A-good
"a-good" teriminin Türkçe anlamları:
- Günlük Konuşma Dili (v.): iyi öpüşmek
- Günlük Konuşma Dili (v.): iyi bir baba olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): olasılığına sahip olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): kazanma olasılığı yüksek olmak
- Günlük Konuşma Dili (v.): (bir ürünü) indirimli fiyattan bulmak ve almak
- Günlük Konuşma Dili (n.): çok uygun fiyat
- Günlük Konuşma Dili (n.): dürüst ve güvenilir insan
- Günlük Konuşma Dili (n.): iyi başlangıç
- Günlük Konuşma Dili (n.): işi öğrenmek için iyi bir fırsat
- Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir hafta sonu
- Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir hafta
- Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir gece uykusu
- Günlük Konuşma Dili (n.): karlı alışveriş
- Günlük Konuşma Dili (n.): kelepir
- Günlük Konuşma Dili (n.): içince neşelenen/eğlenceli olan insan
- Günlük Konuşma Dili (n.): alkolle neşelenen
- Günlük Konuşma Dili (n.): alkolle kafası güzel olan
- Günlük Konuşma Dili (n.): içip güzelleşmiş/neşelenmiş
- Günlük Konuşma Dili (n.): kafası güzel
- Günlük Konuşma Dili (n.): kafayı bulmuş
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çok büyük olasılıkla
- Günlük Konuşma Dili (expr.): çok yüksek ihtimalle
- Günlük Konuşma Dili (expr.): muhtemelen
- Günlük Konuşma Dili (expr.): garanti
- Günlük Konuşma Dili (expr.): banko
- Günlük Konuşma Dili (expr.): iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi
- Günlük Konuşma Dili (expr.): gerçeklerin iyi bir hikayenin önüne geçmesine izin verme
- Günlük Konuşma Dili (expr.): gerçeklerle hikayeyi mahvetme
- Günlük Konuşma Dili (expr.): güzelim hikayeyi mahvetme
- Genel (v.): keyfi gelmek
- Genel (v.): aklına parlak bir fikir gelmek
- Genel (v.): aklını çelmek
- Genel (v.): çok zeki olmak
- Genel (v.): pestilini çıkarmak
- Genel (v.): keyfi yerinde olmak
- Genel (v.): allah yarattı dememek
- Genel (v.): dikiş tutturmak
- Genel (v.): temiz bir dayak atmak
- Genel (v.): iyi bir izlenim bırakmak
- Genel (v.): eğlenmek
- Genel (v.): keyfi yerinde olmak
- Genel (v.): biri için iyi şeyler söylemek
- Genel (v.): hep tenkit etmek
- Genel (v.): ciğerleri bayram etmek
- Genel (v.): bir işte uzun süre başarılı olmak
- Genel (v.): iyi örnek olmak
- Genel (v.): kendini göstermek
- Genel (v.): aklı başında biri olmak
- Genel (v.): pestilini çıkarmak
- Genel (v.): ders vermek
- Genel (v.): gülüp oynamak
- Genel (v.): iyice vakıf olmak
- Genel (v.): anlamak
- Genel (v.): verip veriştirmek
- Genel (v.): sağduyu sahibi olmak
- Genel (v.): safa sürmek
- Genel (v.): hoşça vakit geçirmek
- Genel (v.): veriştirmek
- Genel (v.): sefa sürmek
- Genel (v.): örnek oluşturmak
- Genel (v.): veryansın etmek
- Genel (v.): gününü güzel geçirmek
- Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
- Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
- Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
- Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
- Genel (v.): abdestini vermek
- Genel (v.): kulağı hassas olmak
- Genel (v.): iyi kulağı olmak
- Genel (v.): biri hakkında olumlu şeyler söylemek
- Genel (v.): gününü gün etmek
- Genel (v.): eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- Genel (v.): doyasıya eğlenmek
- Genel (v.): eğlenceye gitmek
- Genel (v.): eğlenmeye gitmek
- Genel (v.): iyi vakit geçirmek
- Genel (v.): iyi zaman geçirmek
- Genel (v.): iyi not almak
- Genel (v.): iyi bir gelecek bırakmak
- Genel (v.): -in ne olduğunu bilmek
- Genel (v.): -esi gelmek
- Genel (v.): -i iyi kavramak
- Genel (v.): -eceği gelmek
- Genel (v.): -i hep tenkit etmek
- Genel (v.): -i hiç beğenmemek
- Genel (v.): iyi izlenim uyandırmak
- Genel (v.): iyi izlenim vermek
- Genel (v.): beğenilecek şekilde davranmak
- Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
- Genel (v.): çok hakkı olmak
- Genel (v.): iyi bir espri yeteneğine sahip olmak
- Genel (v.): iyi bir espri yeteneğine sahip olmak
- Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
- Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
- Genel (v.): gününde olmak
- Genel (v.): iyi bir mücadele sergilemek
- Genel (v.): iyi bir şöhrete sahip olmak
- Genel (v.): iyi bir şöhret sahibi olmak
- Genel (v.): istifade etmek
- Genel (v.): iyi yön vermek
- Genel (v.): yararlanmak
- Genel (v.): kar çıkarmak
- Genel (v.): birinde iyi bir izlenim bırakmak
- Genel (v.): iyice dinlenmek
- Genel (v.): iyi biri olmak
- Genel (v.): iyi not almak
- Genel (v.): iyi iş çıkarmak
- Genel (v.): iyi iş yapmak
- Genel (v.): bir şeyi yapmayı iyi bilmek
- Genel (v.): bir şeyi yapmaya vakıf olmak
- Genel (v.): iyi bir yıl geçirmek
- Genel (v.): iyi bir sene geçirmek
- Genel (v.): birisine bir iyilik yapmak
- Genel (v.): iyice azarlamak
- Genel (v.): güzel bir konuşma yapmak
- Genel (v.): kredi notu iyi/yüksek olmak
- Genel (v.): iyi bir neden bulmak
- Genel (v.): birinin iyi arkadaşı olmak
- Genel (v.): iyi babalık etmek
- Genel (v.): iyi babalık yapmak
- Genel (v.): iyi bir koca olmak
- Genel (v.): kocalık vazifesini/görevini yapmak
- Genel (v.): iyi bir antrenörün dikkatini çekmek
- Genel (v.): (bir takıma karşı) iyi bir netice almak
- Genel (v.): iyi bir netice almak
- Genel (v.): kendine iyi/güzel bir hayat kurmak
- Genel (v.): iyice/dikkatlice bakmak
- Genel (v.): birlikte hoş vakit geçirmek
- Genel (v.): iyi bir başlangıç yapmak
- Genel (v.): biriyle iyi ilişkide bulunmak
- Genel (v.): iyi bir ağlayıp kendine gelmek
- Genel (v.): mazhar olmak
- Genel (v.): iyi bir maaş teklif etmek
- Genel (v.): sevap işlemek
- Genel (v.): hayır işine gitmek
- Genel (v.): hayır işlerine gitmek
- Genel (v.): samimi olarak inanmak
- Genel (n.): hayra alamet
- Genel (n.): oldukça
- Genel (n.): sosyal kimse
- Genel (n.): hayli uzun zaman
- Genel (n.): adam sarrafı
- Genel (n.): sokulgan kimse
- Genel (n.): uzun bir mesafe
- Genel (n.): oyunu kaybedince kızmayan kimse
- Genel (n.): iyilik
- Genel (n.): ailesine iyi bakan kimse
- Genel (n.): hayli
- Genel (n.): avcı kedi
- Genel (n.): bir iyilik
- Genel (n.): salih amel
- Genel (n.): çok uzak
- Genel (n.): uzun bir süre
- Genel (n.): iyi geceler öpücüğü
- Genel (n.): güzel bir haber
- Genel (n.): iyi bir haber
- Genel (n.): hayli mesafe
- Genel (n.): (memura/işçiye vb) zam müjdesi
- Genel (n.): iyi bir espri anlayışı
- Genel (n.): konuya hakim olma
- Genel (n.): iyi bir kız
- Genel (n.): iyi bir örnek
- Genel (n.): iyi dost/arkadaş
- Genel (n.): iyi bir sebep
- Genel (n.): iyi bir bilim adamı
- Genel (n.): iyi bir eş
- Genel (n.): iyi geceler öpücüğü
- Genel (n.): iyiye işaret
- Genel (n.): beklentilere uygun biçimde manzarayı seyretme
- Genel (n.): eğlenceli ve vakit geçirilmesi zevkli kimse
- Genel (n.): önemli bir kısmı
- Genel (adj.): birçok
- Genel (adj.): hayli
- Genel (adj.): epeyi
- Genel (adj.): birçok
- Genel (adj.): keyifli
- Genel (adj.): epey
- Genel (adj.): birçok
- Genel (adj.): bir hayli
- Genel (adj.): hatırı sayılır sayıda
- Genel (adj.): pek çok
- Genel (adj.): epey
- Genel (adj.): birçok
- Genel (adv.): iyi niyetlice
- Genel (adv.): epeyce
- Genel (adv.): hüsnüniyetle
- Genel (adv.): bir çok
- Genel (adv.): en az
- Genel (adv.): hızla
- Genel (adv.): iyilik etmek gayesiyle
- Genel (adv.): çokça
- Genel (adv.): çok
- Genel (adv.): oldukça
- Genel (adv.): pek çok
- Genel (adv.): bir hayli
- Genel (adv.): epey uzakta
- Genel (adv.): epeyce
- Genel (adv.): epeyce uzakta
- Genel (adv.): hayli
- Genel (adv.): iyi biçimde
- Genel (adv.): iyi olarak
- Genel (adv.): iyi şekilde
- Genel (pron.): bir hayli kalabalık
- Genel (interj.): uğurlar olsun!
- Genel (interj.): iyi yolculuklar!
- Genel (interj.): iyi günler
- Genel (interj.): iyi tatiller!
- Genel (interj.): yolunuz açık olsun!
- Genel (interj.): iyi hafta sonları
- Genel (interj.): iyi bir sezon geçirmek
- Genel (expr.): iyi bir kavga havayı yumuşatır.
- Deyimler (v.): iyice kavramak
- Deyimler (v.): tam olarak kapmak
- Deyimler (v.): tam olarak idrak etmek
- Deyimler (v.): iyice anlamak
- Deyimler (v.): (bir yeri) aramak
- Deyimler (v.): altını üstüne getirmek
- Deyimler (v.): (bir yerde) her yere bakmak
- Deyimler (v.): iyi niyetler gütmek
- Deyimler (v.): niyeti iyi olmak
- Deyimler (v.): kalbi temiz, altın kalpli olmak
- Deyimler (v.): niyetinden şüphe edilmemek
- Deyimler (v.): akıllı olmak
- Deyimler (v.): arka çıkmak
- Deyimler (v.): azarlamak
- Deyimler (v.): bir şeyle ilgili iyi bir bakış açısına/görüşe/anlayışa sahip olmak
- Deyimler (v.): birisini azarlamak
- Deyimler (v.): bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
- Deyimler (v.): bir şeye meyilli olmak
- Deyimler (v.): birisini destekler nitelikte konuşmak
- Deyimler (v.): birini azarlayarak yerin dibine sokmak
- Deyimler (v.): bir şey yapmayı aklına koymak
- Deyimler (v.): biri hakkında başka birine olumlu referans vermek
- Deyimler (v.): başarılı bir iş hayatı geçirmek
- Deyimler (v.): becerikli olmak
- Deyimler (v.): bir konuyu iyice kavramak
- Deyimler (v.): birisine fırça çekmek
- Deyimler (v.): bozuntuya vermemek
- Deyimler (v.): birine destek olmak
- Deyimler (v.): birini haşlamak
- Deyimler (v.): birini azarlamak
- Deyimler (v.): bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
- Deyimler (v.): birinin lehine konuşmak
- Deyimler (v.): bir konuyu iyice kavramak
- Deyimler (v.): biri hakkında iyi konuşmak
- Deyimler (v.): bir şeyi iyi yapmak
- Deyimler (v.): başarılı olmak
- Deyimler (v.): bir şeyin cılkını çıkarmak
- Deyimler (v.): birine bir iyilik yapmak
- Deyimler (v.): bir şeyi iyi yapmak
- Deyimler (v.): birinin iyiliğine konuşmak
- Deyimler (v.): daha iyi ve karlı bir iş bulmak
- Deyimler (v.): cezalandırmak
- Deyimler (v.): çok iyi bir iş çıkarmak
- Deyimler (v.): dağları devirmek
- Deyimler (v.): hızla gitmek
- Deyimler (v.): güzel bir espri patlatmak
- Deyimler (v.): eline güzel bir kitap alıp koltuğa vb kurulmak
- Deyimler (v.): iyice ağlamak
- Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
- Deyimler (v.): iyi bir başlangıç yapmak
- Deyimler (v.): iyi bir sınav vermek
- Deyimler (v.): işleri tıkırında olmak
- Deyimler (v.): işi tıkırında olmak
- Deyimler (v.): iş hayatında önemli bir başarıya imza atmak
- Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
- Deyimler (v.): istekli olarak
- Deyimler (v.): ölesiye mücadele etmek
- Deyimler (v.): kültürlü olmak
- Deyimler (v.): olumlu bir harekette bulunmak
- Deyimler (v.): kendi payına düşeni layığıyla yapmak
- Deyimler (v.): kafası çalışmak
- Deyimler (v.): sıkı bir mücadele vermek
- Deyimler (v.): sağduyu sahibi olmak
- Deyimler (v.): sonuna kadar mücadele etmek
- Deyimler (v.): rahatlayana kadar ağlamak
- Deyimler (v.): sonuna kadar savaşmak
- Deyimler (v.): (bir iş için) birine kefil olmak
- Deyimler (v.): yükselmekte olmak
- Deyimler (v.): (bebek) çok ve yüksek sesle ağlamak
- Deyimler (v.): (birisi hakkında) iyi konuşmak
- Deyimler (v.): verip veriştirmek
- Deyimler (v.): yetenekli olmak
- Deyimler (v.): medya tarafından beğenilmek
- Deyimler (v.): medyada iyi yer almak
- Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
- Deyimler (v.): medyada iyi yer almak
- Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
- Deyimler (v.): medyada iyi haberlerle yer almak
- Deyimler (v.): birinin/bir şeyin hakkında iyi bir izlenime sahip olmak
- Deyimler (v.): birinin/bir şeyin hakkında iyi bir fikre sahip olmak
- Deyimler (v.): (bir şeyi) iyi yapmak
- Deyimler (v.): (bir işi) yapma girişiminde iyi olmak
- Deyimler (v.): iyi (bir iş) yapmak
- Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
- Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sergilemek
- Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans çıkarmak
- Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sahneye koymak
- Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sahnelemek
- Deyimler (v.): hesap yapmakta iyi olmak
- Deyimler (v.): hesap yapmayla arası iyi olmak
- Deyimler (v.): sayılarla arası iyi olmak
- Deyimler (v.): sayısal zekası iyi olmak
- Deyimler (v.): kafası hesap işlerine basmak
- Deyimler (v.): yükseklik korkusu olmamak
- Deyimler (v.): yükseklikten rahatsızlık duymamak
- Deyimler (v.): yüksekte kendini rahat hissetmek
- Deyimler (v.): yükseklikle arası iyi olmak
- Deyimler (v.): yükseklikle ilgili bir problemi olmamak
- Deyimler (v.): yükseklikten etkilenmemek
- Deyimler (v.): ağzı laf yapmak
- Deyimler (v.): ağzı iyi laf yapmak
- Deyimler (v.): ağzı laf yapıp icraata gelince fos çıkmak
- Deyimler (v.): medyada iyi/olumlu yer almak
- Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
- Deyimler (v.): medya tarafından beğenilmek
- Deyimler (v.): medyada iyi eleştirilmek
- Deyimler (n.): mantıklı bir tercih
- Deyimler (n.): içince güzelleşen insan
- Deyimler (n.): sağlam adam
- Deyimler (n.): iyi haber
- Deyimler (n.): muteber biri
- Deyimler (n.): verimli bir dönem
- Deyimler (n.): değerinin altında fiyat
- Deyimler (n.): şen şakrak biri
- Deyimler (n.): kulak kanatan ses
- Deyimler (n.): herkese cana yakın davranan biri
- Deyimler (n.): iyi bir tercih
- Deyimler (n.): düzgün adam
- Deyimler (n.): iyi eleştiri
- Deyimler (n.): hatırşinas biri
- Deyimler (n.): randımanlı bir süreç
- Deyimler (n.): düşük fiyatına rağmen kaliteli olan şey
- Deyimler (n.): eğlenceli biri
- Deyimler (n.): karga gibi ses
- Deyimler (n.): herkese samimi davranan biri
- Deyimler (n.): en iyisi
- Deyimler (n.): iyi adam
- Deyimler (n.): övgü dolu haber
- Deyimler (n.): güvenilir biri
- Deyimler (n.): karlı bir dönem
- Deyimler (n.): sempatik biri
- Deyimler (n.): kulak tırmalayan ses
- Deyimler (n.): herkese sıcakkanlı davranan biri
- Deyimler (n.): daha garanti bir tercih
- Deyimler (n.): olumlu reklam
- Deyimler (n.): mert biri
- Deyimler (n.): bereketli bir dönem
- Deyimler (n.): içten biri
- Deyimler (n.): herkese dostane davranan biri
- Deyimler (n.): daha mantıklı bir tercih
- Deyimler (n.): harbi biri
- Deyimler (n.): uzun bir süreç
- Deyimler (n.): etkileyici biri
- Deyimler (n.): herkese yakınlık gösteren biri
- Deyimler (n.): daha iyi bir tercih
- Deyimler (n.): en akıllıcası
- Deyimler (n.): en mantıklı olanı
- Deyimler (n.): olası
- Deyimler (n.): olması muhtemel
- Deyimler (n.): mümkün
- Deyimler (n.): büyük ihtimalle
- Deyimler (n.): kulak tırmalayan ses
- Deyimler (n.): gıcırtı gibi ses
- Deyimler (n.): tam kararında fiyatı olan şey
- Deyimler (n.): ne az ne fazla fiyatlı ürün
- Deyimler (n.): ucuz da pahalı da olmayan şey
- Deyimler (n.): uygun fiyatlı ürün
- Deyimler (n.): makul fiyatlı mal
- Deyimler (n.): pahası/ederi herkesin alabileceği kadar olan ürün
- Deyimler (n.): arkadaşça davranış
- Deyimler (n.): bir şeye iyi başlama
- Deyimler (n.): iyilik
- Deyimler (n.): makul miktarda
- Deyimler (n.): sevecenlik
- Deyimler (n.): şefkat
- Deyimler (n.): şaka kaldırabilen/yenilgiyi sineye çekebilen kimse
- Deyimler (n.): uygun sayıda
- Deyimler (n.): yumuşaklık
- Deyimler (n.): fiyatı uygun şey
- Deyimler (n.): uygun fiyatlı şey
- Deyimler (n.): ekonomik ürün
- Deyimler (n.): satın alınabilir ürün
- Deyimler (n.): makul fiyatlı ürün
- Deyimler (n.): hesaplı ürün
- Deyimler (n.): her keseye uygun ürün
- Deyimler (n.): her bütçeye uygun ürün
- Deyimler (n.): kapı gıcırtısı gibi ses
- Deyimler (adj.): birçok
- Deyimler (adj.): bir hayli
- Deyimler (adj.): pek çok
- Deyimler (adj.): epey
- Deyimler (adv.): çabucak
- Deyimler (adv.): hemen
- Deyimler (adv.): hemencecik
- Deyimler (adv.): anında
- Deyimler (adv.): birden bire
- Deyimler (adv.): ikiletmeden
- Deyimler (adv.): hızla
- Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
- Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
- Deyimler (expr.): işin iyi yanı
- Deyimler (expr.): işin iyi yanı
- Deyimler (expr.): işin güzel yanı
- Deyimler (expr.): işin güzel yanı
- Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
- Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
- Deyimler (expr.): işin güzel tarafı
- Deyimler (expr.): işin güzel tarafı
- Deyimler (expr.): başlamak bitirmenin yarısıdır
- Deyimler (expr.): bir çırpıda
- Deyimler (expr.): bu devirde iyi koca kaldı mı?
- Deyimler (expr.): bu kadarı da biraz çok
- Deyimler (expr.): dostça davranış
- Deyimler (expr.): çabucak
- Deyimler (expr.): hızla
- Deyimler (expr.): herkes güzel vakit geçirdi
- Deyimler (expr.): herkes eğlendi
- Deyimler (expr.): gönüllü olarak
- Deyimler (expr.): içtenlikle
- Deyimler (expr.): isteyerek
- Deyimler (expr.): kocanın iyisi zor bulunur
- Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) oldukça uzun yaşadı
- Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) rahat bir yaşam sürdü
- Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) iyi bir yaşam sürdü
- Deyimler (expr.): herkese yakın davranan
- Deyimler (expr.): herkese güler yüz ve tatlı dille yaklaşan
- İfadeler (v.): iyi bir gece geçirmek
- İfadeler (expr.): bereket versin ki
- İfadeler (expr.): her şey iyi bir amaç uğruna
- İfadeler (expr.): isteyerek veya istemeyerek
- İfadeler (expr.): iyimser olarak
- İfadeler (expr.): iyi geceler
- İfadeler (expr.): şeytan diyor ki
- İfadeler (expr.): uygun olan şartlar altında
- İfadeler (expr.): uygun olan şartlar altında iyimser olarak
- İfadeler (expr.): iyi düşündün
- Atasözü (expr.): kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de
- Atasözü (): aklı başında adam yıkılmaz
- Atasözü (): karakterli insan başarısız olmaz
- Atasözü (): karakterli insan başarısız olmaz
- Atasözü (): yaşlılar çok yetenekli olabilir
- Atasözü (): ateş iyi bir köle ama kötü bir efendidir
- Atasözü (): evlilikte de ne ekersen onu biçersin
- Atasözü (): evlilikte de ne ekersen onu biçersin
- Atasözü (): ümit iyi bir kahvaltıdır ama iyi bir akşam yemeği değildir
- Atasözü (): en iyi savunma hücumdur
- Atasözü (): vicdanı temiz olan rahat uyur
- Atasözü (): ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını
- Atasözü (): sevilen şeyler çok tüketilirse eskisi kadar zevk vermeyebilir
- Atasözü (): bir musibet bin nasihatten iyidir
- Atasözü (): bir musibet bin nasihatten evladır
- Atasözü (): bir musibet bin nasihatten iyidir
- Atasözü (): bir musibet bin nasihatten evladır
- Atasözü (): para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir
- Atasözü (): iyi bir vicdan en rahat yastıktır
- Atasözü (): vicdanı rahat olanın uykusu da rahat olur
- Atasözü (): nasıl başlarsan öyle gider
- Atasözü (): kutlu gün doğuşundan bellidir
- Atasözü (): erken kalktım işime
- Atasözü (): şeker kattım aşıma
- Atasözü (): çabasız umut meyvesiz ağaca benzer
- Atasözü (): umut güzel bir şeydir
- Atasözü (): bir işe umutla başlamak iyidir ama çalışmayıp/çaba göstermeyip umut ettiklerini gerçekleştirmezsen bir işe yaramaz
- Atasözü (): güne umutla başlamak iyi yatağa hala umut ederek gitmek kötüdür
- Atasözü (): (bacon'a atfedilen hikayeye göre) aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- Atasözü (): görüntüye/mevcut duruma aldanma
- Atasözü (): iyi bir başlangıç yarı yarıya başarı demektir
- Atasözü (): iyi bir başlangıç iyi bir sona sebeptir
- Atasözü (): başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir
- Atasözü (): dalgasız denizde herkes kaptan
- Konuşma (n.): azı karar çoğu zarar
- Konuşma (n.): geçerli bir neden
- Konuşma (interj.): afiyet olsun!
- Konuşma (expr.): annem iyi bir aşçıdır
- Konuşma (expr.): aklıma koydum
- Konuşma (expr.): aferin kızıma
- Konuşma (expr.): aferin oğluma
- Konuşma (expr.): aklı başında biri
- Konuşma (expr.): ankara'da iyi vakit geçiyor musun?
- Konuşma (expr.): ankara'da iyi vakit geçiyor musunuz?
- Konuşma (expr.): anne iyi yemek yapar
- Konuşma (expr.): azı karar çoğu zarar
- Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir değil
- Konuşma (expr.): bu sefer içimde iyi bir his var
- Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir mi bilmiyorum
- Konuşma (expr.): bence bu iyi bir fikir
- Konuşma (expr.): bunu iyi anlamda mı söylüyorsun?
- Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum
- Konuşma (expr.): beni bir güzel azarladı
- Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin?
- Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum
- Konuşma (expr.): bana iyi bir teori gibi geldi
- Konuşma (expr.): bu iyiydi işte
- Konuşma (expr.): bence çok iyi bir fikir değildi
- Konuşma (expr.): bunu söylemekle iyi bir şey yaptın
- Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir değil
- Konuşma (expr.): bu gerçekten de iyi bir zaman değil
- Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir
- Konuşma (expr.): bu iyiydi