Bog's
"bog's" teriminin Türkçe anlamları:
- Tarım (n.): bataklık toprağı
- Tarım (n.): batak zemin
- Otomotiv (v.): batağa gömülmek
- Otomotiv (n.): batak
- Botanik (n.): abd'nin new jersey'den güney carolina eyaletleri arasındaki bölgesinde yetişen bir bataklık zambağı
- Botanik (n.): batı avrupa'da iskandinavya'dan kuzey ispanya ve portekiz'e kadarki bölgesinde yetişen bir bataklık zambağı
- Botanik (n.): bataklık meşesi
- Botanik (n.): bataklık zambağı
- Botanik (n.): batık meşe
- Botanik (n.): bataklık yosunu
- Botanik (n.): öksürük otu
- Botanik (n.): su yoncası
- Botanik (n.): veba kökü
- Botanik (n.): yabani biberiye
- Botanik (n.): avrupa'da yetişen narin pembe renkli çiçekleri olan küçük bir tırmanıcı bitki
- Botanik (n.): abd'nin kuzeybatısında, kuzey kutup bölgesinde ve kanada'daki nemli asidik topraklarda yetişen beyaz-pembe çiçekli yaprak dökmeyen bir çalı
- Botanik (n.): zehirli biberiye
- Botanik (n.): avrupa'daki turba bataklıkları ve diğer nemli asidik topraklarda yetişen herdem yeşil dik bir çalı
- Botanik (n.): kuzey amerika'nın güneydoğusunda yetişen çok yıllık bodur bir bitki
- Botanik (n.): kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide
- Botanik (n.): hindistan şalgamı
- Botanik (n.): amerika'da yaygın olup bahar geldiğinde çiçek açan kırmızı meyveli bir orman bitkisi
- İngiliz Argosu (v.): havasında olmamak
- İngiliz Argosu (v.): heyheyleri üzerinde olmak
- İngiliz Argosu (v.): kötü gününde olmak
- İngiliz Argosu (n.): hela
- İngiliz Argosu (n.): tuvalet
- İngiliz Argosu (n.): tuvalet kağıdı
- İngiliz Argosu (adj.): normal
- İngiliz Argosu (adj.): ortalama
- İngiliz Argosu (adj.): sulu/yorgun göz
- İngiliz Argosu (expr.): defol!
- İngiliz Argosu (expr.): hiç
- İngiliz Argosu (expr.): kaybol!
- İngiliz Argosu (expr.): siktir git!
- İngiliz Argosu (expr.): yok ol!
- Günlük Konuşma Dili (v.): arap saçına çevirmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): batağa saplanmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): çamura bulanmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): işin içine etmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): karmakarışık etmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): yüzüne gözüne bulaştırmak
- Yaygın Kullanım (n.): bataklık
- Genel (v.): bataklığa gömülmek
- Genel (v.): çıkmaza girmek
- Genel (v.): batağa batmak
- Genel (v.): batağa sokmak
- Genel (v.): çamura gömülmek
- Genel (v.): batağa saplanmak
- Genel (v.): batağa sokmak
- Genel (v.): batağa saplanmak
- Genel (v.): çıkmaza sokmak
- Genel (v.): bataklığa gömülmek
- Genel (v.): açmaza girmek
- Genel (v.): açmaza sürüklenmek
- Genel (v.): çıkmaza girmek
- Genel (v.): açmaza düşmek
- Genel (n.): hela
- Genel (n.): kaba kenef
- Genel (n.): yüznumara
- Genel (n.): tuvalet
- Genel (n.): turba bataklığı
- Genel (n.): turbalık
- Genel (n.): batak
- Genel (n.): bataklık toprağı
- Genel (n.): kenef
- Genel (n.): bataklık turbası
- Genel (n.): bataklık toprağı
- Coğrafya (n.): yükseltilmiş bataklık
- Coğrafya (n.): irlanda'da bir bölge
- Coğrafya (n.): bataklığımsı alan
- Coğrafya (n.): turbiyer
- Coğrafya (n.): turbalık
- Coğrafya (n.): turba bataklığı
- Jeoloji (n.): bataklık benzeri yer
- Deyimler (n.): sıradan
- Denizcilik (n.): batak zemin
- Askeri (n.): alt nişancı
- Madencilik (n.): topraksı limonit
- Madencilik (n.): topraksı limonit
- İfadeler (v.): dalmak
- İfadeler (v.): atlamak
- İfadeler (v.): dört elle sarılmak
- İfadeler (v.): girişmek
- İfadeler (v.): yumulmak
- İfadeler (v.): durma noktasına gelmek
- İfadeler (v.): durmak
- Argo (v.): yemeğe saldırmak
- Argo (n.): aksesuarsız
- Argo (n.): basit
- Argo (n.): sade
- Argo (n.): tuvalet kağıdı
- Teknik (n.): balçıklı demir cevheri
- Teknik (n.): bataklık cevheri
- Teknik (n.): limonit
- Teknik (n.): topraksı limonit
- Teknik (n.): topraksı limonit
- Zooloji (n.): kuzey amerika bataklık sıçanı
- Zooloji (n.): kanada ve alaska’nın nemli ve yüksek dağlarındaki çayırlarda yaşayan bir yaban sıçanı