A-good Ne Demek - İngilizce Sözlük

A-good

"a-good" teriminin Türkçe anlamları:

  • Günlük Konuşma Dili (v.): iyi öpüşmek
  • Günlük Konuşma Dili (v.): iyi bir baba olmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): olasılığına sahip olmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): kazanma olasılığı yüksek olmak
  • Günlük Konuşma Dili (v.): (bir ürünü) indirimli fiyattan bulmak ve almak
  • Günlük Konuşma Dili (n.): çok uygun fiyat
  • Günlük Konuşma Dili (n.): dürüst ve güvenilir insan
  • Günlük Konuşma Dili (n.): iyi başlangıç
  • Günlük Konuşma Dili (n.): işi öğrenmek için iyi bir fırsat
  • Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir hafta sonu
  • Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir hafta
  • Günlük Konuşma Dili (n.): iyi bir gece uykusu
  • Günlük Konuşma Dili (n.): karlı alışveriş
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kelepir
  • Günlük Konuşma Dili (n.): içince neşelenen/eğlenceli olan insan
  • Günlük Konuşma Dili (n.): alkolle neşelenen
  • Günlük Konuşma Dili (n.): alkolle kafası güzel olan
  • Günlük Konuşma Dili (n.): içip güzelleşmiş/neşelenmiş
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kafası güzel
  • Günlük Konuşma Dili (n.): kafayı bulmuş
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): çok büyük olasılıkla
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): çok yüksek ihtimalle
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): muhtemelen
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): garanti
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): banko
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): gerçeklerin iyi bir hikayenin önüne geçmesine izin verme
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): gerçeklerle hikayeyi mahvetme
  • Günlük Konuşma Dili (expr.): güzelim hikayeyi mahvetme
  • Genel (v.): keyfi gelmek
  • Genel (v.): aklına parlak bir fikir gelmek
  • Genel (v.): aklını çelmek
  • Genel (v.): çok zeki olmak
  • Genel (v.): pestilini çıkarmak
  • Genel (v.): keyfi yerinde olmak
  • Genel (v.): allah yarattı dememek
  • Genel (v.): dikiş tutturmak
  • Genel (v.): temiz bir dayak atmak
  • Genel (v.): iyi bir izlenim bırakmak
  • Genel (v.): eğlenmek
  • Genel (v.): keyfi yerinde olmak
  • Genel (v.): biri için iyi şeyler söylemek
  • Genel (v.): hep tenkit etmek
  • Genel (v.): ciğerleri bayram etmek
  • Genel (v.): bir işte uzun süre başarılı olmak
  • Genel (v.): iyi örnek olmak
  • Genel (v.): kendini göstermek
  • Genel (v.): aklı başında biri olmak
  • Genel (v.): pestilini çıkarmak
  • Genel (v.): ders vermek
  • Genel (v.): gülüp oynamak
  • Genel (v.): iyice vakıf olmak
  • Genel (v.): anlamak
  • Genel (v.): verip veriştirmek
  • Genel (v.): sağduyu sahibi olmak
  • Genel (v.): safa sürmek
  • Genel (v.): hoşça vakit geçirmek
  • Genel (v.): veriştirmek
  • Genel (v.): sefa sürmek
  • Genel (v.): örnek oluşturmak
  • Genel (v.): veryansın etmek
  • Genel (v.): gününü güzel geçirmek
  • Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
  • Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
  • Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
  • Genel (v.): hakim olmak (dile vb)
  • Genel (v.): abdestini vermek
  • Genel (v.): kulağı hassas olmak
  • Genel (v.): iyi kulağı olmak
  • Genel (v.): biri hakkında olumlu şeyler söylemek
  • Genel (v.): gününü gün etmek
  • Genel (v.): eşek sudan gelinceye kadar dövmek
  • Genel (v.): doyasıya eğlenmek
  • Genel (v.): eğlenceye gitmek
  • Genel (v.): eğlenmeye gitmek
  • Genel (v.): iyi vakit geçirmek
  • Genel (v.): iyi zaman geçirmek
  • Genel (v.): iyi not almak
  • Genel (v.): iyi bir gelecek bırakmak
  • Genel (v.): -in ne olduğunu bilmek
  • Genel (v.): -esi gelmek
  • Genel (v.): -i iyi kavramak
  • Genel (v.): -eceği gelmek
  • Genel (v.): -i hep tenkit etmek
  • Genel (v.): -i hiç beğenmemek
  • Genel (v.): iyi izlenim uyandırmak
  • Genel (v.): iyi izlenim vermek
  • Genel (v.): beğenilecek şekilde davranmak
  • Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
  • Genel (v.): çok hakkı olmak
  • Genel (v.): iyi bir espri yeteneğine sahip olmak
  • Genel (v.): iyi bir espri yeteneğine sahip olmak
  • Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
  • Genel (v.): iyi bir espri anlayışına sahip olmak
  • Genel (v.): gününde olmak
  • Genel (v.): iyi bir mücadele sergilemek
  • Genel (v.): iyi bir şöhrete sahip olmak
  • Genel (v.): iyi bir şöhret sahibi olmak
  • Genel (v.): istifade etmek
  • Genel (v.): iyi yön vermek
  • Genel (v.): yararlanmak
  • Genel (v.): kar çıkarmak
  • Genel (v.): birinde iyi bir izlenim bırakmak
  • Genel (v.): iyice dinlenmek
  • Genel (v.): iyi biri olmak
  • Genel (v.): iyi not almak
  • Genel (v.): iyi iş çıkarmak
  • Genel (v.): iyi iş yapmak
  • Genel (v.): bir şeyi yapmayı iyi bilmek
  • Genel (v.): bir şeyi yapmaya vakıf olmak
  • Genel (v.): iyi bir yıl geçirmek
  • Genel (v.): iyi bir sene geçirmek
  • Genel (v.): birisine bir iyilik yapmak
  • Genel (v.): iyice azarlamak
  • Genel (v.): güzel bir konuşma yapmak
  • Genel (v.): kredi notu iyi/yüksek olmak
  • Genel (v.): iyi bir neden bulmak
  • Genel (v.): birinin iyi arkadaşı olmak
  • Genel (v.): iyi babalık etmek
  • Genel (v.): iyi babalık yapmak
  • Genel (v.): iyi bir koca olmak
  • Genel (v.): kocalık vazifesini/görevini yapmak
  • Genel (v.): iyi bir antrenörün dikkatini çekmek
  • Genel (v.): (bir takıma karşı) iyi bir netice almak
  • Genel (v.): iyi bir netice almak
  • Genel (v.): kendine iyi/güzel bir hayat kurmak
  • Genel (v.): iyice/dikkatlice bakmak
  • Genel (v.): birlikte hoş vakit geçirmek
  • Genel (v.): iyi bir başlangıç yapmak
  • Genel (v.): biriyle iyi ilişkide bulunmak
  • Genel (v.): iyi bir ağlayıp kendine gelmek
  • Genel (v.): mazhar olmak
  • Genel (v.): iyi bir maaş teklif etmek
  • Genel (v.): sevap işlemek
  • Genel (v.): hayır işine gitmek
  • Genel (v.): hayır işlerine gitmek
  • Genel (v.): samimi olarak inanmak
  • Genel (n.): hayra alamet
  • Genel (n.): oldukça
  • Genel (n.): sosyal kimse
  • Genel (n.): hayli uzun zaman
  • Genel (n.): adam sarrafı
  • Genel (n.): sokulgan kimse
  • Genel (n.): uzun bir mesafe
  • Genel (n.): oyunu kaybedince kızmayan kimse
  • Genel (n.): iyilik
  • Genel (n.): ailesine iyi bakan kimse
  • Genel (n.): hayli
  • Genel (n.): avcı kedi
  • Genel (n.): bir iyilik
  • Genel (n.): salih amel
  • Genel (n.): çok uzak
  • Genel (n.): uzun bir süre
  • Genel (n.): iyi geceler öpücüğü
  • Genel (n.): güzel bir haber
  • Genel (n.): iyi bir haber
  • Genel (n.): hayli mesafe
  • Genel (n.): (memura/işçiye vb) zam müjdesi
  • Genel (n.): iyi bir espri anlayışı
  • Genel (n.): konuya hakim olma
  • Genel (n.): iyi bir kız
  • Genel (n.): iyi bir örnek
  • Genel (n.): iyi dost/arkadaş
  • Genel (n.): iyi bir sebep
  • Genel (n.): iyi bir bilim adamı
  • Genel (n.): iyi bir eş
  • Genel (n.): iyi geceler öpücüğü
  • Genel (n.): iyiye işaret
  • Genel (n.): beklentilere uygun biçimde manzarayı seyretme
  • Genel (n.): eğlenceli ve vakit geçirilmesi zevkli kimse
  • Genel (n.): önemli bir kısmı
  • Genel (adj.): birçok
  • Genel (adj.): hayli
  • Genel (adj.): epeyi
  • Genel (adj.): birçok
  • Genel (adj.): keyifli
  • Genel (adj.): epey
  • Genel (adj.): birçok
  • Genel (adj.): bir hayli
  • Genel (adj.): hatırı sayılır sayıda
  • Genel (adj.): pek çok
  • Genel (adj.): epey
  • Genel (adj.): birçok
  • Genel (adv.): iyi niyetlice
  • Genel (adv.): epeyce
  • Genel (adv.): hüsnüniyetle
  • Genel (adv.): bir çok
  • Genel (adv.): en az
  • Genel (adv.): hızla
  • Genel (adv.): iyilik etmek gayesiyle
  • Genel (adv.): çokça
  • Genel (adv.): çok
  • Genel (adv.): oldukça
  • Genel (adv.): pek çok
  • Genel (adv.): bir hayli
  • Genel (adv.): epey uzakta
  • Genel (adv.): epeyce
  • Genel (adv.): epeyce uzakta
  • Genel (adv.): hayli
  • Genel (adv.): iyi biçimde
  • Genel (adv.): iyi olarak
  • Genel (adv.): iyi şekilde
  • Genel (pron.): bir hayli kalabalık
  • Genel (interj.): uğurlar olsun!
  • Genel (interj.): iyi yolculuklar!
  • Genel (interj.): iyi günler
  • Genel (interj.): iyi tatiller!
  • Genel (interj.): yolunuz açık olsun!
  • Genel (interj.): iyi hafta sonları
  • Genel (interj.): iyi bir sezon geçirmek
  • Genel (expr.): iyi bir kavga havayı yumuşatır.
  • Deyimler (v.): iyice kavramak
  • Deyimler (v.): tam olarak kapmak
  • Deyimler (v.): tam olarak idrak etmek
  • Deyimler (v.): iyice anlamak
  • Deyimler (v.): (bir yeri) aramak
  • Deyimler (v.): altını üstüne getirmek
  • Deyimler (v.): (bir yerde) her yere bakmak
  • Deyimler (v.): iyi niyetler gütmek
  • Deyimler (v.): niyeti iyi olmak
  • Deyimler (v.): kalbi temiz, altın kalpli olmak
  • Deyimler (v.): niyetinden şüphe edilmemek
  • Deyimler (v.): akıllı olmak
  • Deyimler (v.): arka çıkmak
  • Deyimler (v.): azarlamak
  • Deyimler (v.): bir şeyle ilgili iyi bir bakış açısına/görüşe/anlayışa sahip olmak
  • Deyimler (v.): birisini azarlamak
  • Deyimler (v.): bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
  • Deyimler (v.): bir şeye meyilli olmak
  • Deyimler (v.): birisini destekler nitelikte konuşmak
  • Deyimler (v.): birini azarlayarak yerin dibine sokmak
  • Deyimler (v.): bir şey yapmayı aklına koymak
  • Deyimler (v.): biri hakkında başka birine olumlu referans vermek
  • Deyimler (v.): başarılı bir iş hayatı geçirmek
  • Deyimler (v.): becerikli olmak
  • Deyimler (v.): bir konuyu iyice kavramak
  • Deyimler (v.): birisine fırça çekmek
  • Deyimler (v.): bozuntuya vermemek
  • Deyimler (v.): birine destek olmak
  • Deyimler (v.): birini haşlamak
  • Deyimler (v.): birini azarlamak
  • Deyimler (v.): bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
  • Deyimler (v.): birinin lehine konuşmak
  • Deyimler (v.): bir konuyu iyice kavramak
  • Deyimler (v.): biri hakkında iyi konuşmak
  • Deyimler (v.): bir şeyi iyi yapmak
  • Deyimler (v.): başarılı olmak
  • Deyimler (v.): bir şeyin cılkını çıkarmak
  • Deyimler (v.): birine bir iyilik yapmak
  • Deyimler (v.): bir şeyi iyi yapmak
  • Deyimler (v.): birinin iyiliğine konuşmak
  • Deyimler (v.): daha iyi ve karlı bir iş bulmak
  • Deyimler (v.): cezalandırmak
  • Deyimler (v.): çok iyi bir iş çıkarmak
  • Deyimler (v.): dağları devirmek
  • Deyimler (v.): hızla gitmek
  • Deyimler (v.): güzel bir espri patlatmak
  • Deyimler (v.): eline güzel bir kitap alıp koltuğa vb kurulmak
  • Deyimler (v.): iyice ağlamak
  • Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
  • Deyimler (v.): iyi bir başlangıç yapmak
  • Deyimler (v.): iyi bir sınav vermek
  • Deyimler (v.): işleri tıkırında olmak
  • Deyimler (v.): işi tıkırında olmak
  • Deyimler (v.): iş hayatında önemli bir başarıya imza atmak
  • Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
  • Deyimler (v.): istekli olarak
  • Deyimler (v.): ölesiye mücadele etmek
  • Deyimler (v.): kültürlü olmak
  • Deyimler (v.): olumlu bir harekette bulunmak
  • Deyimler (v.): kendi payına düşeni layığıyla yapmak
  • Deyimler (v.): kafası çalışmak
  • Deyimler (v.): sıkı bir mücadele vermek
  • Deyimler (v.): sağduyu sahibi olmak
  • Deyimler (v.): sonuna kadar mücadele etmek
  • Deyimler (v.): rahatlayana kadar ağlamak
  • Deyimler (v.): sonuna kadar savaşmak
  • Deyimler (v.): (bir iş için) birine kefil olmak
  • Deyimler (v.): yükselmekte olmak
  • Deyimler (v.): (bebek) çok ve yüksek sesle ağlamak
  • Deyimler (v.): (birisi hakkında) iyi konuşmak
  • Deyimler (v.): verip veriştirmek
  • Deyimler (v.): yetenekli olmak
  • Deyimler (v.): medya tarafından beğenilmek
  • Deyimler (v.): medyada iyi yer almak
  • Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
  • Deyimler (v.): medyada iyi yer almak
  • Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
  • Deyimler (v.): medyada iyi haberlerle yer almak
  • Deyimler (v.): birinin/bir şeyin hakkında iyi bir izlenime sahip olmak
  • Deyimler (v.): birinin/bir şeyin hakkında iyi bir fikre sahip olmak
  • Deyimler (v.): (bir şeyi) iyi yapmak
  • Deyimler (v.): (bir işi) yapma girişiminde iyi olmak
  • Deyimler (v.): iyi (bir iş) yapmak
  • Deyimler (v.): iyi bir iş çıkarmak
  • Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sergilemek
  • Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans çıkarmak
  • Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sahneye koymak
  • Deyimler (v.): iyi, zayıf bir performans sahnelemek
  • Deyimler (v.): hesap yapmakta iyi olmak
  • Deyimler (v.): hesap yapmayla arası iyi olmak
  • Deyimler (v.): sayılarla arası iyi olmak
  • Deyimler (v.): sayısal zekası iyi olmak
  • Deyimler (v.): kafası hesap işlerine basmak
  • Deyimler (v.): yükseklik korkusu olmamak
  • Deyimler (v.): yükseklikten rahatsızlık duymamak
  • Deyimler (v.): yüksekte kendini rahat hissetmek
  • Deyimler (v.): yükseklikle arası iyi olmak
  • Deyimler (v.): yükseklikle ilgili bir problemi olmamak
  • Deyimler (v.): yükseklikten etkilenmemek
  • Deyimler (v.): ağzı laf yapmak
  • Deyimler (v.): ağzı iyi laf yapmak
  • Deyimler (v.): ağzı laf yapıp icraata gelince fos çıkmak
  • Deyimler (v.): medyada iyi/olumlu yer almak
  • Deyimler (v.): medyada hakkında iyi bahsedilmek
  • Deyimler (v.): medya tarafından beğenilmek
  • Deyimler (v.): medyada iyi eleştirilmek
  • Deyimler (n.): mantıklı bir tercih
  • Deyimler (n.): içince güzelleşen insan
  • Deyimler (n.): sağlam adam
  • Deyimler (n.): iyi haber
  • Deyimler (n.): muteber biri
  • Deyimler (n.): verimli bir dönem
  • Deyimler (n.): değerinin altında fiyat
  • Deyimler (n.): şen şakrak biri
  • Deyimler (n.): kulak kanatan ses
  • Deyimler (n.): herkese cana yakın davranan biri
  • Deyimler (n.): iyi bir tercih
  • Deyimler (n.): düzgün adam
  • Deyimler (n.): iyi eleştiri
  • Deyimler (n.): hatırşinas biri
  • Deyimler (n.): randımanlı bir süreç
  • Deyimler (n.): düşük fiyatına rağmen kaliteli olan şey
  • Deyimler (n.): eğlenceli biri
  • Deyimler (n.): karga gibi ses
  • Deyimler (n.): herkese samimi davranan biri
  • Deyimler (n.): en iyisi
  • Deyimler (n.): iyi adam
  • Deyimler (n.): övgü dolu haber
  • Deyimler (n.): güvenilir biri
  • Deyimler (n.): karlı bir dönem
  • Deyimler (n.): sempatik biri
  • Deyimler (n.): kulak tırmalayan ses
  • Deyimler (n.): herkese sıcakkanlı davranan biri
  • Deyimler (n.): daha garanti bir tercih
  • Deyimler (n.): olumlu reklam
  • Deyimler (n.): mert biri
  • Deyimler (n.): bereketli bir dönem
  • Deyimler (n.): içten biri
  • Deyimler (n.): herkese dostane davranan biri
  • Deyimler (n.): daha mantıklı bir tercih
  • Deyimler (n.): harbi biri
  • Deyimler (n.): uzun bir süreç
  • Deyimler (n.): etkileyici biri
  • Deyimler (n.): herkese yakınlık gösteren biri
  • Deyimler (n.): daha iyi bir tercih
  • Deyimler (n.): en akıllıcası
  • Deyimler (n.): en mantıklı olanı
  • Deyimler (n.): olası
  • Deyimler (n.): olması muhtemel
  • Deyimler (n.): mümkün
  • Deyimler (n.): büyük ihtimalle
  • Deyimler (n.): kulak tırmalayan ses
  • Deyimler (n.): gıcırtı gibi ses
  • Deyimler (n.): tam kararında fiyatı olan şey
  • Deyimler (n.): ne az ne fazla fiyatlı ürün
  • Deyimler (n.): ucuz da pahalı da olmayan şey
  • Deyimler (n.): uygun fiyatlı ürün
  • Deyimler (n.): makul fiyatlı mal
  • Deyimler (n.): pahası/ederi herkesin alabileceği kadar olan ürün
  • Deyimler (n.): arkadaşça davranış
  • Deyimler (n.): bir şeye iyi başlama
  • Deyimler (n.): iyilik
  • Deyimler (n.): makul miktarda
  • Deyimler (n.): sevecenlik
  • Deyimler (n.): şefkat
  • Deyimler (n.): şaka kaldırabilen/yenilgiyi sineye çekebilen kimse
  • Deyimler (n.): uygun sayıda
  • Deyimler (n.): yumuşaklık
  • Deyimler (n.): fiyatı uygun şey
  • Deyimler (n.): uygun fiyatlı şey
  • Deyimler (n.): ekonomik ürün
  • Deyimler (n.): satın alınabilir ürün
  • Deyimler (n.): makul fiyatlı ürün
  • Deyimler (n.): hesaplı ürün
  • Deyimler (n.): her keseye uygun ürün
  • Deyimler (n.): her bütçeye uygun ürün
  • Deyimler (n.): kapı gıcırtısı gibi ses
  • Deyimler (adj.): birçok
  • Deyimler (adj.): bir hayli
  • Deyimler (adj.): pek çok
  • Deyimler (adj.): epey
  • Deyimler (adv.): çabucak
  • Deyimler (adv.): hemen
  • Deyimler (adv.): hemencecik
  • Deyimler (adv.): anında
  • Deyimler (adv.): birden bire
  • Deyimler (adv.): ikiletmeden
  • Deyimler (adv.): hızla
  • Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
  • Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
  • Deyimler (expr.): işin iyi yanı
  • Deyimler (expr.): işin iyi yanı
  • Deyimler (expr.): işin güzel yanı
  • Deyimler (expr.): işin güzel yanı
  • Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
  • Deyimler (expr.): işin iyi tarafı
  • Deyimler (expr.): işin güzel tarafı
  • Deyimler (expr.): işin güzel tarafı
  • Deyimler (expr.): başlamak bitirmenin yarısıdır
  • Deyimler (expr.): bir çırpıda
  • Deyimler (expr.): bu devirde iyi koca kaldı mı?
  • Deyimler (expr.): bu kadarı da biraz çok
  • Deyimler (expr.): dostça davranış
  • Deyimler (expr.): çabucak
  • Deyimler (expr.): hızla
  • Deyimler (expr.): herkes güzel vakit geçirdi
  • Deyimler (expr.): herkes eğlendi
  • Deyimler (expr.): gönüllü olarak
  • Deyimler (expr.): içtenlikle
  • Deyimler (expr.): isteyerek
  • Deyimler (expr.): kocanın iyisi zor bulunur
  • Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) oldukça uzun yaşadı
  • Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) rahat bir yaşam sürdü
  • Deyimler (expr.): (ölenin arkasından) iyi bir yaşam sürdü
  • Deyimler (expr.): herkese yakın davranan
  • Deyimler (expr.): herkese güler yüz ve tatlı dille yaklaşan
  • İfadeler (v.): iyi bir gece geçirmek
  • İfadeler (expr.): bereket versin ki
  • İfadeler (expr.): her şey iyi bir amaç uğruna
  • İfadeler (expr.): isteyerek veya istemeyerek
  • İfadeler (expr.): iyimser olarak
  • İfadeler (expr.): iyi geceler
  • İfadeler (expr.): şeytan diyor ki
  • İfadeler (expr.): uygun olan şartlar altında
  • İfadeler (expr.): uygun olan şartlar altında iyimser olarak
  • İfadeler (expr.): iyi düşündün
  • Atasözü (expr.): kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de
  • Atasözü (): aklı başında adam yıkılmaz
  • Atasözü (): karakterli insan başarısız olmaz
  • Atasözü (): karakterli insan başarısız olmaz
  • Atasözü (): yaşlılar çok yetenekli olabilir
  • Atasözü (): ateş iyi bir köle ama kötü bir efendidir
  • Atasözü (): evlilikte de ne ekersen onu biçersin
  • Atasözü (): evlilikte de ne ekersen onu biçersin
  • Atasözü (): ümit iyi bir kahvaltıdır ama iyi bir akşam yemeği değildir
  • Atasözü (): en iyi savunma hücumdur
  • Atasözü (): vicdanı temiz olan rahat uyur
  • Atasözü (): ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını
  • Atasözü (): sevilen şeyler çok tüketilirse eskisi kadar zevk vermeyebilir
  • Atasözü (): bir musibet bin nasihatten iyidir
  • Atasözü (): bir musibet bin nasihatten evladır
  • Atasözü (): bir musibet bin nasihatten iyidir
  • Atasözü (): bir musibet bin nasihatten evladır
  • Atasözü (): para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir
  • Atasözü (): iyi bir vicdan en rahat yastıktır
  • Atasözü (): vicdanı rahat olanın uykusu da rahat olur
  • Atasözü (): nasıl başlarsan öyle gider
  • Atasözü (): kutlu gün doğuşundan bellidir
  • Atasözü (): erken kalktım işime
  • Atasözü (): şeker kattım aşıma
  • Atasözü (): çabasız umut meyvesiz ağaca benzer
  • Atasözü (): umut güzel bir şeydir
  • Atasözü (): bir işe umutla başlamak iyidir ama çalışmayıp/çaba göstermeyip umut ettiklerini gerçekleştirmezsen bir işe yaramaz
  • Atasözü (): güne umutla başlamak iyi yatağa hala umut ederek gitmek kötüdür
  • Atasözü (): (bacon'a atfedilen hikayeye göre) aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • Atasözü (): görüntüye/mevcut duruma aldanma
  • Atasözü (): iyi bir başlangıç yarı yarıya başarı demektir
  • Atasözü (): iyi bir başlangıç iyi bir sona sebeptir
  • Atasözü (): başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir
  • Atasözü (): dalgasız denizde herkes kaptan
  • Konuşma (n.): azı karar çoğu zarar
  • Konuşma (n.): geçerli bir neden
  • Konuşma (interj.): afiyet olsun!
  • Konuşma (expr.): annem iyi bir aşçıdır
  • Konuşma (expr.): aklıma koydum
  • Konuşma (expr.): aferin kızıma
  • Konuşma (expr.): aferin oğluma
  • Konuşma (expr.): aklı başında biri
  • Konuşma (expr.): ankara'da iyi vakit geçiyor musun?
  • Konuşma (expr.): ankara'da iyi vakit geçiyor musunuz?
  • Konuşma (expr.): anne iyi yemek yapar
  • Konuşma (expr.): azı karar çoğu zarar
  • Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir değil
  • Konuşma (expr.): bu sefer içimde iyi bir his var
  • Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir mi bilmiyorum
  • Konuşma (expr.): bence bu iyi bir fikir
  • Konuşma (expr.): bunu iyi anlamda mı söylüyorsun?
  • Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum
  • Konuşma (expr.): beni bir güzel azarladı
  • Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin?
  • Konuşma (expr.): bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum
  • Konuşma (expr.): bana iyi bir teori gibi geldi
  • Konuşma (expr.): bu iyiydi işte
  • Konuşma (expr.): bence çok iyi bir fikir değildi
  • Konuşma (expr.): bunu söylemekle iyi bir şey yaptın
  • Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir değil
  • Konuşma (expr.): bu gerçekten de iyi bir zaman değil
  • Konuşma (expr.): bu iyi bir fikir
  • Konuşma (expr.): bu iyiydi

Ayrıca Bakınız

Sözlük Terim Anlamı

Nedir - Ne Demek

Atasözleri ve Deyimler

Telaffuz Okunuşu

İngilizce Sözlük Çeviri

Nasıl Okunur

Turkish Terms

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.