n.): çetin ceviz
- Genel (n.): çarpma
- Genel (n.): espri
- Genel (n.): çatırtı
- Genel (n.): demir leblebi
- Genel (n.): çatlak genişliği
- Genel (n.): patlama
- Genel (n.): as
- Genel (n.): özür
- Genel (n.): vuruş
- Genel (n.): çatlaklık
- Genel (n.): çetin ceviz
- Genel (n.): taş kokain
- Genel (n.): şaklama
- Genel (n.): krek kokain
- Genel (n.): keskin nişancı
- Genel (n.): birinci sınıf şey
- Genel (n.): çıt
- Genel (n.): deneme
- Genel (n.): aralık
- Genel (n.): kabuk çatlağı
- Genel (n.): çene çalma
- Genel (n.): güçten düşme
- Genel (n.): bitirim
- Genel (n.): çatlak ilerlemesi
- Genel (n.): çatlak bulucu
- Genel (n.): çatlak
- Genel (n.): yarık
- Genel (n.): yıkılma
- Genel (n.): çökme
- Genel (n.): kılcal çatlak
- Genel (n.): hamileliği sırasında krek kokain kullanan annenin doğurduğu çocuk
- Genel (n.): çatırdama
- Genel (n.): keskin nişancı
- Genel (n.): mahşer günü
- Genel (n.): kıyamet günü
- Genel (n.): usta bir nişancı
- Genel (n.): kıç çatalı
- Genel (n.): kaza
- Genel (n.): buz çatlağı
- Genel (n.): çatlak gözlemcisi
- Genel (n.): çatlak monitörü
- Genel (adj.): başarılı
- Genel (adj.): yetenekli
- Genel (adj.): delice
- Genel (adj.): kafadan sakat
- Genel (adj.): kafadan çatlak
- Genel (adj.): kafadan kontak
- Genel (adj.): çatlak
- Genel (adj.): kaçık
- Genel (adv.): şafak sökümünde
- Deyimler (v.): birine fırsat tanımak/vermek
- Deyimler (v.): birine şans tanımak/vermek
- Deyimler (v.): (bir maçta) ilk sayısını yapmak
- Deyimler (v.): (bir maçta) iyi bir açılış yapmak
- Deyimler (v.): sayı yapmaya başlamak
- Deyimler (v.): şeytanın bacağını kırmak
- Deyimler (v.): (bir maçta) ilk sayısını yapmak
- Deyimler (v.): (bir maçta) iyi bir açılış yapmak
- Deyimler (v.): sayı yapmaya başlamak
- Deyimler (v.): şeytanın bacağını kırmak
- Deyimler (v.): bir sorunu ya da gizemi çözmek
- Deyimler (v.): açıklığa kavuşturmak
- Deyimler (v.): zor problemlere açıklık getirmek
- Deyimler (v.): bir şeyi çatlatmak/yarmak
- Deyimler (v.): balatayı yakmak
- Deyimler (v.): bir şeyde şansını denemek
- Deyimler (v.): bir şeyi çatlatmak/yarmak
- Deyimler (v.): balatayı sıyırmak
- Deyimler (v.): birine bir fırsat vermek
- Deyimler (v.): birisine fırsat vermek
- Deyimler (v.): bir şeyi tecrübe etmek
- Deyimler (v.): bir şeyi tecrübe etmek
- Deyimler (v.): bir şeyi denemek
- Deyimler (v.): bir işi gerektiğinden fazla güç veya çabayla yapmak
- Deyimler (v.): birisine şans tanımak
- Deyimler (v.): bir şeyde şansını denemek
- Deyimler (v.): birine bir şans vermek
- Deyimler (v.): bir denemek
- Deyimler (v.): bir şeyi denemek
- Deyimler (v.): çatlamak
- Deyimler (v.): despot davranışlar sergilemek
- Deyimler (v.): güzel bir espri patlatmak
- Deyimler (v.): espri patlatmak
- Deyimler (v.): gülmekten ölmek
- Deyimler (v.): gülmekten yarılmak
- Deyimler (v.): gül gül ölmek
- Deyimler (v.): fıkra patlatmak
- Deyimler (v.): girişimde/teşebbüste bulunmak
- Deyimler (v.): girişimde/teşebbüste bulunmak
- Deyimler (v.): iş yükünden/stresinden bunalıma girmek
- Deyimler (v.): kapıyı birazcık aralamak
- Deyimler (v.): ortaya çıkarmak
- Deyimler (v.): orantısız güç kullanmak
- Deyimler (v.): kahkahalara boğulmak
- Deyimler (v.): kamçıyı eline almak
- Deyimler (v.): şaka yapmak
- Deyimler (v.): son bir girişimde bulunmak
- Deyimler (v.): şalteri atmak
- Deyimler (v.): şansını denemek
- Deyimler (v.): şakalar yapmak
- Deyimler (v.): soyup soğana çevirmek
- Deyimler (v.): sırası gelmek
- Deyimler (v.): son bir deneme yapmak
- Deyimler (v.): son bir deneme yapmak
- Deyimler (v.): riske girmek
- Deyimler (v.): sırrını çözmek
- Deyimler (v.): sırası gelmek
- Deyimler (v.): şampanyayı patlatmak
- Deyimler (v.): son bir girişimde bulunmak
- Deyimler (v.): şansını denemek
- Deyimler (v.): riske girmek
- Deyimler (v.): tebessüm etmek
- Deyimler (v.): tepesi atmak
- Deyimler (v.): tükenmek
- Deyimler (v.): (kutlama amacıyla) bir şişe açmak
- Deyimler (v.): (bir skandalı) gözler önüne sermek/ortaya çıkarmak
- Deyimler (v.): yumurtayı balyozla kırmak
- Deyimler (v.): (kutlama amacıyla) bir şişe açmak
- Deyimler (v.): (sağlık açısından) çökmek
- Deyimler (v.): yetkisini tümüyle kullanmak
- Deyimler (v.): (bir skandalı) gözler önüne sermek/ortaya çıkarmak
- Deyimler (v.): (listede vb) zirveye ulaşmak
- Deyimler (v.): zor bir sorunu çözmek
- Deyimler (v.): bir gizemi çözmek
- Deyimler (v.): bir sırrı açığa çıkarmak
- Deyimler (v.): bir bilinmezi ortaya çıkarmak
- Deyimler (v.): orantısız güç kullanmak
- Deyimler (v.): basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek
- Deyimler (v.): fındık kırmak için balyoz kullanmak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk sırada yer almak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) önceliği olmak
- Deyimler (v.): (bir şeyi) ilk yapan olmak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk sırada yer almak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) önceliği olmak
- Deyimler (v.): orantısız güç kullanmak
- Deyimler (v.): basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek
- Deyimler (v.): fındık kırmak için balyoz kullanmak
- Deyimler (v.): basit bir işi gereğinden fazla çaba harcayarak halletmek
- Deyimler (v.): fındık kırmak için balyoz kullanmak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk sırada yer almak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak
- Deyimler (v.): (bir şeyde) önceliği olmak
- Deyimler (v.): bir işi gereğinden fazla güç/kaynak kullanarak yapmak
- Deyimler (v.): bir iş için gereksiz güç/kaynak kullanmak
- Deyimler (v.): yumurtayı balyozla kırmak
- Deyimler (v.): orantısız güç kullanmak
- Deyimler (n.): zor biri/mesele/durum/iş
- Deyimler (n.): meşakkatli şey
- Deyimler (n.): bir şeyde ilk deneyim/girişim
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): eşit fırsat
- Deyimler (n.): eşit fırsat
- Deyimler (n.): ele geçen şans
- Deyimler (n.): eşit şans
- Deyimler (n.): kendini kanıtlayabilme fırsatı
- Deyimler (n.): verilecek uygun şans
- Deyimler (n.): zorlu rakip
- Deyimler (n.): fırsat
- Deyimler (n.): hak edilen fırsat
- Deyimler (n.): uygun fırsat
- Deyimler (n.): anlaşılması güç durum
- Deyimler (n.): içinden çıkılması güç durum
- Deyimler (n.): kapalı kutu
- Deyimler (n.): çözmesi zor kimse
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): zorlu rakip
- Deyimler (n.): kapalı kutu
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): zorlu rakip
- Deyimler (n.): kapalı kutu
- Deyimler (n.): çetin ceviz
- Deyimler (n.): zorlu rakip
- Deyimler (n.): kapalı kutu
- Deyimler (expr.): bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
- Deyimler (expr.): karga bokunu yemeden
- Deyimler (expr.): sabahın köründe
- Deyimler (expr.): sabah sabah
- İfadeler (v.): artırmak
- İfadeler (v.): aman vermemek
- İfadeler (v.): aşırı önlem almak
- İfadeler (v.): göz açtırmamak
- İfadeler (v.): sıkıştırmak
- İfadeler (v.): sıkı önlem almak
- İfadeler (v.): yarılmak
- İfadeler (v.): (yolsuzlukların) üzerine gitmek
- İfadeler (v.): (bir şeyi) yarmak
- İfadeler (v.): (bir şeyin) içinden geçip gitmek
- İfadeler (v.): zor bir durumun üstesinden gelmek
- İfadeler (v.): zor bir durumdan çıkmak
- İfadeler (v.): kurtulmak
- İfadeler (expr.): bir önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan zordur
- İfadeler (expr.): yumurtaları kırmadan omlet yapamazsın
- İfadeler (expr.): omlet yapmak için birkaç yumurta kırman gerekir
- İfadeler (expr.): bir şeyleri başarmak için birilerini incitmekten başka şansın yok
- Atasözü (): emeksiz yemek olmaz
- Argo (v.): kıçı zora girmek
- Argo (v.): kıçı sıkışmak
- Argo (v.): aklını kaçırmak
- Argo (v.): aklını yitirmek
- Argo (v.): balatayı sıyırmak
- Argo (v.): birine vurulmak
- Argo (v.): birine asılmak
- Argo (v.): birkaç bira içmek
- Argo (v.): çadırı kurmak
- Argo (v.): çıldırmak
- Argo (v.): cozutmak
- Argo (v.): delirmek
- Argo (v.): ereksiyon olmak
- Argo (v.): erekte olmak
- Argo (v.): kafayı çizmek
- Argo (v.): kafayı sıyırmak
- Argo (v.): özel bir durumun şerefine şampanya patlatmak
- Argo (v.): kafayı yemek
- Argo (v.): kitabın kapağını bile açmamak
- Argo (v.): penisi sertleşmek
- Argo (v.): tozutmak
- Argo (v.): yeni bir şişe açmak
- Argo (n.): alem evi
- Argo (n.): ağıza alınmayacak söz/küfür
- Argo (n.): taş kokain
- Argo (n.): çatlak
- Argo (n.): çatal
- Argo (n.): elit birlikler
- Argo (n.): göt çatalı
- Argo (n.): göt çatalı
- Argo (n.): göt çatalı
- Argo (n.): kaba söz
- Argo (n.): kıç çatalı
- Argo (n.): kıç çatalı
- Argo (n.): kıç çatalı
- Argo (n.): kokain
- Argo (n.): küfür
- Argo (n.): uyuşturucu satılan ev
- Argo (n.): uyuşturucu satılan yer
- Argo (n.): (kıç) çatal
- Argo (n.): kıç çatalı
- Argo (n.): vulvanın dudakları arasındaki yarık
- Argo (n.): hatun
- Argo (n.): karı
- Argo (n.): kristalin
- Argo (n.): içilebilir kokain
- Argo (n.): taş kokain
- Argo (adj.): kafayı sıyırmış
- Argo (expr.): çılgın
- Argo (expr.): deli
- Argo (expr.): kaçık
- Argo (expr.): karga bokunu yemeden
- Konuşma (expr.): kapımı biraz açık bırak
- Teknik (n.): basma çatlağı
- Teknik (n.): bağlantı çatlağı
- Teknik (n.): beton çatlağı
- Teknik (n.): boyuna köşe çatlağı
- Teknik (n.): boyuna yüzey çatlağı
- Teknik (n.): boyun çatlağı (cam)
- Teknik (n.): boyuna çatlak
- Teknik (n.): büzülme çatlağı
- Teknik (n.): bilezik altı çatlağı
- Teknik (n.): büzülmenin yol açtığı çatlak
- Teknik (n.): çatlak büyümesi
- Teknik (n.): çatlak yayılması
- Teknik (n.): çapraz çatlak
- Teknik (n.): çatlak ilerlemesi
- Teknik (n.): çatlak ilerleme hassasiyeti
- Teknik (n.): çatlak hızı
- Teknik (n.): çatlak ucu
- Teknik (n.): çatlak durdurucu
- Teknik (n.): çatlak düzlemi konumu
- Teknik (n.): çatlak muayenesi
- Teknik (n.): çatlak oluşma sıcaklığı
- Teknik (n.): çatlak algılayıcı
- Teknik (n.): çatlak önleyici teçhizat
- Teknik (n.): çatlak boyu
- Teknik (n.): çatlak kontrolü
- Teknik (n.): çatlak biçimi
- Teknik (n.): çatlak büyüme hızı
- Teknik (n.): çatlak ilerleme hızı
- Teknik (n.): çatlak oluşumu
- Teknik (n.): çatlak açılım kayması
- Teknik (n.): çatlak dallanması
- Teknik (n.): çatlak ağzı
- Teknik (n.): çatlağın ilk büyüklüğü
- Teknik (n.): çatlak çekirdeklenmesi
- Teknik (n.): çatlak ağzı açılımı kayması
- Teknik (n.): çekme çatlağı
- Teknik (n.): çatlak ilerlemesi mukavemeti
- Teknik (n.): çatlak içitimi
- Teknik (n.): çatlak ucu gerilim yoğunluğu
- Teknik (n.): çatlak önleyici teçhizat
- Teknik (n.): çatlama
- Teknik (n.): çatlak uzaması
- Teknik (n.): çamur çatlağı
- Teknik (n.): çatlak yüzeyi
- Teknik (n.): çatlak eni
- Teknik (n.): çatlama
- Teknik (n.): çatlak izi
- Teknik (n.): çatlak bulucu
- Teknik (n.): çatlak
- Teknik (n.): çatlak büyüklüğü
- Teknik (n.): çatlak düzlemi
- Teknik (n.): çatlak saptırma
- Teknik (n.): çekme çatlağı
- Teknik (n.): çatlak yüzeyi kayması
- Teknik (n.): çatlak durdurma
- Teknik (n.): çatlak eğilmesi
- Teknik (n.): çatlak bölgesi
- Teknik (n.): çentikli borular üzerindeki yavaş çatlak ilerlemesi
- Teknik (n.): çatlak açıklığı
- Teknik (n.): çatlak başlaması
- Teknik (n.): çatlak derinliği
- Teknik (n.): çatlak ilerleme deneyi
- Teknik (n.): çatlak detektörü
- Teknik (n.): çatlak ucu kayması
- Teknik (n.): çatlak oluşması
- Teknik (n.): çatlak önü
- Teknik (n.): çatlak başlatma gerilimi
- Teknik (n.): çatlak uzunluğu
- Teknik (n.): dağlama çatlağı
- Teknik (n.): daralma çatlağı
- Teknik (n.): daralma çatlağı
- Teknik (n.): dengesiz çatlak
- Teknik (n.): duvar çatlağı
- Teknik (n.): dikişaltı çatlağı
- Teknik (n.): dip çatlağı
- Teknik (n.): diyagonal çatlak
- Teknik (n.): dikey çatlak
- Teknik (n.): enine çatlak
- Teknik (n.): enine çatlak
- Teknik (n.): elektromanyetik çatlak sezici
- Teknik (n.): elektrikli mıknatıssal çatlak sezici
- Teknik (n.): fisür suyu
- Teknik (n.): fiziksel çatlak büyüklüğü
- Teknik (n.): etkin çatlak büyüklüğü
- Teknik (n.): fisür
- Teknik (n.): griffith çatlak modeli
- Teknik (n.): haç şekilnde oluşan çatlak
- Teknik (n.): gevrek çatlak ilerlemesi
- Teknik (n.): hadde çatlağı
- Teknik (n.): griffith çatlak kuramı
- Teknik (n.): genişlemenin yol açtığı çatlak
- Teknik (n.): genleşme çatlağı
- Teknik (n.): gerilim çatlağı
- Teknik (n.): haddeleme çatlağı
- Teknik (n.): gevrek çatlak
- Teknik (n.): hızlı çatlak ilerlemesine direnci
- Teknik (n.): hızlı çatlak ilerlemesine mukavemet
- Teknik (n.): hilalsi çatlak
- Teknik (n.): hertz çatlağı
- Teknik (n.): ısı çatlağı
- Teknik (n.): ince çatlak
- Teknik (n.): ısıl gerilmenin yol açtığı çatlak
- Teknik (n.): ısıl çatlak
- Teknik (n.): ısıl çatlama
- Teknik (n.): ısı çatlağı
- Teknik (n.): kalıp çatlağı
- Teknik (n.): kabuksu çatlak
- Teknik (n.): kabuk çatlağı
- Teknik (n.): kılcal çatlak
- Teknik (n.): kesintili çatlak ilerlemesi
- Teknik (n.): kılcal çatlak
- Teknik (n.): kaynak çatlağı
- Teknik (n.): kırılma sıcaklığı
- Teknik (n.): katılaşma çekintisi çatlağı
- Teknik (n.): katılaşma çekmesi çatlağı
- Teknik (n.): kılcal çatlak
- Teknik (n.): konik çatlak oluşması
- Teknik (n.): köşe çatlağı
- Teknik (n.): kurutma çatlağı
- Teknik (n.): kritik çatlak boyu
- Teknik (n.): korozyon çatlağı
- Teknik (n.): kök çatlağı
- Teknik (n.): külçe çatlağı
- Teknik (n.): mekanik çatlak
- Teknik (n.): manyetik çatlak kontrolü
- Teknik (n.): mikro çatlak
- Teknik (n.): mikro çatlak
- Teknik (n.): normal dikey gerilme çatlağı
- Teknik (n.): orta çatlağı
- Teknik (n.): oval çatlak yanayı
- Teknik (n.): önceden oluşmuş çatlak
- Teknik (n.): önçatlak uzunluğu
- Teknik (n.): özgün çatlak büyüklüğü
- Teknik (n.): önceden mevcut olan çatlak
- Teknik (n.): pencere fugası
- Teknik (n.): plastik akma çatlağı
- Teknik (n.): polimer bağlayıcılı çatlak enjeksiyon mamul
- Teknik (n.): rötre
- Teknik (n.): rötre çatlağı
- Teknik (n.): pulsu çatlak
- Teknik (n.): soğuk çatlama sıcaklığı
- Teknik (n.): sır çatlağı
- Teknik (n.): soğuk çatlak
- Teknik (n.): soğukta kırılma sıcaklığı
- Teknik (n.): sıcak çatlak
- Teknik (n.): soğuma çatlağı
- Teknik (n.): sünek çatlak ilerlemesi
- Teknik (n.): suverme çatlağı
- Teknik (n.): son kırma