Bug's
"bug's" teriminin Türkçe anlamları:
- Tarım (n.): buğday böceği
- Tarım (n.): pancar yaprak piresi
- Otomotiv (n.): baha bag
- Otomotiv (n.): böcek temizleyici
- Otomotiv (n.): böcek yakalayan
- Otomotiv (n.): böcek
- Otomotiv (n.): haşere deflektörü
- Otomotiv (n.): hata
- Botanik (n.): tütün yapraklarının özünü emen küçük siyah bir böcek
- Botanik (n.): kımıl zararlısı
- İngiliz Argosu (adj.): patlak gözlü
- Günlük Konuşma Dili (n.): altının en önemli yatırım aracı olduğuna inanan kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): altın düşkünü kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): altının zenginlik simgesi olduğunu savunan kimse
- Günlük Konuşma Dili (n.): afet ve acil durum çantası
- Günlük Konuşma Dili (n.): vidalı klemens
- Günlük Konuşma Dili (n.): acil durum çantası
- Günlük Konuşma Dili (n.): afet çantası
- Günlük Konuşma Dili (n.): mide mikrobu
- Günlük Konuşma Dili (n.): mide virüsü
- Günlük Konuşma Dili (expr.): defol!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): defol git!
- Günlük Konuşma Dili (expr.): kaybol!
- Yaygın Kullanım (n.): böcek
- Bilgisayar (n.): hata izleme aracı
- Bilgisayar (n.): arıza
- Bilgisayar (n.): böcek avı
- Bilgisayar (n.): böcek
- Bilgisayar (n.): hata
- Bilgisayar (n.): hata düzeltme
- Bilgisayar (n.): hata bilgisi
- Bilgisayar (n.): yazılım hatası
- Bilgisayar (n.): yazılım hatalarını bulan kişilere verilen para ödülü
- Bilgisayar (n.): yanlış
- Bilgisayar (adj.): hata içermeyen
- Bilgisayar (adj.): hatalardan arınmış/arındırılmış
- Bilgisayar (adj.): hatasız
- Entomoloji (n.): baklagiller ve meyve ağaçları ile beslenen bir böcek
- Entomoloji (n.): baklagiller ve meyve ağaçları ile beslenen bir böcek
- Entomoloji (n.): çay böceği
- Entomoloji (n.): halı böceği
- Entomoloji (n.): larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi
- Entomoloji (n.): reduviid böceği
- Entomoloji (n.): katil böcek
- Entomoloji (n.): kanatları ve gövdesi dantele benzeyen, bitkilere zararlı bir böcek familyasının üyelerine verilen ad
- Entomoloji (n.): ahududu ve böğürtlen üzerinde görülen, meyveye kötü bir tat veren ufak siyah bir böcek
- Entomoloji (n.): özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
- Entomoloji (n.): özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
- Entomoloji (n.): özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
- Entomoloji (n.): gelastocoridae familyasına mensup, geniş ve düz gövdesi olan küçük yırtıcı böcekler
- Entomoloji (n.): sigara böceği
- Entomoloji (n.): ağaç böceği
- Entomoloji (n.): yeşil zarkanat familyasından olan, larvaları zar kanatlı fidanbiti
- Entomoloji (n.): triatoma cinsinden olan kan emici böcek
- Entomoloji (n.): triatoma cinsinden olan kan emici böcek
- Entomoloji (n.): triatoma cinsinden olan kan emici böcek
- Entomoloji (n.): triatoma cinsinden olan kan emici böcek
- Entomoloji (n.): triatoma cinsinden olan kan emici böcek
- Entomoloji (n.): hemiptera (yarım kanatlılar) takımından olan böcek
- Entomoloji (n.): kaliforniya'nın bataklık alanlarında görülen bir karafatma
- Entomoloji (n.): kaliforniya'nın bataklık alanlarında görülen bir karafatma
- Entomoloji (n.): eski dünya'ya özgü olmasına karşın yanlışlıkla minnesota'ya taşınarak yoncalara ciddi zararlar vermiş bir böcek
- Entomoloji (n.): eski dünya'ya özgü olmasına karşın yanlışlıkla minnesota'ya taşınarak yoncalara ciddi zararlar vermiş bir böcek
- Entomoloji (n.): phymatidae familyasından olan etobur böcekler
- Entomoloji (n.): kabak böceği
- Entomoloji (n.): amerika'da sukabağı familyasından asmalara zarar veren büyük siyah bir böcek
- Entomoloji (n.): tekerlek böceği
- Entomoloji (n.): kuzey amerika'da bulunan, diğer böceklerin kanını emen büyük ve yırtıcı bir böcek
- Genel (v.): can sıkmak
- Genel (v.): canını sıkmak
- Genel (v.): gizli dinleme aygıtı yerleştirmek
- Genel (v.): rahatsız etmek
- Genel (v.): dinleme cihazı yerleştirmek
- Genel (v.): gizli mikrofon yerleştirmek
- Genel (v.): kızdırmak
- Genel (v.): böceklenmek
- Genel (v.): bir böcek tarafından ısırılmak
- Genel (v.): başının etini yemek
- Genel (n.): tahtakurusu
- Genel (n.): önemli kimse
- Genel (n.): delilik
- Genel (n.): ateş böceği
- Genel (n.): grip virüsü
- Genel (n.): dev su böceği
- Genel (n.): tutku
- Genel (n.): ateşböceği
- Genel (n.): virüs
- Genel (n.): tahtakurusu
- Genel (n.): cihaz
- Genel (n.): mayıs böceği
- Genel (n.): yaprak zararlısı
- Genel (n.): patatesböceği
- Genel (n.): mikrop
- Genel (n.): su böceği
- Genel (n.): tutkun
- Genel (n.): gizli mikrofon
- Genel (n.): yıldızböceği
- Genel (n.): dantel böceği
- Genel (n.): merak
- Genel (n.): gerçek virüs
- Genel (n.): bitki biti
- Genel (n.): osurganböceği
- Genel (n.): haziranböceği
- Genel (n.): tespihböceği
- Genel (n.): ayarsızlık
- Genel (n.): çapar
- Genel (n.): yanlış
- Genel (n.): aşk böceği
- Genel (n.): bozukluk
- Genel (n.): arıza
- Genel (n.): böcek
- Genel (n.): gizli dinleme aygıtı
- Genel (n.): mayısböceği
- Genel (n.): mide iltihabı
- Genel (n.): kara böcek
- Genel (n.): tel sineklik
- Genel (n.): böcek istilası
- Genel (n.): zararlı böcek
- Genel (n.): böcekbilimci
- Genel (n.): entomolojist
- Genel (n.): dinleme cihazı
- Genel (n.): öcü
- Genel (n.): gulyabani
- Genel (n.): böceklik
- Genel (n.): sineklik
- Genel (n.): yazılım hatası bulma ödül programı
- Genel (n.): kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi
- Genel (adj.): meraklı
- Genel (adj.): böcekli
- Genel (adj.): patlak gözlü
- Genel (adj.): böceksiz
- Deyimler (v.): can atmak
- Deyimler (v.): çok ilgisini çekmek
- Deyimler (v.): kapılmak
- Deyimler (v.): vurulmak
- Deyimler (v.): (bir şey) meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sarmak/merak sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sardırmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) merak duymak/heves etmek
- Deyimler (v.): (bir şeye) heveslenmek
- Deyimler (v.): (bir şey) hevesine/merakına düşmek
- Deyimler (v.): sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
- Deyimler (v.): (bir şey) meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sarmak/merak sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sardırmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) merak duymak/heves etmek
- Deyimler (v.): (bir şeye) heveslenmek
- Deyimler (v.): (bir şey) hevesine/merakına düşmek
- Deyimler (v.): sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
- Deyimler (v.): heveslisi/tutkunu olup çıkmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) merak sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) heves etmek/heveslenmek
- Deyimler (v.): (bir şey) hevesine/merakına düşmek
- Deyimler (v.): sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
- Deyimler (v.): heveslisi/tutkunu olup çıkmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) merak sarmak
- Deyimler (v.): (bir şeye) heves etmek/heveslenmek
- Deyimler (v.): (bir şey) hevesine/merakına düşmek
- Deyimler (v.): sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
- Deyimler (v.): aynı isteklere veya ihtiyaçlara sahip olmak
- Deyimler (v.): birini çok kızdırmak
- Deyimler (v.): birine bir tavsiyede bulunmak
- Deyimler (v.): birine ipucu vermek
- Deyimler (v.): birine tavsiye vermek
- Deyimler (v.): birisini sıkmak
- Deyimler (v.): birisini rahatsız etmek
- Deyimler (v.): birisinin kafasına bir fikir sokmak
- Deyimler (v.): çok öfkelendirmek
- Deyimler (v.): gıcık etmek
- Deyimler (v.): gezip dolaşmayı çok istemek
- Deyimler (v.): ilgisini çekmek
- Deyimler (v.): ilgisini çekmek
- Deyimler (v.): merakını celbetmek
- Deyimler (v.): merakını celbetmek
- Deyimler (v.): merakını uyandırmak
- Deyimler (v.): meraktan deliye dönmek
- Deyimler (v.): küplere bindirmek
- Deyimler (v.): merakını uyandırmak
- Deyimler (v.): meraktan deliye dönmek
- Deyimler (v.): kulağına kar suyu kaçırmak
- Deyimler (v.): sinirlerini ayağa kaldırmak
- Deyimler (v.): sinirden kudurtmak
- Deyimler (n.): büyükbaş
- Deyimler (n.): çok önemli ve etkili kimse
- Deyimler (n.): ekabir
- Deyimler (n.): kodaman
- Deyimler (adj.): şeker gibi
- Deyimler (adj.): çok tatlı
- Deyimler (adj.): hoş
- Deyimler (adj.): sevimli
- Deyimler (expr.): sıcacık
- Deyimler (expr.): sımsıcak
- Deyimler (expr.): sanırım şifayı kaptım
- Deyimler (expr.): zırdeli
- Deyimler (expr.): zırdeli
- Deyimler (expr.): sevimli
- Deyimler (expr.): çok tatlı
- Deyimler (expr.): minnoş
- Deyimler (expr.): çok hoş
- Deyimler (expr.): şirin
- Bilişim (n.): yazılım hatası
- Deniz Biyolojisi (n.): bir tür yenilebilir avustralya deniz kabuklusu
- Tıbbi (n.): böcek ısırığı
- Tıbbi (n.): gastroenterit
- Tıbbi (n.): norovirüs
- Parazitoloji (n.): insan piresi
- Parazitoloji (n.): insan etine gömülen pire
- Parazitoloji (n.): kümes kenesi
- Parazitoloji (n.): insanlara ve hayvanlara saldıran zehirli bir kene
- İfadeler (v.): (eşyalarını) toplanmak
- Argo (v.): gerilmek
- Argo (v.): kasmak
- Argo (v.): sıkıntılı olmak
- Argo (v.): canını sıkmak
- Argo (v.): tedirgin/rahatsız olmak
- Argo (v.): huzursuz olmak
- Argo (v.): korkmak
- Argo (v.): ürkmek
- Argo (v.): gözleri yuvalarından fırlamak
- Argo (v.): gözleri/göz bebekleri şaşkınlıkla/panikle büyümek
- Argo (v.): gözleri pörtlemek
- Argo (v.): gözleri korkuyla/panikle/şaşkınlıkla açılmak
- Argo (v.): tüymek
- Argo (v.): sıvışmak
- Argo (v.): kaçmak
- Argo (v.): bir yeri hızlıca/çabucak/alelacele terk etmek
- Argo (v.): bir yerden hızlıca/çabucak/alelacele ayrılmak
- Argo (v.): geri çekilmek
- Argo (v.): gerilemek
- Argo (v.): ricat etmek
- Argo (v.): bulunduğu konumu terk etmek
- Argo (v.): bulunduğu konumdan ayrılmak
- Argo (v.): çılgın ve delidolu olmak
- Argo (v.): hızlı kaçmak
- Argo (v.): sıvışmak
- Argo (v.): pireyi deve yapmak
- Argo (n.): bamya
- Argo (n.): kürdan
- Argo (n.): bit kadar penis/çük
- Argo (n.): ufaklık
- Argo (n.): çıkıntı
- Argo (n.): fıtık
- Argo (n.): küçük penisli
- Argo (n.): bamya kadar penisi olan
- Argo (n.): kıçı kırık
- Argo (n.): götü boklu
- Argo (n.): hırdavat
- Argo (n.): kıtipiyoz
- Argo (n.): kofti
- Argo (n.): kereviz
- Argo (n.): mantar
- Argo (n.): ot
- Argo (n.): salatalık
- Argo (n.): uyuz
- Argo (n.): cezaevi koğuşunda ayak işlerini yapan tip
- Argo (n.): diğer mahkumların getir götür işlerini gören mahkum
- Argo (n.): deli
- Argo (n.): manyak
- Argo (adj.): patlak gözlü
- Argo (expr.): yürü git!
- Konuşma (expr.): beni rahatsız etme
- Teknik (n.): bash komutunda enjeksiyon güvenlik açığı
- Teknik (n.): böcek deflektörü
- Teknik (n.): böcek kalkanı
- Teknik (n.): elektrikli kaynak cihazı
- Teknik (n.): gizli dinleme aygıtı
- Telekom (n.): hata
- Zooloji (n.): çayın körpe yapraklarına zarar veren bir böcek
- Zooloji (n.): örümcek böceği
- Zooloji (n.): örümcek böceği
- Zooloji (n.): ateş böceği
- Zooloji (n.): bokböceği
- Zooloji (n.): harlequin bug için kullanılan başka bir isim
- Zooloji (n.): haziranböceği
- Zooloji (n.): katil böcek
- Zooloji (n.): köpük böceği
- Zooloji (n.): kötü kokulu böcek
- Zooloji (n.): küreksi ayakları olan etobur bir böcek
- Zooloji (n.): lahana ve ilgili bitkilere zarar veren, üstünde sarı ve kırmızı renkler bulunan siyah, kötü kokan bir böcek
- Zooloji (n.): lahana kokulu böceği
- Zooloji (n.): lahana böceği
- Zooloji (n.): patates böceği
- Zooloji (n.): sandal böceği
- Zooloji (n.): salya böceği
- Zooloji (n.): sopa böceği
- Zooloji (n.): süne
- Zooloji (n.): tespih böceği
- Zooloji (n.): tahta kurusu
- Zooloji (n.): tespih böceği
- Zooloji (n.): yarımkanatlı böcek